Kuşun öğüdü...

Kuşun öğüdü...

Tamahkâr biri, küçük bir kuş yakalar. Kuş dile gelip der ki:
- Beni ne yapacaksın?
- Kesip yiyeceğim.
- Benim bir lokmacık etimle ne karın doyar, ne de derde deva olur. Beni bırakırsan sana 3 mühim nasihatte bulunurum.
- Nasihatleri söyle bırakırım.
- Birini, elindeyken, ikincisini şu ağaca konunca, üçüncüsünü tepeye varınca söylerim.
- Peki, birincisini söyle!
- Elinden çıkan şeye üzülüp hasretini çekme!
Ağaca konunca der ki:
- Olmayacak şeylere inanma!
Kuş tepeye varınca da der ki:
- Sen ne ahmaksın. Benim kursağımda 50’şer gramlık 2 inci vardı. Beni kesseydin bunlara mâlik olacaktın.
İnci sözünü duyar duymaz, tamahkâr adam, hemen oraya yıkılıp kalır. Eyvah, diyerek dövünmeye başlar. Sonra der ki:
- Haydi son nasihatini söyle!
- Sen 2 nasihati hemen unuttun. Son sözün faydası olmaz.
- Söyle belki bunu unutmam.
- (Elden çıkan şeye üzülme!) dedim, beni bıraktığına üzüldün. (Olmayacak şeye inanma!) dedim, etimle, kemiğimle, 100 gram, kursağımda 50 gramlık 2 inci olduğuna inandın.
- Peki, son nasihatini söyle!
- Ahmağa nasihat kâr etmez. Tamah, insanı kör ve sağır eder.
(İhyâ’ul-ulûm-iddîn)

- Türkiye Takvimi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)