Yeryüzünde İlk Aile Âdem ve Eşi
Yeryüzünde İlk Aile Âdem ve Eşi
Çok eski zamanlarda şu
üzerinde yaşadığımız dünya yoktu. Yalnızca her şeyin yaratıcısı Yüce Allah
vardı. Sonra üzerinde yaşadığımız dünyamız Yüce Allah'ın “OL” emri ile
yaratıldı. Dünya yaratılmıştı ancak ne dünyada, ne cennette hiç insan yoktu.
Kitabımız Kur'an'da
anlatıldığı gibi Cennet çok güzel bir bahçedir. Hiç kimse onun güzelliğini bu
dünyada hayal bile edemez. Akışı tatlı soğuk sularla çağlayan pınarlar, süt ve
bal nehirleri hep cennettedir.
İşte şimdi şu üzerinde
yaşadığımız dünya bile yokken, Allah, Meleklerine şöyle seslendi:
-Yeryüzünde ben sorumlu
bir varlık olan insanı yaratacağım.
Bunun üzerine Melekler sordular:
-Biz senin emirlerini
yerine getiremiyor muyuz?
Yüce Allah Meleklerin bu
sorusu üzerine:
-Ben sizin bilmediğiniz
bazı şeyleri kastediyorum, dedi.
Daha sonra ilk insan olan Âdem'i
balçık halindeki çamurdan yarattı ve ona can verdi. Âdem aynı zamanda ilk
Peygamberdi. Yani Allah'ın ilk elçisi.
Yüce Allah Âdem'e hayat
hakkında gerekli olan her bilgiyi öğretti. Ve ona cennette bir yer verdi. Her
ne isterse yapmasına izin verdi. Cennetteki bir tanesi dışında bütün
meyvalardan yiyebileceğini söyledi.
Âdem cennette çok mutluydu.
Ama yalnızdı. Âdem'in bir arkadaşı yoktu. Âdem, Allah'tan kendisine bir eş, bir
arkadaş vermesini istedi. Herşeyin yaratıcısı olan Yüce Allah, ona Havva
anneannemizi bir eş, bir arkadaş olarak verdi.
Âdem'in yaratılmasından sonra
Allah meleklerine: “Bu Âdem'dir. Siz hepimiz benim eserim olan Âdem'in
üstünlüğünü kabul edeceksiniz” buyurdu.
Bütün melekler bu emre
uydular. Fakat Şeytan uymadı. Çünkü şeytan, Allah'ın yarattıkları içinde en
üstün olanın kendisi olduğuna inanıyordu. Şeytan:
- Ben neden Âdem'e secde
edeceğim? Ben ateşten yaratıldım, o ise topraktan, çamurdan yaratılmış. Ben
ondan üstünüm, ben ona itaat etmem, dedi.
Şeytanın bu isyanı üzerine
Yüce Allah, şeytanı Cennet'ten kovdu. Bunun üzerine Şeytan, Allah'a: “Kıyamete
kadar bana yaşama hakkı ver, insanları kesin gözünden düşürerek intikam alayım”
dedi.
Yüce Allah:
-Benim güzel kullarıma sen
hiçbir zaman zarar veremezsin, buyurdu.
İblis günlerce düşündü. O,
Âdem'in Allah'ın emrine karşı gelmesi için planlar kurdu. Birgün, Âdem ve Eşi
cennettelerken onların kulağına:
-Size Allah'ın yasakladığı
meyve var ya, o meyve cennetin en iyi meyvesidir, onu yerseniz çok mutlu
olursunuz, dedi.
Âdem ile Hanımı şeytan
tarafından kandırılmışlardı. Ve o meyveyi beraberce yediler. Fakat yaptıkları
hatayı, yani Allah'ın emrine karşı geldiklerini anlamışlardı. Ancak iş işten
geçmişti. Çok utandılar, fakat yaptıkları suçu Allah biliyordu. Çünkü O herşeyi
bilendir.
Âdem ile arkadaşı'nın bu
itaatsizlikleri üzerine Yüce Allah:
- Ben size o ağaca
yaklaşmayın dememiş miydim? Siz emrime karşı geldiniz, artık Cennet'e
yakışmıyorsunuz, dedi.
Böylece Âdem ile Eşi
Cennet'ten çıkarıldı.
Bundan sonra dünyamızda
yaşamaya başladılar. Âdem ile Havva Allah'ın emrine karşı gelmek istememişti
ancak şeytanın tuzağına düşmüşlerdi. Çünkü Şeytan insanın en büyük düşmanıydı.
Âdem ile Havva, hatalarının
bağışlanması için Allah'a yalvardılar. Merhameti bol olan Allah, yalvarmalarını
kabul edip onları bağışladı. Onlara şöyle seslendi:
“Eğer bundan sonraki
hayatınızda iyi işler yapar, benim yasaklarımı çiğnemezseniz ben de sizi
öldükten sonra Cennet'e alırım. Fakat emirlerime uymazsanız o zaman Cehennem'e
düşersiniz” dedi.
Âdem ile Havva'nın
yaşadıkları sürece birçok evlatları oldu. Bizler de hepimiz onlarınnın
çocuklarıyız. Bundan dolayı Âdem insanlığın babası, Havva'da bütün insanlığın
annesidir. (Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder