Hz. Hüseyin Radiyallahü Anh Sözleri
Hz. Hüseyin Radiyallahü Anh Sözleri
001- En büyük cihad,
zalimin karşısına çıkıp; ‘Sen haksızsın!’ demektir.
002- Hayat, inanmak ve
mücadele etmektir.
003- Kıyamet günü,
yalnız dünyada Allah’ü Teâlâ’dan korkan kimse emniyette olabilir .
004- Elhamdülillah selâm
vermeye çok dikkat ederim.
005- Özür dileme
gerektiren hareketlerden kaçın! Mü’min ne suç işler ne de özür diler, ama
münafık her gün suç işleyip özür diler.
006- İyilik karşısında
mükâfat, suç karşısında ceza görecegini bilen bir kimse gibi amel et.
007- Ben ölümü saadet
biliyorum ve zalimlerle yaşamayı ise zillet.
008- Âlimin
nişanelerinden biri seçkin ve güzel söz söylemektir.
009- Dostun kötü
işlerden seni kollayandır. Düşmanınsa bu işlere seni teşvik ve tahrik edendir.
010- Akıl, ancak hakka
uymakla kâmil olur.
011- Yanında başkasının
gıybetini eden bir adama şöyle buyurdu: Ey adam! Gıybet etmekten sakın. Çünkü gıybet,
Cehennem köpeklerinin katığıdır.
012- Zenginlik nedir?
Diye sorduklarında: “Arzuların az olması ve yeterli olan rızka razı olmaktır!”
buyurdular.
013- Ey insanlar! Adı
yüce olan Allah’ü Teâlâ, kullarını sırf O’nu bilip tanımaları için yaratmıştır.
O’nu tanıyınca, O’na ibadet edilir, O’na kullukta bulunulur. O’na kulluk
edense, O’ndan başkasına kulluk etmekten müstağni olur.
014- Allah’ü Teâlâ’ya
kulluk etmeyen her kimse bilsin ki gideceği yer ona çok yakındır. Ve o her
kimse kendini çok büyük zannetmesin! Her yaratıcısı Allah’ü Teâlâ’ya kulluk
etmeyi ihmal etmedin!
015- Gerçek cimri, selâm
vermekte cimrilik yapan kimsedir.
016- İnsanların en
cömerti istemeden veren, en asili de intikama gücü yeterken bağışlayandır.
017- Bilin ki,
insanların size olan ihtiyaçları, Allah’ü Teâlâ’nın size verdiği
nimetlerdendir. Öyleyse o nimetlerden bıkmayın, yoksa belâya dönüşür.
018- Cömertlik eden
yücelir, cimrilik yapan ise alçalır.
019- Eğer dünya hayatı
bazılarının nazarında değerli sayılıyorsa, Allah’ü Teâlâ’nın mükâfat evi
(cenneti) daha yüce ve daha değerlidir.
020- Farz olan
cihatlardan biri, insanın kendisini günahtan koruması için nefsi ile cihat
etmesidir. İşte bu cihat, cihatların en büyüğüdür.
021- Bizi sevmeyi vazife
bilin; zira bizi seviyor olarak Allah’ü Teâlâ’nın huzuruna çıkacak olanlar
bizim şefaatimize nail olacaklardır.
022- Kim, bir Mû’min’in
gam ve üzüntüsünü giderirse, Allah’ü Teâlâ onun dünya ve ahiret üzüntülerini
giderir.
023- Âlimin
nişanelerinden biri de kendi sözünü eleştirmesi ve muhtelif görüşlerin
hakikatinden haberdar olmasıdır.
024- İnsanlar dünya
kullarıdır; Din ise onların dillerine bir yalaktır; Din’i sayesinde geçimlerini
sağladıkları müddetçe onu koruyup gözetirler; (Ama) Zorluklarla imtihan
edildiklerinde dindarlar azalır.
025- Dünü bugünümüze
ışık tutsun diye okumalı ve din büyüklerimizi bize örnek olsunlar, söz ve
fiilleriyle bize yol göstersinler diye anmalıyız.
026- Bir adam Hz.
Hüseyin Radiyallahü Anh’a selâm vermeden: “Nasılsınız? Allah’ü Teâlâ afiyet
versin! Dediğinde şöyle buyurdu: Evvel selâm, sonra kelâm. Allah’ü Teâlâ sana
da afiyet versin. Daha sonra buyurdular ki; Selâm vermedikçe hiçbir kimseye
konuşma müsadesi vermeyin.
027- Seni seven, kötü
işlerden seni sakındırır; Senden nefret eden ise seni bu işlere teşvik eder.
028- Bü üç kimsenin
dışında hiç kimseye ağız açma! Dindar, yiğit ve soylu. Çünkü, Dindar kendi
dinini koruması için ihtiyacı karşılar. Yiğit de (seni ümitsiz etmeyi) kendi
yiğitliğine sığdırmaz, utanır. Soylu ise ihtiyacın için yüzünün suyunu dökmeye
mecbur kaldığını bildiğinden, haysiyetini korumak için seni eli boş geri
çevirmez.
029- Eğer bu bedenler
ölüm için yaratılmışsa, insanın Allah’ü Teâlâ yolunda kılıçla öldürülmesi daha
üstündür.
030- Selâmın yetmiş
hasenesi sevabı vardır; Altmış dokuzu selâm verene, biri ise selâmın cevabını
alan kimseyedir.
031- Hz. Hüseyin
Radiyallahü Anh oğlu Seccad Radiyallahü Anh’a şöyle buyurdu; “Ey oğlum! Allah’ü
Teâlâ’dan başka yardımcısı olmayan kimseye zulmetmekten sakın.”
032- Bir adam gelip Hz.
Hüseyin Radiyallahü Anh’dan yardım istediğinde Hz. Hüseyin Radiyallahü Anh
şöyle buyurdu; Ağır bir borcu, gücü aşan yüklü bir tazminatı ödemek ve
aşağılayıcı fakirlik dışında ağız açmak doğru değildir. O adam; “Bunlardan biri
için gelmiştim” dediğinde, Hz. Hüseyin Radiyallahü Anh kendisine yüz dinar
verilmesini emretti.
033- Kardeşler dört
kısımdır;
·
Sana ve kendine yararı olan.
·
Sana yararı olan.
·
Senin zararına olan.
·
Ne sana ve ne de kendine yararı olan.
034- Allah’ü Teâlâ’yı
öfkelendirmekle halkın rızasını kazanmak isteyen bir kavim, kurtuluşa
erememiştir.
035- Ben sizi Allah’ü
Teâlâ’nın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet
öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.
036- Ben azgınlık,
makam, fesat çıkarmak ve zulüm yapmak için Medine’den ayrılmadım. Ben ceddim’in
ümmetini ıslah etmek, marufa emir, münkeri nehyetmek, ceddim Resulullah Sallallahü
Aleyhi Vesellem’in ve babam Ali Radiyallahü Anh’ın çizgisinde hareket etmek
için kıyam ettim.
037- Heyhat! Zillet,
boyun eğmek bizden uzaktır.
038- Bir Müslüman
kardeşin senden ayrıldığında, arkanda söylemesini sevmediğin şeyi sen de onun
arkasından söyleme.
039- Eğer rızklar takdir
edilip bölünmüşse, servet elde etmekte insanın hırsının azlığı daha güzeldir.
040- Resulullah Sallallahü
Aleyhi Vesellem’in şu sözü benim için ispatlanmış durumdadır: “Namazdan sonra
amellerin en hayırlı olanı, günah olmayan bir şekilde Mü’mini sevindirmek ve
neşelenmesini (mesrur olmasını) sağlamaktır.”
041- Allah’ü Teâlâ,
gücünü aldığı kimseden itaat istemediği gibi, teklif yükünü de ondan kaldırır.
042- Ey insanlar!
Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurmuştur ki: “Kim, Allah’ü Teâlâ’nın
haramını helal bilen, ahdini bozan, Resulünün sünnetine muhalif olan, kulları
arasında günah ve zulüm yapan zalim bir yönetici görür de fiil ve sözüyle ona
karşı çıkmazsa, Allah’ü Teâlâ onu da, o zalim yöneticiyi sokacağı yere (Cehennem’e)
sokar.”
043- Kıyamet günü,
yalnız Dünya’da Allah’ü Teâlâ’dan korkan kimse emniyette olabilir.
044- Bazıları Allah’ü
Teâlâ’dan bir şey umarak ibadet ederler; Bu tacirlerin ibadetidir. Bazıları da
korkarak ibadet ederler; Bu da kölelerin ibadetidir. Bazıları ise Allah’a şükür
olarak ibadet ederler; Bu da hür insanların ibadetidir. İşte en faziletli
ibadet budur.
045- Allah’ü Teâlâ’nın,
kendi kulunu istidracı gafil avlaması, ona bol nimet verip şükretmek
(hususunda) başarısız kılmasıdır. Fırsatı elinden kaçıncaya kadar nimetle
meşgul olup velinimetini hatılamamasıdır.
046- Ey Ebu Süfyan’nın
oğullarına uyanlar! Eğer dininiz yok, ahiretten de korkmuyorsanız, en azından
hür insanlar olun.
047- Allah’ü Teâlâ
korkusundan ağlamak, cehennem ateşinden kurtulmaya sebep olur.
048- Size bir ihtiyacını
söyleyip el açan biri, böylece onurunu size takdim ediyor demektir; o halde siz
de kendi onurunuza saygılı davranın ve onun ihtiyacını giderin.
049- Eğer dünya malını
toplamak ondan bir gün el çekmek içinse, insanın böyle bir servet hakkında
cimrilik yapmaması gerekir.
050- İyiliklerde yarışın
ve manevi ganimetleri elde etmeye koşun.
051- Kerbela’ya doğru
hareket ettiklerinde şöyle buyurdular: Doğrusu bu dünya değişip tanınmaz olmuş
ve bütün iyiliklerine sırt çevirmiş; Kabın dibindeki azıcık kalıntı sudan ve
havası ağır olan otlaktaki gibi alçak yaşantıdan başka bir şey kalmamıştır.
052- Allah’ü Teâlâ’ya
isyan ederek bir şeye ulaşmak isteyen kimse umduğundan uzaklaşarak, korktuğu
şeye yaklaşmaktadır.
053- Hakka amel
edilmediğini ve bâtıldan da kaçınılmadığını görmüyor musunuz? Böyle bir durumda
Mû’minin ölümü arzulaması haktır. Ben ölümü saadet, zalimlerle yaşamayı ise
alçaklık biliyorum.
054- Aşura günü Hz. Hüseyin
Radiyallahü Anhın kalbine ok saplandığında okudugu dua: Bismillahi ve billahi
ve ala milleti Resulillah. (Allah’ü Teâlâ’nın adıyla, Allah’ü Teâlâ’yı anarak,
Allah’ü Teâlâ’nın yolunda ve Resulullahın dini üzere dünyadan ayrılıyorum). Sonrada
başını gökyüzüne kaldırarak şöyle nida etti: “Allahım, Sen iyi biliyorsun;
bunlar öyle bir kimseyi öldürüyorlar ki yeryüzünde ondan başka peygamberin bir
torunu yoktur!”
055- Daha sonra oku
arkadan çıkardı ve kan oluk gibi dışarı akmaya başladı. İmam Huseyin Radiyallahü
Anhkanıyla elini doldurup onu gökyüzünü serperek şöyle buyurdu: “Allahım! ölümü
bana kolay kıl!”
056- İkinci kez avucunu
kanla doldurup onu yüzüne başına serperek şöyle buyurdu: “Allah’ü Teâlâ ve
Resulüyle böyle görüşmek istiyorum”
057- “Ey Allahın kulları!
Allahtan korkun, dünyaya karşı ihtiyatlı davranın; eğer bütün dünya bir kişiye
kalacak veya bir kişi orada sürekli kalacak olsaydı, peygamberler baki kalmaya
daha layıktı, rızaları celbedilmeye daha evla ve böyle bir hükme daha uygun olurlardı.
Ancak Allah’ü Teâlâ dünyayı fani olmak için yaratmıştır; yenileri eskir,
nimetleri zail olur, sevinci ise kararır. Dünya engebeli bir menzil ve geçici
bir evdir. Öyleyse ahiretiniz icin azık toplayın; en güzel azık ise sakınmaktır.
Allah’ü Teâlâ’dan sakının ki kurtuluşa eresiniz.
058- Ey insanlar! Allah’ü
Teâlâ dünyayı ehlini halden hale sokan, fena ve zeval yurdu kıldı. Aldanan
kimse , dünyaya aldanan ve bedbaht kişi de ona bağlı olan kimsedir. O halde sakın
bu dünya sizi aldatmasın. Dünya kendisine itimat edenin ümidini kestiği gibi,
tamah edenlerin de umudunu boşa çıkarır…
Yorumlar
Yorum Gönder