Gidecek Başka Kapı mı Var ki?

Gidecek Başka Kapı mı Var ki?

Bir tasavvuf talebesi vardır ki, hocasından çok istifade eder. Derecesi o kadar yükselir ki, “Levh-i mahvuz”u (olmuşların ve olacakların, zamandaki bütün anların ve mekândaki bütün varlıkların, kısacası, her şeyin yazılı bulunduğu ilâhî muhafaza levhası) dahi keşfedecek hale gelir. Bir bakar ki hocasının ismi şakiler arasında yazılıdır. Yani cehennemlikler listesindedir hocası! “Beni bu duruma getiren hocam ne hikmettir ki cehennemlikler arasında oluyor?” diye, üzüntüden deli divane olur, yataklara düşer... “İsminiz şakiler defterinde!”
Talebe çok üzüntülüdür fakat hocasına da bu konudan hiç bahsedememektedir. Ancak daha fazla tahammül edemez ve bir gün durumu hocasına anlatmaya karar verir. Huzuruna varır ve yutkunarak şöyle der:
-Efendim, maalesef durumunuza vâkıf oldum. İsminiz şakiler defterinde yazılı!
Hocası acı bir tebessümle cevap verir:
-Oğlum, senin gördüğünü, ben tam kırk yıldır görüyorum.
Talebe bu sefer daha büyük bir hayretle sorar:
-O halde nasıl ümitsizliğe düşmüyor da yine tam bir sebatla devam ediyorsunuz efendim?
Hocasının cevabı bir ibret vesikasıdır:
-Ne yapayım evladım, gidecek başka kapı mı var ki?
Ve şöyle devam eder sözlerine:
-Biliyorum ki O, yanlış yazı yazmaz. Bir insan neye layıksa onu yazar! Demek ki benim layığım şimdilik budur. Ben hâlimi değiştirir de iyiye layık olursam yazı da hâlime göre değişir, iyi yazılabilir. Onun için iyiye layık hâle gelmeyi bekliyor, ümidimi kaybetmiyorum.

“Saidler listesine kaydettik”
O sırada gözyaşları içinde hocasını dinleyen talebe “Levh-i mahvuz”a bakar ki yazı değişmiş! Cehennemlikler listesinden çıkarılan hocası cennetlikler listesine yazılmış. Şöyle deniyor yazıda:
“Bu sebatı hürmetine onu artık şakiler listesinden çıkarıp saidler listesine kaydettik. Sebatıyla buraya layık olduğunu gösterdi, biz de adaletimizle onu layık olduğu yere yazdık!”
Talebesinin gördüğü yazıyı zaten o anda hocası da görmüş ve şükür secdesine kapanmıştır. Ama ne kapanış! Bir daha doğrulamaz. Orada ruhunu teslim eder...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis