Kayıtlar

Ben Filistinli Çocuk

  Ben Filistinli Çocuk   Ben Filistinli çocuk Ben Filistinli çocuk;   Yoksul aç Bir dilim ekmeğe Bir yurdum suya muhtaç.   Ben Filistinli çocuk;   Açsa güzel çiçekler, Görmez gözüm Bana silah uzanır, Gül ve çiçek yerine... Burada gül değil, Gülleler vardır.   Ben Filistinli çocuk;   Unuttum oynamayı, Unuttum oyuncakları Bir tek oyun var bildiğim; Sapanla savaşmak... Silahtan başka, oyuncak da görmedim zaten..   Ben Filistinli çocuk;   Doğduğumda kendimi savaşın içinde buldum. Gözümden yaş değil, Kan gelir... Ben dövüşürüm, Zulmün tankına karşı. Oyun nedir? Tatmadım ben, Benim oyunum savaşmak, Hem oyunda vurulursan; Ebe olunur. Ben oynarken, ŞEHİT olurum...   Ben Filistinli çocuk;   Ne zaman duyulacak feryadım? Ne zaman duyulacak ahım! ! Ne zaman!... Ne zaman yok artık, Düşünecek vakit de!... Sen okula başladığında, Ben savaşta olacağım. K...

Allah’ü Teâlâ, Dostlarına İhanet Edenlerden İntikam Alır

Allah’ü Teâlâ, Dostlarına İhanet Edenlerden İntikam Alır   Erenlerden biri, bir kişinin yanından geçip camiye giderken o kişi o kâmilin ayağına bir küçük taş atmış. O zat ise ne taşı ne de taşı atanı görmüş. Lakin o taşı atan oracıkta düşüp can vermiş. Bunun üzerine orada olanlar demişler ki: “-Allah’ü Teâlâ dostları velilerin şanı bağışlamak ve her hale rıza göstermek iken senin böyle yapman doğru mudur?” O da onlara şöyle cevap vermiş: “-Allah’ü Teâlâ’ya yemin ederim ki, benim bu işten bir haberim olmadı. Ne taşın acısını hissettim, ne de atanı gördüm.” Lakin Allah’ü Teâlâ’nın âdeti öyledir ki, dostlarına ikram için onlardan habersiz yardım eder. Onlara ihanet edenlerden intikam alır. İşte böyle Allah’ü Teâlâ’nın himayesi ve koruması altında olan her kâmil, kendinden meydana gelen kerametlerden haberdar değildir. Onları bilse de asla onlara iltifat etmez. Hem iltifat etse de onlara meyil ve muhabbet duymaz.   Kaynak: Marifetname

Halâ Aklınızı Kullanmayacak mısınız?

Halâ Aklınızı Kullanmayacak mısınız?   ·      Bakara Sûresi 44 İnsanlara iyiyi ve güzeli emredip de öz benliklerinizi unutuyor musunuz? Üstelik de Kitabı okuyup durmaktasınız. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?   ·      Bakara Sûresi 73 Şöyle dedik: "Kesilen ineğin bir parçasıyla, öldürülen adama vurun!" İşte böyle diriltir Allah ölüleri. Size ayetlerini gösteriyor ki, aklınızı işletebilesiniz.   ·      Bakara Sûresi 76 İnanmış olanlarla karşılaştıklarında, 'inandık' derler. Başbaşa kaldıklarında ise şöyle konuşurlar: "Allah'ın size açtığını, Rabbiniz katında sizinle tartışmada kanıt yapsınlar diye onlara söylüyor musunuz? Aklınızı işletmeyecek misiniz? "   ·      Bakara Sûresi 164 Şu bir gerçek ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanların yararı için denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten suyu indirip onunla, ölümün...

Ey Nefsim! Sana Yazıklar Olsun! Tekrar Tekrar Yazıklar Olsun!

Ey Nefsim! Sana Yazıklar Olsun! Tekrar Tekrar Yazıklar Olsun! Senin için dünyaya ve şeytana tabi olmak, sana yakışmadığı gibi, doğru da olmaz. Sen herkesi bir yana bırak da kendine bak. Zamanlarını boşa geçirme, aldığın nefeslerin sayılıdır. Aldığın her nefes senden kopan bir parçadır. Hastalıktan evvel sağlığını, Meşguliyetten evvel boş vaktini, Fakirlik gelmeden zenginliğini, İhtiyarlamadan evvel gençliğini, Ölmeden önce de hayatın kıymetini bil ve bunu ganimet olarak telakki et. Bu vesile ile ahirette ki sonu olmayan hayatını düşün ve ona çalış. Biraz insaflı ol! Önümüz kış var deyip onun günlerinin hesabını yaparak yiyecek, giyecek, odun gibi her türlü ihtiyacını temin etmiyor ve buna çalışmıyor musun? Bu hususta Allah’ın fazlı ve keremine neden güvenmiyor ve bağlanmıyorsun? Ben yakacak ve giyecek toplamasam da olur, Allah beni üşütmez. Onun buna gücü yeter deyip neden boş vermiyor da her tülü sebep ve çareye müracaat ediyorsun? Acaba cehennemin soğuğu, dünyanın...

Ey Mûsâ! Sen ve Rabbin Gidin Savaşın!

Ey Mûsâ! Sen ve Rabbin Gidin Savaşın!   Hazret-i Mûsâ Aleyhisselâm, kavmini Kenan diyarına götürmek için yola çıkmıştı. “Arz-ı Mev’ûd” denilen yere yerleşeceklerdi. Mûsâ Aleyhisselâm, her koldan bir temsilci seçti. Yûşâ bin Nûn ve Kâlib bin Yuhne’nin reisliğinde oradaki kavmi keşfe gönderdi. Gidenler, Amâlika kavmini çok güçlü buldular. Fakat bunu, herhangi bir korkuya sebebiyet vermemesi ve hâlet-i rûhiyelerinin bozulmaması için kavimlerine anlatmamak üzere anlaştılar. Zâten Hazret-i Mûsâ Aleyhisselâm da, onlara böyle yapmalarını tembihlemişti. Ancak Yûşâ bin Nûn ve Kâlib bin Yuhne’nin dışındakiler, durumu kavimlerine anlattılar. İsrailoğluları da harp etmekten kaçındı: “Mûsâ Aleyhisselâm şöyle dedi: “- Ey kavmim! Allâh’ın size (vatan olarak) yazdığı mukaddes toprağa girin ve arkanıza dönmeyin, yoksa hüsrâna uğramış kimseler olarak dönersiniz!” Onlar: “- Yâ Mûsâ! Orada zorba bir toplum var! Onlar oradan çıkmadıkça, biz oraya aslâ girmeyeceğiz. Eğer oradan çıkarl...

Rabbimin Huzuruna Nasıl Çıkacağım?

Rabbimin Huzuruna Nasıl Çıkacağım?   Amr bin Kays Rahmetullahi Aleyh hazretlerinin devamlı olarak ağladığını gören dostlarından biri sordu ki: “- Niçin ağlıyorsun?” Cevabında: “- Bu kadar günahla Rabbimin huzuruna nasıl çıkacağım, ona ağlıyorum!" buyurdu. İlim ehlinden ve Allah adamlarından bir kimse gelince, önünde diz çökerdi. Ve kendisine: “- Allah’ın sana bildirdiklerinden bana da öğret!" diye yalvarırdı. Bir gün bu zata: “- Cennete gitmenin yolu nedir efendim?” diye sordular. Cevaben; “- Rasûlullah’a uymaktır!” buyurdu. Sordular ki: “- İmanın esası nedir?” Cevaben; “- Rasûlullah’ı sevmektir. Şaşıyorum şu insanlara ki, olur olmaz kişilere muhabbet besliyorlar da Peygamber Efendimizi sevmeyi o kadar benimsemiyorlar!” buyurdu. Bir gün de: “- Kardeşlerim! İki şey olmasaydı, bu dünyada yaşamaya değmezdi!" buyurdu. Sordular ki: “- Onlar nedir?” Cevabında; “- Biri; seher vakitlerinde tövbe istiğfar etmek, öbürü, Allah dostlarıyla b...