Geliniz: Bu Ramazanda “Ramazan-ı Şerif” Hürmetine Bir Şeyler Yapalım!
Geliniz: Bu Ramazanda “Ramazan-ı
Şerif” Hürmetine Bir
Şeyler Yapalım!
Geliniz bu Ramazan’da önce
kendimizden başlayarak bir şeyler yapalım… En azından bildiğimiz bir kötü
huyumuz varsa onu bırakalım!
Dargın olduğumuz kimseler
varsa ilk adımı biz atarak onlarla barışalım
Selâm verme alışkanlığımız
yoksa tanıdık tanımadık herkese Allah’ü Teâlâ’nın salamını verelim.
Selâmlaşmayı yaygınlaştıralım.
Tatlı bir sözle küçük bir
iyilikle basit bir hediye ile Bir gönle girmeyi deneyelim.
Okuma alışkanlığımız yoksa güzel
bir kitap okuyalım.
Bilmediğimiz dini bir konuyu
doğru kaynaklardan araştıralım.
Dedikodu, gıybet boş laflar
yapıyorsak ki yapmayanımız yok! Gelin onları terk edip vaktimizi en güzel
şekilde değerlendirelim.
Yerleri, gökleri, yaratılan
bütün mevcudatı bir saat tefekkür edip Rabbimizin azametini ve kudretini taktir
edelim.
Her şeyde kendimizi öne
sürerek; “Ben dilini” kullanıyorsak “Biz dilini” kullanmaya başlayalım.
Komşularımıza küçük te olsa
bir iyilikle sürpriz yapalım. Desin ki: “Yazıklar
olsun bana ki benim ne kadar iyi bir komşum varmış da ben onu tanıyamamışım!”
Bizi hiç aramayan bir
akrabamızı, bir eski arkadaşımızı arayıp gönlünü alalım.
Bu güne kadar bir dua bir
zikir virdimiz yoksa hemen günlük zikir ve dua listesi yapıp onları okuma alışkanlığı
edinelim.
Her gün bir Ayeti Kerime, bir
Hadis-i Şerif anlamı, yapmadığımız bir sünneti öğrenip uygulayalım.
Kendi kendimize “Ey filanca dünya hayatı hızlı bir
şekilde bitiyor, ahiret hayatı hızlı bir şekilde yaklaşıyor!” uyarısını yapalım.
Mezarlıklara, hastanelere,
hapishanelere, huzur evlerine kimsesiz çocukların kaldığı yuvalara bir ziyaret
yapalım.
Allah’ü Teâlâ’nın
haramlarından (Yalan, içki, kumar, hırsızlık…) hala kurtulamamışsak bu
Ramazanda ve Ramazan dışında da bu haramlardan kurulmanın çarelerini arayıp
kurtulalım.
Bu yaşa kadar halen Namazı
düzenli kılmıyorsak tüm namazlarımızı Ramazanda ve Ramazan bittikten sonra da
düzenli kılmaya başlayalım.
“Kıl beş vakit namazını,
Çekme dünyanın nazını,
‘Yarın kılarım!’
diyenin,
Dün kıldık namazını...”
Namazlarımızı evde kılıyorsak
camide cemaatle kılma alışkanlığı kazanalım.
Bu yaşa kadar halen oruca
başlamadıysak oruca başlayalım.
Oruç sabır demektir,
sabretmesini öğrenelim.
Öfkemizi yenmeyi kontrol
altına almayı öğrenelim.
İsrafı
önlemeye çalışalım. Zamanda, parada, malda, yemede içmede israfı önleyelim.
Tanıdığımız veya
tanımadığımız bir veya birkaç fakire iftar ettirelim!
Bu yaşa kadar zekât sadaka
fıtır sadakası vermemişsek bu Ramazanda zekât sadaka fitre verelim.
Hacca umreye gitmediysek
Hacca yazılalım, umreye gidelim.
Kötülüklerimiz varsa ki
vardır azaltalım, hatta tümden yok edelim; hayırlarımızı, iyiliklerimizi
çoğaltalım.
Çevremizdeki hayvanlara iyi
davranalım, yeşillikleri çoğaltalım çevirimizi güzelleştirici çalışmalar
yapalım!
Bunları niye mi söylüyoruz?
Bu Ramazan çok mübarek bir
aydır. Bu ayda yapılan iyilikler katlanarak yazılır. Bu Ramazan son Ramazanımız
olabilir. Zira geçen Ramazanda aramızda olanların birçoğu bu Ramazanda aramızda
yoklar. Biz de gelecek Ramazanda o yoklar arasında olabiliriz…
Çünkü dünya çok kısa… Ahiret
ise sonsuz… Dünya hayatında bir saat kalacağımız kesin değil ama ahiret
hayatında sonsuz kalacağımız kesin…
“Dün öldü, bugün ise, sanki
can çekişmede;
Yarın henüz gelmedi,
gelmeyecek belki de.”
Belki de bu Ramazanda
kendimizde yapacağımız değişikler kuruluşumuza vesile olabilir.
Unutmayalım! İnsan değişirse
dünya değişir. Biz kimseyi değiştiremeyiz ama kendimizi değiştirebiliriz. Biz
değişirsek başkalarının da değişmeye başladığını hayretle göreceğiz. Öyleyse
kendimizi değiştirmeye başlayalım.
Yüce Rabbimiz buyurmuyor mu? “Şüphesiz ki, bir kavim kendi
durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.” (Rad Suresi: Ayet 11)
Biz başkalarından bir şey
beklemeyelim. Başkaları bizdeki değişen güzellikleri görünce bizden daha da
güzellerini beklesin!
Hoşça kalın, dostça kalın,
dünyamız ramazan ahiretimiz bayram olsun! Allah’ü Teâlâ’ya emanet olun efendim!
Yorumlar
Yorum Gönder