Cihad Nasıl Yapılır, Müslüman Katliamı Nasıl Önlenir?
Cihad Nasıl Yapılır, Müslüman Katliamı Nasıl Önlenir?
Yazar: Yaşar AKKAŞ
Gazetelerden
aldığımız haberlerde: ABD basını; “Türkiye Dünya'nın en iyi füzesini
yaptı!” haberlerini duydukça göğsümüz kabarıyor. Emeği geçenlerden Allah’ü
Teâlâ razı olsun. Başarıların devamını bekler; kıtalararası balistik füzelerle [Intercontinental
ballistic missile] taçlandırılmasını temenni ederiz.
Bugün
dünyanın her yerinde Müslüman kanı ırmak olmuş akıyor. Hiç kimse buna dur
demiyor. Bunun sebebi Müslümanların ekonomik, askeri ve diğer alanlarda çok
zayıf olması…
Biz Müslümanların
bu zilletten kurtulabilmesi ve ayakta durabilmesi için yerli kaynaklarla
dünyanın en güçlü ve teknolojik silahlarını üretmesi, ekonomilerini
geliştirmesi, ümmetin birliğinin sağlanması, İslâm Halifesinin seçilmesi gerekiyor.
Müslüman
elindeki silahları öldürmek için değil yaşatmak için ve caydırmak için
kullanır. Müslümanlar Medine’de ve Mekke’de en güçlü dönemlerinde iken bir sürü
Yahudi vardı. Hepsini toptan katledebilirdi. Ama durduk yere kimseyi
öldürmediler, öldüremezler… Çünkü Allah’ü Teâlâ öyle emretmiyor…
Müslüman
Devletlerdeki ecnebiler (başka dine mensup kişiler) Allah’ü Teâlâ’nın
emanetleridir. Siz o emanetlere İslâmi esaslar dâhilinde davranmak zorundasınız.
Osmanlı
İmparatorluğu dünyanın tek süper gücü iken kimsenin malına, canına, namusuna
dokunmadı. Himayesi altındaki ecnebilere Allah’ü Teâlâ’nın emaneti gözüyle
baktı. Eğer İsrail’in Filistin’de; İngiliz’in Hindistan’da; Fransa’nın
Afrika’da; Abd’nin Irak’ta, Afganistan’da yaptıklarını yapsaydı; bugün
Yunanistan’da ne bir Yunan, Bulgaristan’da ne bir Bulgar, Sırbistan’da ne bir
Sırp kalmazdı.
Çağın son
teknolojik sistem ve silâhlarını, yapıp geliştirmek, ileri safhalara taşımak,
ehli küfürden her zaman önde olmak; ehlisünnet itikadında olmak, İslâm ahlâk ve
faziletini yaşamak Müslümanların ayakta durması için en önemli şarttır.
Eğer İslâm
ahlak ve faziletinden uzaklaşmaya; bilim ve teknolojide; ekonomik ve askeri
alanda geri kalmaya devam edilirse; kısa süre sonra Müslüman ülkeler haritadan
silinir gider. Bugün Afganistan, Irak ve Suriye silinme noktasına gelmiş
vaziyette…
Müslümanları
sömürenleri, Müslümanları öldürenleri durdurmak zorundasınız. Eğer
durdurmazsınız Filistin’de Ortadoğu’da dünyanın her yerinde öldürülen
Müslümanlara sahte gözyaşları dökersiniz, bir gün sıra da size gelir.
Yeryüzünde Müslüman kalmaz.
Bilim ve
teknolojide geri kalmışlık devam ettiği sürece Dünyanın hiçbir yerinde;
Siyonist’i; Haçlı’yı, Putperesti, zalimleri durduramazsınız!!!
Cihad
İslam’ın en önemli farzıdır.
Zalimler
Müslümanların güçlü olduğunu görseler; bir Müslümanın burnunu bile kanatamazlar.
Tarihte olduğu gibi; İsrail, ABD ve AB, ayaklarımıza kapanırlar.
Allah’ü
Teâlâ yüce Kur’an’ı Kerim’inde şöyle buyuruyor:
“Ey iman
edenler! Hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların mallarını haksız
yollarla yiyorlar ve Allah’ın yolundan alıkoyuyorlar. Altın ve gümüşü
biriktirip gizleyerek onları Allah yolunda harcamayanları elem dolu bir azapla
müjdele.” (Tevbe suresi-34)
Mü'minler,
Allah yolunda muharebe eder, kâfirler de Tâgût”un (şeytanların) yolunda
muharebe ederler. (Ey Mü'minler!) Siz şeytanın (askerleri ve) dostları (olan
kâfirler) ile harp edin. Şüphesiz şeytanın hilesi zayıftır. (Nisa 76)
Dünya
hayatını ahiret (nimetlerin)e satanlar, (ahiret hayatını dünya hayat ve
nimetlerinden üstün tutanlar,) Allah yolunda düşmanla muharebe etsinler. Kim
Allah yolunda muharebe edip öldürülür veya galip gelirse yakında biz ona büyük
ecir veririz. (Nisa- 74.)
Muhakkak
ki Allah’ü Teâlâ, kendi yolunda, (taşları içten ve dıştan) birbirine
kenetlenmiş binalar gibi saf tutup cihad edenleri sever. (Saf - 4)
Allah
yolunda öldürülenlere "Ölüler" demeyin. Bil ki onlar (bizim indimizde
hakiki hayat ile) diridir. Lâkin siz (onların diri olduğunu) bilemezsiniz.
(Çünkü onu idrak aklın takati dışındadır). (Bakara -154)
“Onlarla
çarpışınız. Allah onları sizin ellerinizle (onları) azaplandırsın hor ve aşağılık
kılsın ve onlara karşı size zafer versin mü’minler topluluğunun göğsünü şifaya
kavuştursun. “ (Tevbe Suresi-14)
"Hiçbir
fitne kalmayıncaya ve din bütünüyle Allah'ın oluncaya kadar onlarla
savaşın" (Enfal Suresi- 39)
Ilımlı
olarak bilinen bazı İslami kesimler, cihad sevgisini mü’minlerin kalplerinden
çıkarıp atmak için “İslâm kılıçla değil, hoşgörü ile yayılır, İnsan
öldüren füze yapmaya gerek yok!” gibi saçmalıklarda bulunuyorlar. Zulmü
durdurmak, küffarı ıslâh etmek için gerekirse silâh, gerekirse hoşgörü, ne
gerekiyorsa onu yapmak zorundayız…
İslam,
kılıç ile yayılmak için değil; kâfirleri adam etmek, şerlerinden korunmak için cihadı
ve güçlü olmayı emreder. Fatih Sultan Mehmet Han Macaristan’dan dünyanın en iyi
top ustalarını getirerek son teknoloji topları üretti. Ve İstanbul’u kolayca
aldı.
İki
Cihan Güneşi Sevgili Peygamberimiz Buyuruyor;
''Cennet
kılıçların gölgesi altındadır'' (Buhari, Cihad, 22)
“Allah yolunda bir mücahidin misali,
gündüz oruç tutup, gece namaz kılan kimseye benzer. Tâ ki dönünceye kadar...”
(Râmûz- 391/10)
“Mü’minin
en efdal ameli Allah için cihad etmektir.” (Râmûz- 116/2)
“İslâm’ın zirvesinin zirvesi Allah
yolunda cihaddır. Buna ancak Müslümanların efdal olanları mazhar olur.” (Râmûz-
286/2)
“Ben
bana îman eden ve Allah yolunda cihad eden kimseye, cennet bahçesinde, Firdevs
cennetinde ve And cennetinde köşk sahibi olmasına kefilim.” (Râmûz... 152/3)
buyuruyor.
Cihad’ın
günümüzdeki adı; çok çalışmaktır, okumaktır, ilimdir, silahtır, uçaktır, her
türlü teknolojik yeniliklerdir… Tüm bilim dallarında ve teknolojik alanlarda
dünyanın lideri olmaktır.
Yüce
dinimiz insanları öldürerek, zorla Müslüman yapın demiyor. Kimseyi zorla
Müslüman yapamazsın, ancak münafık yaparsın! Adam oruçluyum der tuvalette su
içer, karnını doyurur. “Dinde zorlama yoktur!” sözü bunun için
söylenmiştir.
Cihad
sadece savaş değildir. Arapça “chd” kökünden gelen cihād "çaba, gayret, mücadele, din uğruna
savaşma…" sözcüğü ile eş kökenlidir.
Cihad çalışmaktır.
Alın teri dökmektir. Okumaktır. İlim öğrenmektir ve öğretmektir, üretmektir…
Üretmeyen insan ve ülkelerin tüketme hakkı yoktur.
Bütün
Müslümanlar üstüne düşen görevi hakkıyla yerine getirmeli; her alanda kalite ve
verimi yakalamalıdır. Dış devletlerden gelen teknolojik ürünlerin (toplu iğnesinden
uydu sistemlerine kadar) en iyisi ve kalitelisi yurdumuzda üretilmeli ve yüzde
yüz yerli olmalıdır. Yabancıya giden her kuruş bin kurşun olarak Müslüman’a
geri döner. Dönüyor da…
Müslüman
gençler telefonla, internetle, popla ve topla meşgul oldukları kadar İlimle
meşgul olsalar Müslüman ülkeler her alanda dünya birincisi olurlar. Nobel
ödüllerini kimseye vermezler.
Bakın
bir tüyo vereyim: Telefon konuşmalarında Avrupa’yı sollamışız.
“Mobil
telefonla konuşma süreleri dikkate alındığında Avrupa’nın zirvesinde yer alan
Türkiye’de, geçen yıl 222.1 milyar dakika olan yıllık mobil konuşma süresinin
2018’de yüzde 19 artışla 265 milyar dakikaya ulaşması bekleniyor.” (Gazeteler)
Gülelim
mi, ağlayalım mı???
Telefon
konuşmasında birinci olacağına teknoloji ve bilimde birinci olsana be
kardeşim!!!
Eğitim
bilim ve çalışmanın önemi bütün okul ve camilerde sürekli anlatılmalıdır.
Allah’ü
Teâlâ biz Müslümanları hakkıyla İslamiyet’i yaşayan, cihad görevini en iyi
yapanlardan eylesin! Hoşça kalın, dostça kalın Allah’ü Teâlâ’ya emanet olun
efendim!
Yorumlar
Yorum Gönder