Böylesi Tevazu Ve İncelik
Böylesi Tevazu Ve İncelik
Bir
adam kötü yoldan para kazanıp bununla kendisine bir inek alır. Bir neden sonra,
yaptıklarından pişman olur ve hiç olmazsa iyi bir şey yapmış olmak için bunu
Hacı Bektaş-ı Veli'nin dergâhına kurban olarak bağışlamak ister. (O zamanlar
dergâhlar aynı zamanda aşevi işlevi görüyordu.)
Durumu
Hacı Bektaş-ı Veli'ye anlatır ve Hacı Bektaş-ı Veli, 'Helâl değildir' diye bu
kurbanı geri çevirir. Bunun üzerine adam Mevlevi dergâhına gider ve aynı durumu
Mevlâna'ya anlatır. Mevlâna ise bu hediyeyi kabul eder. Adam aynı şeyi Hacı
Bektaş-ı Veli'ye de anlattığını ama onun bunu kabul etmemiş olduğunu söyler ve
Mevlana'ya bunun sebebini sorar.
Mevlâna
şöyle der:
- Biz
bir karga isek Hacı Bektaş-ı Veli bir şahin gibidir. O, öyle her leşe konmaz. O
yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.
Adam
üşenmez kalkar Hacı Bektaş-ı Veli'nin Dergâhına gider. Ve Hacı Bektaş-ı
Veli'ye, Mevlâna'nın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de Hacı
Bektaş-ı Veli'ye sorar.
Hacı Bektaş-ı
Veli de şöyle der:
-
Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlâna'nın gönlü okyanus gibidir. Bu
yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü
kirlenmez. Bu sebepten dolayı o senin hediyeni kabul etmiştir.
Böylesi
tevazu ve incelikle, birbirlerini yermek yerine yüceltebilmek ancak bir hak
dinin velilerinde görülebilir.
Allah’ü
Teâlâ hepimizi Hak din olan İslâmiyet’in inceliklerini kavrayan,
şuurlananlardan eylesin! (Âmin!)
Yorumlar
Yorum Gönder