109 Hadis-i Şerif
109 Hadis-i Şerif
١) اَلْحَيَاءُ مِنَ اْلاِيمَانِ
Okunuşu: El
hayâü Minel îmân!
Anlamı: Utanmak hayâ imandandır.
٢) اِحْفَظِ اللَه
يَحْفَظْكَ
Okunuşu: İhfezillahe
yehfezek!
Anlamı: Allah’ü Teâla’nın dinini koru ki Allah’ü Teâla'da
seni korusun!
٣) مَنْ لاَ يَرْحَمُ
لاَ يُرْحَمُ
Okunuşu: Menla
yerham la yurham!
Anlamı: Merhamet etmeyen merhamet göremez
٤) تَهَادُوا تَحَبُّ
Okunuşu: Tehadu
tehabbu!
Anlamı: Hediyeleşin ki birbirinizi sevesiniz.
٥) اَلْاَشْرَةُ شَرٌّ
Okunuşu: El
eşratü şerrun!
Anlamı: Azgın davranmak, nimeti beğenmemek şerdir.
٦) اَلْمَرْؤُ عَلَى
دِينِ خَلِيلِهِ
Okunuşu: El
meru ala dini halilihi!
Anlamı: Kişi, dostunun
dini ve ahlakı üzeredir.
٧) بَلَّغُوا عَنِّي
وَلَوْ اٰيَةً
Okunuşu: Belleğu
ğanni velev ayeh!
Anlamı: Benden öğrendikleriniz bir ayeti kerime ve
hadiste olsa tebliğ edin.
٨) مَنْ تَشَبَّهَ
بِقَوْمٍ فَهُوَ مِنْهُمْ
Okunuşu: Men
teşebbehe bikavmin fe huve minhum!
Anlamı:
Kim bir kavme benzerse hal ve hareketlerde o da onlardandır!
٩) حُبُّ الدُّنْيَا
رَاْسُ كُلِّ خَطِيئَةٍ
Okunuşu: Hubbud
dünya re'sü külli hatietin!
Anlamı: Dünya sevgisi bütün hataların başıdır.
١٠) تَمُوتُونَ كَمَا
تَعِيشُونَ وَتُبْعَثُونَ كَمَا تَمُوتُونَ
Okunuşu: Temutune
keme teğişun ve tüb asüne kemâ temutun!
Anlamı: Yaşadığınız hal üzere ölürsünüz. Öldüğünüz
hal üzere dirilirsiniz!
١١) حَاسِبُوا
اَنْفُسَكُمْ قَبْلَ اَنْ تُحَاسَبُوا وَزِنُوهَا قَبْلَ اَنْ تُوزَنُوا
Okunuşu: Hasibu
enfusekum gable en tuhasebu, vezinuhâ gable en tuzenu!
Anlamı: Hesaba çekilmeden önce, kendi
nefislerinizi hesaba çekin, amelleriniz mizana konmadan evvel onları kendiniz
tartın.
١٢) اِنَّمَا
اْلاَعْمَالُ بِاانِّيَّاتِ
Okunuşu: İnnemel
eğmâlu binniyyât!
Anlamı: Ameller, ancak niyetleri ile ölçülür!
١٣) اَلْمَرْءُ مَعَ
مَنْ اَحَبَّ
Okunuşu: El
meru mea men ehabbe!
Anlamı: Kişi ahirette sevdiği ile beraberdir!
١٤) قُلْ اٰمَنْتُ بِاللهِ
ثُمَّ اسْتَقِمْ
Okunuşu: Gul
ementü billâh sümmestegım!
Anlamı: Allah'a iman ettim de sonra dosdoğru ol!
١٥) اَلاِسْلاَمُ حُسْنُ
الْخُلُقِ
Okunuşu: El
İslamü hüsnül huluk!
Anlamı: İslam güzel ahlaktır!
١٦) اَفْشُوا السَلاَمَ
تَسْلَمُوا
Okunuşu: Efşus
selâme teslemu!
Anlamı: Selamı aranızda yayınız ki, selamet bulasınız.
١٧) اَلدَّالُّ عَلَى
الْخَيْرِ كَفَاعِلِهِ
Okunuşu: Eddâllu
alel hayri kefâğilihi!
Anlamı: Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir!
١٨) مَنْ غَشَّنَا
فَلَيْسَ مِنَّا
Okunuşu: Men
gaşşenâ feleyse minnâ!
Anlamı: Bizi aldatan bizden değildir!
١٩) اَلصُّبْحَةُ
تَمْنَعُ الرِّزْقَ
Okunuşu: Es
subhatü temneur rizga!
Anlamı: Sabah NAMAZI uyumak, rızka berekete
manidir!
٢٠) لاَ يَدْخُلُ
الْجَنَّتَ قَاطِعٌ
Okunuşu: Le
yed hulul cennete gâtiun!
Anlamı: Akrabasıyla ilişkisini kesen, affedilmedikçe
veya cezasını çekmedikçe cennete giremez!
٢١) لاَ يَدْخُلُ
الْجَنَّةَ نَمَّامٌ
Okunuşu: Le
yed hulul cennete nemmam!
Anlamı: Söz taşıyan kimse, affedilmedikçe cennete
giremez!
٢٢) لاَ ضَرَرَ وَلاَ
ضِرَارَ
Okunuşu: Le
darara ve lâ dirara!
Anlamı:
Zarar vermek ve zarara zararla Karşılık vermek yoktur!
٢٣) خَيْرُ كُمْ مَنْ
تَعَلَّمَ اْلقُرْاٰنَ وَعَلَّمَهُ
Okunuşu: Hayruküm
men teallemel kur'an'e ve allemehü!
Anlamı:
En hayırlınız kuranı öğrenen ve öğreteninizdir!
٢٤) اَلْوَائِدَةُ
وَالْمَوْؤُدَةُ فيِالنَّارِ
Okunuşu: El
vâ idetü vel mev udetü fin nâr!
Anlamı:
Toprağa gömen kadın ve gömülen çocuk ateştedir.
٢٥) لاَ يُلْدَغُ
الْمُومِنُ مِنْ حُجْرٍ مَرَّتَيْنِ
Okunuşu: La
yüldeul mü’minu min hucrin merrateyn!
Anlamı:
Mü'min bir delikten iki defa ısırılmaz.
٢٦) إِذَا لَمْ تَسْتَحِ
فَاصْنَعْ مَاشِأْتَ
Okunuşu: İzâ
lem testehı fesneğ mâ şi’te!
Anlamı:
Utanmadığında Dilediğini yap.
٢٧) كُلُّ مَعْرُوفٍ
صَدَقَةٌ
Okunuşu: Küllü
meğrufin sadegatün!
Anlamı:
Her iyilik sadakadır.
٢٨) هَلَكَ
الْمُتَنَطِّعُونَ
Okunuşu: Helekel
müteneddiğun galeha selasün!
Anlamı:
Haddi aşanlar helak oldular!
٢٩) لاَ يَدْخُلُ
الْجَنَّتةَ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ كِبْرٍ
Okunuşu: La
yedhulul cennete men kane fi kalbihi misgalü zerratün min kibrin!
Anlamı:
Kalbinde zerre kadar kibir olan cennete giremez!
٣٠) إِذَا لَبِسْتُمْ وَإِذَا
تَوضَّاأتُمْ فَابْدَؤُا بِأَيَامِنِكُمْ
Okunuşu: İzâ
lebistum ve İzâ tevedda’tüm febdeü bi eyâminküm!
Anlamı:
Elbise giydiğinizde ve abdest aldığınız zaman sağ tarafınızdan başlayınız!
٣١) لاَ اٰكُلُ
مُتَّكِاً
Okunuşu: La
âkulu müttekien!
Anlamı:
Bir yere yaslanarak yemek yemem!
٣٢) لاَ تَبَاغَضُوا
وَلاَ تَحَاسَدُوا وَلاَ تَدَابَرُوا وَكُونُوا عِبَادَ اللهِ اِخْوَانًا
Okunuşu: Le
tebegazu velâ tahasedu velâ tedeberu ve kunu ibadallahi ihvenâ!
Anlamı:
Birbirinize buğz etmeyin, haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin. Ey
Allah'ın kulları kardeş olun!
٣٣) اِزْهَدْ فِي الدُّنْيَا
يُحِبَّكَ اللهُ وَزْهَدْ فِي مَا فِي أَيْدِي النَّاسِ يُحِبُّوكَ
Okunuşu: İz
hed fiddünya yuhibbekallah vez hed fi mâ fi eydinnâsi yuhibbuk!
Anlamı:
Dünya'ya Önem verme ki, Allah seni sevsin. İnsanların elindekinde gözün Olmasın
ki, insanlar seni sevsin!
٣٤) جِهَادُ الْمَرْاَةِ
حُسْنُ التَّبَعَّلِ لِزَوْجِهَا
Okunuşu: Cihadül
mereti Husnüt tebeğğali lizevciha!
Anlamı:
Kadının Cihad'ı kocasıyla güzel geçinmesidir!
٣٥) مَنْ تَرَكَ صَلاَةَ
الْعَصْرِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُ
Okunuşu: Men
terake salatel asri fegad habita ameluhu!
Anlamı:
İkindi NAMAZI kılmayan kimsenin amelleri boşa gider!
Okunuşu: TEŞMİT:
Aksıran kişinin yapması gereken!
٣٦) اَلْحَمْدُ لِلهِ
Okunuşu: El
Hamdu lillah!
Anlamı:
Aksıran Elhamdulillah diyecek!
٣٧) يَرْحَمُكَ اللهُ
Okunuşu: Yerhamukallah!
Anlamı:
Duyanın söylemesi gereken!
٣٨) يَهْدِ يكُمُ اللهُ
Okunuşu: Yehdikumullah!
Anlamı:
Aksıranın tekrar söylemesi (Allah, sizi doğru yola yöneltsin!
٣٩) مَطْلُ الْغَنِيِّ
ظُلْم ٌ
Okunuşu: Matlul
ganiyyi zülmün
Anlamı:
Zenginin borcunu ödemeyi geciktirmesi zulümdür.
٤٠) زُرْ غِبًّا
تَزْدَدْ حُبًّا.
Okunuşu: Zür
gıbbâ tezded hubbâ!
Anlamı:
Ziyaretlerinizi (sürekli değil) zaman zaman, ağır ağır yapınız ki, muhabbetiniz
artsın.
٤١) زُورُوا القُبُورَ
فَأِنَّهَا تُذَكِّرُكُمْ الآخِرَةَ.
Okunuşu: Zurul
gubura fe innehâ tuzekkiru kum ehirate!
Anlamı:
Kabirleri ziyâret ediniz; zirâ kabirler size, âkıbet ve âhiretinizi hatırlatır.
٤٢) سِبَابُ الْمُسْلِمِ
فُسُوقٌ وَقِتَالُهُ كُفْرٌ.
Okunuşu: Sibâbul
müslimi fusugun ve gıtâlühü küfrün!
Anlamı:
Mü'minlere sövmek büyük günahtır. Onlarla savaş ise küfürdür.
٤٣) مُدَارَةُ الناَّسِ
صَدَقَةٌ.
Okunuşu: Muderatun
nâsi sadegatun!
Okunuşu: Anlamı:
İnsanlarla iyi geçinmek sadakadır.
٤٤) اَحَبُّ عِبٰادِي
اِلَيَّ اَعْجَلُهُمْ فِطْرًا
Okunuşu: Ehabbü
ıbadi ileyye eğcelühüm fıtra!
Anlamı:
Kullarımın bana en sevimlisi iftarda acele edenlerdir!
٤٥) اَنْفِقْ اُنْفِقْ
عَلَيْكَ
Okunuşu: Enfig
ünfig aleyke!
Anlamı:
Nafaka, sadaka ver ki, bende sana vereyim.
٤٦) سَبَقَتْ رَحْمَتِي
غَضَبِي
Okunuşu: Sebegat
rahmeti gadabi!
Anlamı:
Rahmetim gazabımı geçti.
٤٧) خَيْرُالْاُمُورِاَوْسَاتُهَا
Okunuşu: Hayru'l
umûri Evsâtuhâ!
Anlamı:
İşlerin hayırlısı orta yol (dengede) olanıdır.
٤٨) اِتَّقِ الله فِي مَا
تَعْلَمْ
Okunuşu: İtteki'llahe
fî mâ ta'lem!
Anlamı:
Allah'dan bildikleriniz ile sakının.
٤٩) اِذَا صَلَّيْتَ
فَصَلِّ صَلَاةَ مُوَدِّعٍ
Okunuşu: İzâ
salleyte fesalli salâte muveddiin!
Anlamı:
Namaz kıldığın vakit veda eden namazı kıl.
٥٠) اَلاْعمال بالخواتيم
Okunuşu: El
E'mâlu bil havâtîmi!
Anlamı:
Ameller sonuna göredir.
٥١) لَا تُصَاحِبْ
إِلَّا مُؤْ مِنًا
Okunuşu: Lâ
tüsâhib illâ mü'minen!
Anlamı:
mü'min'den başka dost edinme.
٥٢) آيَةُ الْمُنَافِقِ
تَلاَثٌ: إِذَا حَدّثَ كَذَبَ وإِذَا وَعدَ
أَخْلَفَ وَإِذَا اؤْتُمِنَ خَانَ.
Okunuşu: Ayetul
münefigı selâsun ize haddese kezebe ve izâ ve ade ehlefe ve ize’ tumine hane.
Anlamı:
Münafığın alameti üçtür: Konuşunca yalan söyler; söz verince sözünden cayar;
kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder.
٥٣) اَلرَّجُلُ عَلَى
دِينِ خَالِيلِهِ, فَلْيَنْظُرْ اَحَدُكُمْ مَنْ يُخَالِلُ.
Okunuşu: Erracülü
ala dini halilihi, fel yenzur ehadüküm men yühalilu.
Anlamı:
İnsan, arkadaşının dini üzerinedir. Öyleyse her biriniz kimlerle arkadaşlık
kurduğuna dikkat etsin.
٥٤) إِذَا أَكَلَ
أَحَدُكُمْ فَليَذْكُرِ اسْمَ اللهِ تَعَالَى، فَإِنْ نَسِيَ أَنْ يَذْكُرَ
اسْمَ اللهِ تَعَالَى فِي أَوَّلِهِ فَلْيَقُلْ بٍسْمِ اللَّهِ أَوَّلَهُ وَآخِرَهُ.
Okunuşu: Ize
ekele ehadukum fel yezkurismallahi Teâla fe in nesiye en yez kurasmallahi
teğale fi evvelihi fel yegul bismillahi evvelehu ve âhirahu
Anlamı: Sizden
biriniz yemek yiyeceği zaman önce besmele çeksin.Yemeğin başında besmele
çekmeyi unuttuysa hatırladığı anda: Bismillahi evvelehu ve ahirahu (yemeğin hem
başında hem sonunda Allah’ın ismini anarım) desin.
٥٥) إِنَّمَا بُعِثْتُ
أُتَمِّمَ صَالِحَ اْلأَخْلاَقِ
Okunuşu: İnnemâ
buğistü ütemmime salihal ahlak!
Anlamı:
Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.
٥٦) كُلُّكُمْ رَاعٍ، وَكُلُّكُمْ
مَسْؤُلٌ عَنْ رَعيَّتِهِ.
Okunuşu: Küllüküm
raîn ve küllüküm mesulün an raiyyetihi.
Anlamı:
Hepiniz çobansınız. Hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Amir memurlarının
çobanıdır. Erkek ailesinin çobanıdır. Kadında evinin ve çocuğunun çobanıdır. Netice
itibarıyla hepiniz çobansınız ve hepiniz idare ettiklerinizden sorumlusunuz.
٥٧) النَّظَافَةُ مِنَ
اْلاِيمَانِ
Okunuşu: En
nezafetü Minel İman.
Anlamı:
Temizlik imandandır.
٥٨) لِنَظَافَةُ مِنَ
اْلِايمَان
Okunuşu: Li
nezafetü minel Iman!
Anlamı:
Temizlik imanın yarısıdır.
٥٩) اَالّٰهُمَّ
اَجِرْنِي مِنَ النَّارِ
Okunuşu: Allahümme
ecirni minen nar!
Anlamı:
Ey Allah'ım, beni ateşten koru.
Peygamberimiz Sallallahü
Aleyhi Vesellem Bir hadisinde şöyle buyurmuştur: Sabah namazını kıldığında hiç kimseyle
konuşmadan önce yedi defa “Allahümme ecirnî minennar!" 'Allah'ım, beni
Cehennem ateşinden koru' Eğer o gün ölürsen Allah senin için Cehennem ateşinden
koruyucu bir berat yazar. Akşam namazını kıldığında hiç kimseyle konuşmadan
önce yedi defa "Allah'ım, beni Cehennem ateşinden koru" de. Eğer o
gece ölürsen Allah senin için Cehennem ateşinden koruyucu bir berat yazar.
٦٠) اَلّٰهُمَّ اِنَّكَ
عَفُوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي
Okunuşu: Allahümme
inneke afuvvün tuhibbul afve fa'fu annî.
Anlamı:
Allah'ım, şüphesiz sen affedicisin, ikram sahibisin, affetmeyi seversin, beni
affet.
٦١) الّٰهُمَّ اَعِنِّي
عَلَى ذِكْرِكَ وَشُكْرِكَ وَحُسْنِ عِبَادَتِكَ
Okunuşu: Allahümme
einnî ala zikrike ve şükrike ve hüsni ibadetik.
Anlamı:
Allahım! Seni anıp zikretmek, nimetine şükretmek, sana layık ibadet etmek için
bana yardım eyle.
٦٢) مَنْ عَادَي لِي
وَلِيًّ فَقَدْ اَذَنْتُهُ بِاالْحَرْبِ
Okunuşu: Men
âdeli veliyyen fegad ezentühu bil harbi.
Anlamı:
Kim benim veli kuluma düşmanlık ederse bende ona harp ilan ederim.
٦٣) مَنْ بَدَّلَ
دِينَهُ فَاقْتُلُوهُ
Okunuşu: Men
beddele dinehu fegtuluhu.
Anlamı:
Kim dinini değiştirirse öldürün.
٦٤) المُجَاهِدُ مَنْ
جَاهَدَ نَفْسَهُ
Okunuşu: Mucâhidü
men câhede nefsehu.
Anlamı:
Gerçek mücâhid, nefsiyle cihad edendir.
٦٥) المِرَاءُ فِي الْقُرآنِ
كُفْرٌ
Okunuşu: El
mîrâü fil gurani küfrün.
Anlamı:
Kur’an hakkında münâkaşa küfürdür.
٦٦) مَنْ لَمْ يَسْألِ
اللهُ يَغْضِبْ عَلَيْهِ
Okunuşu: Men
lem yes elillahu yegdib aleyhi.
Anlamı:
Allah Teâla Hazretleri kendisinden istemeyene gadap eder.
٦٧) مَنْ لاَ يَرْحَمِ
النَّاسَ لاَ يَرْحَمْهُ اللَّهُ
Okunuşu: Mel
lâ yerhaminnâse le yerhamhullah.
Anlamı:
İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.
٦٨) يَسِّرُوا وَلاَ
تُعَسِّرُوا وَبَشِّرُوا وَلاَ تُنَفِّرُوا
Okunuşu: Yessiru
vele tuğassiru ve beşşiru velâ tuneffiru.
Anlamı:
Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.
٦٩) خَيْرُكُمْ
خَيْرُكُمْ لِأَهْلِهِ
Okunuşu: Hayrukum
hayrukum li ehlihi.
Anlamı:
Sizin en hayırlılarınız ailesine karşı en iyi davrananlarınızdır.
٧٠) خِيَارُكُمْ
خِيَارُكُمْ لِنِسَائِهِمْ
Okunuşu: Hiyarukum
hiyarukum li nisa ihim.
Anlamı:
Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır.
٧١) كُلِّ مُسْكِرٍ
حَرَامٌ
Okunuşu: Kulli
muskirin haramun.
Anlamı:
Sarhoşluk veren herşey haramdır.
٧٢) اَلدُّنْيَا سِجْنُ
الْمُؤْمِنُ وَجَنَّةُ الْكَافِرُ
Okunuşu: Eddunya
sicnul mu’minu ve cennetul kâfir.
Anlamı:
Dünya mü'mine hapishane kâfire cennettir.
٧٣) اِتَّقُوا النَّارَ
وَلَوْ بِشِقِّ تَمْرَةٍ
Okunuşu: Ittegun
nâra ve lev bi şiggi temratin.
Anlamı:
Yarım hurma bile olsa kendinizi ateşten koruyun.
٧٤) ٱَللّٰهُمَّ مَنْ
اَحْيَيْتَهُ مِنَّا فَاَحْيِهِ عَلَى ٱْلاِسْلاَمِ وَمَنْ تَوَفَّيْتَهُ مِنَّا
فَتَوَفَّنَا عَلَى ٱْلاِيمَانِ
Okunuşu: Allâhümme
men ahyeytehû minnâ feahyihî alel islâm. ve men teveffeytehû minnâ feteveffehû
alel îmân. Yâ Rabb! Bizden yaşattıklarını İslâm üzere yaşat. Bizden
öldürdüklerini iman üzere öldür.
٧٥) اَلصَّوْمُ جُنَّةٌ
Okunuşu: Es
savmu cünnetün.
Anlamı:
Oruç kalkandır.
٧٦) صُومُوا تَسِحُّوا
Okunuşu: Sumu
tesihhu.
Anlamı:
Oruç tutun sıhhat bulun.
٧٧) اَ نَّدَامَةُ
تَوْبَةٌ.
Okunuşu: Ennedametu
tevbetun.
Anlamı:
Pişmanlık tövbedir.
٧٨) اَلَّهُمَّ اِنِّي
اَعُوذُبِكَ مِنَ الشِّقَاقِ وَالنِّفَاقِ وَسُوءِ الْاَخْلاٰقِ
Okunuşu: Allahümme
innî eûzü bike mineşşıkakî vennifakî ve sûil ahlâk.
Anlamı:
Allah'ım bozgunculuktan, münafıklıktan ve kötü ahlaktan sana sığınırım.
٧٩) مِفْتَاحٌ الصَّلاَةِ
الطُّهُورٌ وَتَحْرِيمُهَا التَّكْبِيرٌ وَتَحْلِيلُهَا التَّسْلِيمٌ
Okunuşu: Miftahüssalâti
ettûhûrü ve tahrimüha ettekbiru ve tehlilüha etteslimü.
Anlamı:
Namazın anahtarı temizliktir. Başlangıcı Tekbir bitimi ise selamdır.
٨٠) مِفْتَاحُ
الْجَنَّةِ الصَّلاَةٌ وَمِفْتَاحٌ الصَّالةِ الْوُضُوءٌ
Okunuşu: Miftahül
cennetissalâtü ve miftahüssalâtil vdûü
Anlamı:
Cennetin anahtarı namaz, namazın anahtarı ise abdesttir.
٨١) اَيُّ الْاَعْمَالِ
اَفْضَلُ قَالَ اَلصَّلاَةُ لِوَقْتِهَا
Okunuşu: Eyyül
eamali efdalü kale essalâtü livaktiha
Anlamı:
İbadetlerin en faziletlisi hangisidir. Vaktinde kılınan namaz...
٨٢) اَلْحَمْدُ للهِ
عَلَي كُلِّ حَالٍ
Okunuşu: Elhamdulillahi
ala külli halin.
Anlamı:
Her halükarda Allah'a hamdolsun.
٨٣) جَزَاكَ اللهُ
خَيْرًا
Okunuşu: Cezakallahü
hayran.
Anlamı:
Allah seni hayırla mükâfatlandırsın.
٨٤) وَفِي كَ بَارَكَ
اللهُ
Okunuşu: Vefike
barekallah.
Anlamı:
Allah da seni mübârek kılsın.
٨٥) اَلطُّهُورُ شَطْرُ
الاْيمَان
Okunuşu: Ettuhuru
şatrul İman.
Anlamı:
Temizlik abdest İmanın yarısıdır.
٨٦) كُنْ فِي الدُّنْياَ
كَأَنَّكَ غَرِيبٌ أَوْ عَابِرُ سَبِيلٍ
Okunuşu: Kün
fiddünya keenneke garibun ev abiru sebil.
Anlamı:
Sen dünyada bir garip veya bir yolcu gibi ol.
٨٧) مَا نَحَلَ وَالِدٌ
وَلَدًا مِنْ نَحْلٍ أَفْضَلَ مِنْ َأَدَبٍ حَسَنٍ
Okunuşu: Ma
nehale vâlidün veleden min nahlin efdale min edebin hasen.
Anlamı:
Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez.
٨٨) كَفَي بِالْمَرْءِ
كَذِبًا أَنْ يُحَدِّثَ بِكُلِّ مَا سَمِعَ
Okunuşu: Kefa
bil mer i keziben en yuhaddise bikülli mâ semia.
Anlamı:
Her duyduğunu nakletmesi kişiye yalan olarak yeter.
٨٩) أَفْضَلُ الذِّكْرِ
لاَ إِلَهَ إِلاَّ للهُ
Okunuşu: Ef
dalüz zikri lâ ilahe illallah.
Anlamı:
Zikrin en faziletlisi Allah'tan başka ilah yoktur demektir.
٩٠) لَقِّنُوا
مَوْتَاكُمْ لاَإِلَهَ إِلاَّ للهُ
Okunuşu: Lakkınu
mevtaküm la ilahe illallah.
Anlamı:
Ölmek üzere olan ölülerinize Allah'tan başka ilah yoktur deyin.
٩١) اَلدُّعَاءُ هُوَالْعِبَادَةُ
Okunuşu: Eddüaü
hüvel ibadetü.
Anlamı:
Dua ibadettir.
٩٢) فَدَيْنَاكَ
بِاٰبَاءِنَا وَأُمَّهَاتِنَا
Okunuşu: Fedeynake
bi âbâinâ ve ümmehâtinâ.
Anlamı:
Babalarımız analarımız sana feda olsun ya Rasulullah.
Buna Tafdiye
denir. Caizdir. Hz. Ebubekir Peygamber'imiz için söylemiştir. Peygamber'imiz
ise Uhut günü Sa'd bin Ebû Vakkas için söylemiştir.
٩٣) اَلَّهُمَّ اِنِّي
أَسْأَلُكَ الْجَنَّة َ وَأعُوذُ بِكَ مِنَ النَّارِ
Okunuşu: Allahümme
inni es elükel cennete ve eğuzü bike minennâr.
Anlamı:
Allah'ım senden cenneti dilerim ve cehennemden sana sığınırım.
٩٤) إِنَّ للهَ اَنْ
يَقْرَأُ الْقُرْآنَ كَمَا اِنْزَال
Okunuşu: İnnallahe
en yegraül kurâne kema inzal.
Anlamı:
Allah Kuran-ı Kerim'i inzal olduğu gibi okuyanı sever.
٩٥) لاَ نُورَثُ مَا
تَرَكْنَا صَدَقَةٌ
Okunuşu: Lâ
nürasü mâ tereknâ sadegatün.
Anlamı:
Bize mirasçı olunmaz. Geriye bıraktığımız sadakadır.
٩٦) سُبْحَانَ للهِ
وَبِحَمْدِهِ سُبْحَانَ اللهِ الْعَظِيمِ
Okunuşu: Sübhane allahi ve
bihamdihi sübhane allahi el azîm.
Anlamı:
Allah'ı ulûhiyetine layık olmayan sıfatlardan tenzih ile hamd ederim.
٩٧) لاَ تُصَاحِبْ
اِلاَّ مُؤْمِنًا وَلاَ يَأْكُلْ طَعَامَكَ إِلاَّ تَقِيُّ
Okunuşu: La
tüsahib illâ mü'minen vela ye'kül tağameke illâ tegıyyü.
Anlamı:
Ancak mümin kişiyle arkadaş ol. Yemeğinden takva sahibi yesin.
٩٨) حُسْنُ الظَّنِّ
مِنْ حُسْنِ الْعِبَادَةِ
Okunuşu: Husnüzzanni
min Hüsnil İbadeti.
Anlamı:
Hüsni zan beslemek güzel ibadettir.
٩٩) اَلْخَلَةُ
بِمَنْزِلَةِ الْاُمِّ
Okunuşu: Elhaletü
bimenziletil ümmi.
Anlamı:
Teyze anne sayılır.
١٠٠) مَنْ صَمَتَ نَجَا
Okunuşu: Men
samete necâ.
Anlamı:
Susan kazanır.
١٠١) وَلَوْلَلْ
حِجْرَةُ لَكُنْتُمْرَأً مِنَ لْاَنْصَارِ
Okunuşu: Velevlel
hıcratü leküntümraen Minel Ensari.
Anlamı:
Hicret etmeseydim Ensar olmak isterdim.
١٠٢) اَلْمُحَاجِرُ مَنْ
هَجَرَ مَا نَهاَ اللهُ عَنْهُ
Okunuşu: El
muhaciru men hecera ma nehallahü anhü.
Anlamı:
Allah rızası için hicret eden sevap kazanır.
١٠٣) وَمَا زَادَاللهُ
عَفًّا بِعَفٍّ إِلاَّ عِزَّا
Okunuşu: Vema
zadallahü affen biaffin illa ızza.
Anlamı:
Sen affedici ol ki Allah'ta senin izzetini artırsın.
١٠٤) اَكْثَرُ عَذَابِ
الْقَبْرِ مِنَ الْبَوْلِ
Okunuşu: Ekserü
azâbil kabri Minel bevli.
Anlamı:
Kabir azabının çoğu idrar sebebiyledir.
١٠٥) اَلدِّينُ
النَّصِيحَةُ
Okunuşu: Eddinun
nasıhah.
Anlamı:
Din samimiyettir.
١٠٦) آفَاةُ الْعِلْمِ
النِّسْيَانُ
Okunuşu: Afâtül
ılmü ennisyânü
Anlamı:
İlmin âfatı unutmaktadır.
١٠٧) اَلْمُؤْمِنُ
إِلْفٌ مَأْلُوفٌ
Okunuşu: Elmü'minü ilfün ma
elîfûn
Anlamı:
"Mü'min seven ve sevilendir."
Huzeyfe İbnu’l Yemân
Radiyallahü Anh anlatıyor:
Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) sabah uyandığında şu duayı okurdu:
١٠٨) اَلْحَمْدُ ِللَّهِ
الَّذِى أَحْيَانَا بَعْدَ مَا أَمَاتَنَا وَإِلَيْهِ النُّشُورُ
Okunuşu: Elhamdü
lillâhillezî ehyâne ba’de ma emâtenâ ve illeyhinnuşûr
Anlamı:
“Bizi öldürdükten sonra tekrar hayat veren Allah’a hamdolsun!
Zaten dönüşümüz
de O’nadır.
١٠٩) إسْمَحْ يُسْمَحْ
لَكَ.
Okunuşu: İsmah
yusmahleke!
Anlamı: Hoş gör ki hoş görülesin!
Masaallah guzel hizmet
YanıtlaSilÂmin! Ecmain!
SilAllah razı olsun
YanıtlaSilÂmin! Ecmain!
Sil