Yapılan İyiliği Başa Kakmak

Yapılan İyiliği Başa Kakmak

 

İki arkadaş bir gün kırlarda geziyorlarmış. Birden şiddetli bir yağmur yağmaya başlamış. Birisinin iki tane şemsiyesi varmış, diğerinin ise hiç yokmuş. Şemsiyesi olan iki şemsiyeyi de çıkarıp birisini kendisi diğerini de arkadaşına vermiş. İkisi de ıslanmaktan kurtulmuşlar.

Aradan birkaç geçmiş. İki arkadaş bir gün parkta buluşmuşlar.

Şemsiye veren:

“- Bak demiş. İyiliğimi sakın unutma! O gün şemsiyemi vermeseydim, halin ne olurdu?”

“- Teşekkür ederim, gerçekten çok iyi kalplisin, çok işe yaradı.”

Biraz sonra densiz arkadaşı demiş ki;

“- O günkü iyiliğimi sakın unutma! Şemsiyeyi vermeseydim halin ne olurdu? Islanır, üşütür hasta olurdun!”

“- Çok teşekkür ederim, gerçekten çok makbule geçti! Demiş.

Biraz sonra parktaki havuzun başına oturup kuru yemiş yemeye başlamışlar. Densiz arkadaş tekrar:

“- Bak demiş o günkü şiddetli yağmurda yaptığım iyiliği sakın unutma! Şemsiyemi vermeseydim halin ne olurdu? Belki de zatürree olur, ölürdün!”

Sürekli yapılan iyiliğin başa kakılmasına daha fazla dayanamayan arkadaşı, artık sabredememiş. Kötü kalpli arkadaşının şaşkın bakışları arasında elbiseleriyle havuza atlamış. Sırılsıklam dışarı çıkarken:

“- Yaptığın iyiliği sürekli başa kakarak bıktırıp, usandırdın, keşke vermeseydin. Ne olacak; işte böyle olurdu! Sadece ıslanırdım, hastalanırsam da hastalanırdım, ölürsem de ölürdüm!” Demiş.

Kötü kalpli arkadaşı başını önüne eğerek hızlıca yanından uzaklaşmış.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)