DÜNYA
DÜNYA
“Dünya zıll-i
zaildir. Ona güvenen nadimdir. O seninle kalsa da, sen onunla kalmazsın.
Dünyadan
çıkmadan önce, kalbinden dünya sevgisini çıkar.
Dünya
lezzetlerine aldanmayan, Cennet nimetlerine kavuşur. İki âlemde aziz ve
muhterem olur.
Dünya haramdır.
Şerbetleri seramdır. Nimetleri zehirli, Sabaları kederlidir. Bedenleri
yıpratır. Emelleri arttırır.
Kendini
kovalayandan kaçar. Kaçanı kovalar.
Dünya
bala, içine düşenler de sineğe benzer.
Nimetleri
geçici, hâlleri değişicidir.
Dünyaya
ve buna düşkün olanlara inanılmaz.
Çünkü
bunlarda vefa ve safa bulunmaz. Fani olanın sevgisini kalbinden çıkar ki, baki
olanı alasın.
“Dünya Çöplük Gibidir”
Kendini bilen kişinin bu dünyaya düşkün olmasına şaşılır. Şakiler dünyaya sarılır. Sa’îdler baki olana sarılır...
Bedeninle dünyada ol, kalbinle âhıreti bul! Nefsin arzûlarını terk eden pâk olur, âfetlerden selâmet bulur. Allahü teâlânın râzı olmadığını terk edene, Allahü teâlâ ondan iyisini ihsân eder. Dünyâyı anlayan, onun sıkıntılarından üzülmez. Dünyâyı anlayan, ondan sakınır. Ondan sakınan, nefsini tanır. Nefsini tanıyan, Rabbini bulur. Mevlacına hizmet edene, dünya hizmetçi olur. Dünya insanın gölgesine benzer. Kovalarsan kaçar. Kaçarsan, seni kovalar. Dünya, âşıklarına mihnet yeridir. Lezzetlerine aldanmayanlara, nimet yeridir. İbadet edenlere kazanç yeridir. İbret alanlara hikmet yeridir. Onu tanıyanlara selâmet yeridir. Ana rahmine nikbetle, Cennet gibidir. Âhırete nikbetle çöplük gibidir...
Ölümden önce olan her şeye dünya denir. Bunlardan, ölümden sonra fidesi olanlar, dünyadan sayılmaz. Âhıretten sayılırlar. Çünkü dünya, Âhırete için tarladır...” (Hasan Adlî Efendi)
“Dünya Çöplük Gibidir”
Kendini bilen kişinin bu dünyaya düşkün olmasına şaşılır. Şakiler dünyaya sarılır. Sa’îdler baki olana sarılır...
Bedeninle dünyada ol, kalbinle âhıreti bul! Nefsin arzûlarını terk eden pâk olur, âfetlerden selâmet bulur. Allahü teâlânın râzı olmadığını terk edene, Allahü teâlâ ondan iyisini ihsân eder. Dünyâyı anlayan, onun sıkıntılarından üzülmez. Dünyâyı anlayan, ondan sakınır. Ondan sakınan, nefsini tanır. Nefsini tanıyan, Rabbini bulur. Mevlacına hizmet edene, dünya hizmetçi olur. Dünya insanın gölgesine benzer. Kovalarsan kaçar. Kaçarsan, seni kovalar. Dünya, âşıklarına mihnet yeridir. Lezzetlerine aldanmayanlara, nimet yeridir. İbadet edenlere kazanç yeridir. İbret alanlara hikmet yeridir. Onu tanıyanlara selâmet yeridir. Ana rahmine nikbetle, Cennet gibidir. Âhırete nikbetle çöplük gibidir...
Ölümden önce olan her şeye dünya denir. Bunlardan, ölümden sonra fidesi olanlar, dünyadan sayılmaz. Âhıretten sayılırlar. Çünkü dünya, Âhırete için tarladır...” (Hasan Adlî Efendi)
Hasan
Adlî Efendi
Hasan Adlî Efendi, İstanbul
evliyasındandır. Rumeli’de İştib kasabasında doğdu. İlk tahsilini babasının
yanında yaptı. Tahsil hayatına devam etmek için İstanbul’a gitti. Zamanın
meşhur âlimlerinin sohbetlerine ve derslerine devam etti. Zâhirî ilimleri
Kemâleddîn Taşköprüzâde’den öğrendi. Germiyanlı Yâkup Efendinin talebesi olup
tasavvuf yoluna girdi.
1617 (H.1026) senesinde
İstanbul’da vefât etti. Kocamustafapaşa Zâviyesine defnedildi. (Vehbi
Tülek)
Yorumlar
Yorum Gönder