Kayıtlar

Kelime-i Şehâdet

Kelime-i Şehâdet İslâm`a girişin temel şartı olan cümle. Bu Arapça cümle, "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhü ve rasûluh" tur. Şehadet cümlesi tevhidi ve Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellemin peygamberliğini ifade eden iki bölümden oluşur. Birinci bolümde Allah`tan başka ilah olmadığına, ikinci bölümde de Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellemin Allah`ın kulu ve rasulü olduğuna tanıklık edilir. Bu tanıklık kesinlik kazanan bir bilgi ve inancın dille açıklanması anlamındadır. İslâm, Allah`ın birlenmesi (tevhid) ile Rasul`ün Allah`tan getirdiklerinden oluşur. Diğer tüm inanç esasları, insan ve toplum hayatını düzenleyecek emir ve yasaklar, Allah`a ve Peygamber`inin O`ndan getirdiklerine inanmanın içindedir. Bu nedenle Kelime-i Şehadet İslâm`ın en özlü bir ifadesidir ve bu cümlenin söylenmesi tüm İslâm`ın topluca (mücmel olarak) kabulü anlamına gelir. Kişinin Allah`tan başka ilah bulunmadığını söylemesi, Kur`an`ın tanımladığı tüm isim ve ...

Harvard, Okulun Duvarına Ayet-İ Kerime Astı

Harvard, Okulun Duvarına Ayet-İ Kerime Astı Dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olarak gösterilen Harvard Üniversitesi, Hukuk Fakültesi Kütüphanesi’nin girişine Kur’an’ı Kerim’den bir ayet astı. Adalet kavramını en iyi anlatan ifadelerin bir araya getirildiği ‘Adalet Sözcükleri’ (Words of Justice) isimli sergi kapsamında, Nisa Suresi’nin 135. ayetine de yer verildi. Fakülte yönetimi tarafından ‘Adaletin, tarihteki en büyük anlatımlarından biri’ olarak tanımlanan ayet, Aziz Augustinus ve Magna Carta’dan alıntıların bulunduğu giriş bölümüne konuldu. İnsanları, sonuçları ne olursa olsun adil olmaya çağıran Nisa Suresi’nin 135. ayetinde mealen şöyle deniliyor: “Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adalet...

Huzuru İslam’da buldum

Resim
Huzuru İslam’da buldum Polonya asıllı Türk model ve oyuncu Tatsyana Tsvikeviç, Aysha Dergi’ye müslüman olma sürecini anlattı. Din değiştirme gibi düşüncesinin bulunmadığını ifade eden Tsvikeviç, şunları söyledi: “Her şey 5 sene önce kendi hayatımı sorgulamaya başlayınca değişti. Aysha dergisinin Şubat sayısına konuk olan model ve oyuncu Tatsyana Tsvikeviç; Müslüman olma süreci ve hayatının bilinmeyen... Aysha dergisinin Şubat sayısına konuk olan model ve oyuncu Tatsyana Tsvikeviç; Müslüman olma süreci ve hayatının bilinmeyen yönlerini anlattı: Aslında Müslüman olmak ya da din değiştirmek gibi bir düşüncem yoktu. Her şey beş sene önce kendi hayatımı sorgulamaya başlayınca değişti. 'Ben kimim, neyim, neler yaşıyorum?' diye çıkmaza girdim. Sonra da karşıma Nihat Hatipoğlu çıktı. Onu dinlemeye başladıktan sonra sorularımın bütün cevaplarını buldum. İki yıl boyunca kendimi buna hazırladım ve Müslüman olmayı içimde hazmederek istedim. İslamiyet'in ruhuma, yü...

‘Aradığım Huzuru İslam’da Buldum’

‘Aradığım Huzuru İslam’da Buldum’ Lizbon Üniversitesi Tiyatro Bölümü Başkanı Tarık Monteiro’nun hayatı girdiği bir camide cemaatin arasında kalmasıyla tamamen değişti... Portekiz Lizbon Üniversitesi Tiyatro Bölümü Başkanı Tarık Monteiro, camiden dışarı çıkamayıp cuma namazı kılmak zorunda kalınca Müslüman olduğunu anlattı. Bursa’nın İznik ilçesini ziyaret eden Lizbon Üniversitesi Tiyatro Bölümü Başkanı Tarık (Carlos) Monteiro, bir yıl önce Lizbon’da bir Türk Derneği’nde Kelime-i Şahadet getirerek Müslüman olduğunu söyledi. 25 yıl boyunca dinleri araştırdığını belirten Monteiro, merak ettiği bir camiyi gezerken cuma ezanı okununca cemaatin arasında kalınca dışarı çıkamadığını anlatarak, "Kalabalıktan dışarı çıkamayacağımı anlayınca cemaate uyarak cuma namazında saf tuttum. İşte o an aradığım huzuru bulduğumu anladım ve Müslüman oldum. Adımı da Tarık olarak değiştirdim" dedi. Müslüman olmasında en büyük faktörün İznik olduğunu ifade eden 2 çocuk babası 55 yaşınd...

İrlandalı sanatçı Sinead O'Connor Müslüman Oldu

Resim
İrlandalı sanatçı Sinead O'Connor Müslüman Oldu https://www.takvim.com.tr/webtv/video-haber/video/sinead-oconnor-boyle-musluman-oldu-iste-kelime-i-sehadet-getirdigi-anlar Sinead O'Connor böyle Müslüman oldu! İşte Kelime-i Şehadet getirdiği anlar… Dünyaca ünlü İrlandalı sanatçı Sinead O'Connor İslamiyet'i seçerek Müslüman oldu. Kelime-i Şehadet getirdiği anların görüntülerini yayınlayan O'Connor, Şüheda Davitt adını aldı. 26.10.2018 09:28

Camiye Girdi Müslüman Oldu Çıktı

Camiye Girdi Müslüman Oldu Çıktı Portekiz Lizbon Üniversitesi Tiyatro Bölümü Başkanı Tarık Monteiro, camiden dışarı çıkamayıp cuma namazı kılmak zorunda kalınca Müslüman olduğunu anlattı. Bursa’nın İznik ilçesini ziyaret eden Lizbon Üniversitesi Tiyatro Bölümü Başkanı Tarık (Carlos) Monteiro, bir yıl önce Lizbon’da bir Türk Derneği’nde Kelime-i Şahadet getirerek Müslüman olduğunu söyledi. 25 yıl boyunca dinleri araştırdığını belirten Monteiro, merak ettiği bir camiyi gezerken cuma ezanı okununca cemaatin arasında kalınca dışarı çıkamadığını anlatarak, “Kalabalıktan dışarı çıkamayacağımı anlayınca cemaate uyarak cuma namazında saf tuttum. İşte o an aradığım huzuru bulduğumu anladım ve Müslüman oldum. Adımı da Tarık olarak değiştirdim” dedi.

Yahudi genç Kelime-i Şehâdet getirerek Müslüman oldu

Resim
Yahudi genç Kelime-i Şehâdet getirerek Müslüman oldu https://www.timeturk.com/tr/video/dunya/yahudi-genc-kelime-i-sehadet-getirerek-musluman-oldu/  En fazla yardım toplama rekoru kırmak için düzenlenen Penny Appeal's World Record tanıtımı sırasında Gazze için yardım toplanıyordu. Soloman isimli bir Yahudi adam telefonla yayına bağlandı ve canlı yayında Kelime-i Şehadet getirdi. Gazze'ye gıda ve tıbbi yardım için ilk maaşı olan 900 Euro'yu bağışladı. Ertesi akşam Gazze'de Hayfa Tıp Merkezi'ne bağışlamak için 2.000 Euro'ya arabasını sattı.

Tarihte Ve Günümüzde Korkunç Hristiyan Zulüm Ve Gaddarlıkları

Tarihte Ve Günümüzde Korkunç Hristiyan Zulüm Ve Gaddarlıkları Prof. Dr. M. Es'ad Coşan Rahmetullahi Aleyh Bizdeki gizli "Zinde Kuvvetler"in, Batı'yı iyi tanıdıkları ve zihniyetinin künhüne tam vakıf oldukları kanaatinde değilim. Hem Ortaşark'ın, hem bizim hem de Batı'nın tarihini, kültürünü, sosyal müesseselerini doğru dürüst bilmiyor, bazı anlaşmalarda feci şekilde aldanıyor, aldatılıyor ve milleti de yanlış yola sürüklüyorlar. İkinci Meşrutiyet Meb'usan Meclisi ve A'yan Meclisi Reisi Ahmet Rıza Bey'in (1858-1930) yazdığı La Faillite Morale de la Politique Occidentale en Orient adlı eserinin tercümesini (Batının Doğu Politikasının Ahlâken İflâsı), Fransızca aslından tercüme eden muhterem Ziyad Ebuzziya Beyefendi bendenize göndermek lûtfunda bulunmuş; inceledim, kısmen okudum, bazı pasajlarını bu yazımda okuyucularıma arz edeceğim. Müellif Ahmed Rıza Bey bu eserinde, Hristiyan Batının, İslâmiyet'in çıkışından beri İslâm'...

İngilizlerin Dünyaya Hâkim Olma Stratejisi

İngilizlerin Dünyaya Hâkim Olma Stratejisi 16. Yüzyılda I. Elizabeth döneminde, Walter Raleigh bir çeşit deniz emperyalizminin teorisini ortaya koymuş ve bu teoriyi şu sözlerle özetlemiştir: “Denize hâkim olan, ticarete de hükmeder; ticarete hâkim olan ise dünya zenginliklerine hükmeder, yani dünyaya hâkim olur.” Raleigh’in ortaya koyduğu bu tez İngiliz sömürgeciliğinin temelini oluşturmuş ve 16. Yüzyıldan itibaren İngilizler bu doğrultu da hareket etmişlerdir. 19. Yüzyıla gelindiğinde yukarıda da belirtildiği üzere Berlin konferansında Afrika topraklarının, Avrupalı güçler arasında paylaşılmasından sonra, İngiliz sömürgeciliği Afrika da etkisini arttırmıştır. İngiltere, Hindistan ile olan ticaretinin güvenliğini sağlamak için bu bölgede Somali’yi ele geçirmek adına uğraşlar vermiş ve nihayetinde 1886 yılında, Somali’nin ileri gelen kabileleriyle yaptığı antlaşmayla birlikte kuzey bölgesini tamamı ile hâkimiyeti altına almıştır. Afrika’nın, Berlin konferansı ile paylaşılmasın...

Sünnet

Sünnet Bismillahirrahmanirrahim İbni Ömer Radiyallahü Anh rivayet ediyor. Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular ki:  Allah’u Teâlâ şöyle buyurdu: "Yarattığım insanlar içerisinde öyleleri var ki, dilleri baldan tatlı, kalpleri sabir bitkisinden daha acıdır. Büyüklüğüme yemin ederim ki, onların başına öyle bir fitne indiririm ki, akıl sahibi olanlarını hayretler içerisinde bıraksın. Bunlar rahmetime mi aldanıyorlar, yoksa Bana karşı cüretkâr mı davranıyorlar? (Camiussağir - 1753) Cenab-ı Allah’ın Celle Celâlüh Kur’an-ı Kerim’de "Şüphesiz sen en güzel ahlâk üzerindesin" şeklinde buyurduğu Peygamberimiz (sav) için yine Kur’an-ı Kerim’de "De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin..." buyurmaktadır. Resulullah’ın Sallallahü Aleyhi Vesellem yürüdüğü yola ‘Sünnet’, Onun sözleri ve davranışlarının yanı sıra başkalarında görüp beğendiği ve hoş karşıladığı şeylere ‘sünnet-i seniyye’ denir. Veda Hutbesi’nde "Size i...

Ezân-ı Muhammedî

Ezân-ı Muhammedî Emr-î bülendsin ey Ezân-ı Muhammedî, Kâfî değil sadâna cihân-ı Muhammedî… Sultan Selîm-i Evvel'i râmetmeyüp ecel, Fethetmeliydi âlemi şân-ı Muhammedî… Gök, nûra garkolur, nice yüzbin minareden, Şehbâl açınca rûh-ı revân-ı Muhammedî… Ervâh cümleten görür Allahü Ekber'i, Akseyleyince arşa lisân-ı Muhammedî… Üsküp'de kabr-i mâdere olsun bu nev-gazel, Bir tuhfe-î bedî'ü beyân-ı Muhammedî… Yahya Kemal, Eski Şiirin Rüzgârıyle, Selimnâme, s. 43-44, İstanbul Fetih Cemiyeti

Kazananlar Odaklanır, Kaybedenler Dağılır!

Resim
Kazananlar Odaklanır, Kaybedenler Dağılır! Şu eski deyişi severim : “Kazananlar odaklanır, kaybedenler dağılır.” Bu gerçekten doğrudur. Amaç duygusu beni enerjiyle, ne istediğini bilen enerjiyle doldurur. Bu gerçekten de çok güzel bir şeydir. Harry Bernstein hakkında anlatmayı çok sevdiğim bir hikaye vardır. İnsanlar, bu hikayeyi, geç yaşta büyük işler yapmak olarak yanlış yorumlar. Hikaye bununla ilgili değildir. Hikaye kişilikten amaca dönüşüm hakkındadır. Harry   93 yaşındaydı. Karısı, daha yeni lösemiden ölmüştü ve Harry hayata nasıl devam edebileceğini bilmiyordu; çünkü öncesinde amacı karısına bakmak, onunla olmak ve onun mutluluğunu sağlamaktı. Bu yüzden birdenbire, 93 yaşında amacı ayaklarının altından kayıp gitti. Uyandığında, artık yaşamak için enerjisi kalmamıştı. Bu depresyondur. Harry depresyondaydı, “Aman neye yarar? Niye zahmet edeyim? Niye devam edeyim ki?” diye kendine sorardı, depresyonun bütün anlamı budur : Yapacak...

Yükünü At!

Yükünü At! Geçmiş düşüncelere aittir, gelecek düşüncelere aittir. Geçmiş ve gelecek zihninin parçalarıdır. Şimdi varoluştur. Senin zihninin bir parçası değildir. Bu an zihnine ait değildir. Geçmiş olan an ona aittir; henüz gelmemiş olan an ona aittir. Bu an asla sana ait değildir. Tersine, sen bu ana aitsin. Sen burada varsın, şu anda, burada. Zihnin başka bir yerde vardır, daima başka bir yerde. Yükünü at. Bir sûfi gizemciyi okuyordum. Issız bir yolda yolculuk ediyormuş, yol terk edilmişmiş ve öküz arabası ile bir çiftçi görmüş. Araba çamura saplanmışmış. Çiftçi öküz arabasında elma taşıyormuş, ama kaba yolda bir yerde arabanın arka tahtası çözülmüş ve elmalar saçılmış. Ama o bunun farkında değilmiş; çiftçi farkında değilmiş. Arabası çamura saplanınca ilk önce bir şekilde çıkarmaya çalışmış, ama tüm çabalar boşunaymış, bu yüzden; “Şimdi arabamın yükünü boşaltmalıyım, o zaman çekip çıkartabilirim” diye düşünmüş. Arkasına bakmış. Geriye bir düzine elma bile kalmamış...

Neden Yenildiniz?

Neden Yenildiniz? Napolyon, bir savaşta yenilgi alan generaline, “Neden yenildiniz?” diye sorar. General şu yanıtı verir, “Birincisi, kurşunumuz bitti. İkincisi…” Napolyon sert bir şekilde generalin sözünü keser ve şunu söyler, “Tamam gerisini anlatma.”

Motivasyon Şapkası

Resim
Motivasyon Şapkası   John Kennedy küçük bir çocukken Boston’da seçkin bir özel okula gidiyordu ve okulda üniforma giymek zorunluydu. Bu üniformalar çocuklar için çok önemliydi ve üniformalarına, özellikle de şapkalarına bir şey olursa başları belaya girerdi. Çocuklar okuldan eve beraber yürürlerdi ve yollarının üzerinde tırmanması neredeyse imkânsız bir duvar vardı. Çocuklar duvardan atlamaya çalışırken, “Eminim sen tırmanamazsın. Eminim yapamazsın!” diye birbirlerini kışkırtırlardı. Bir gün John Kennedy şapkasını tuttuğu gibi duvarın üzerinden fırlattı! O şapka olmadan eve gidemeyeceğini biliyordu; yani, şapkayı duvarın üzerinden atınca, o duvara tırmanmak zorunda kalacağını biliyordu. Peki, onun ne yapmaya çalıştığını anlıyor musunuz? Şapkasını atarken John Kennedy kafasına bunu koymuştu (başının derde girmemesi için eve gitmeden şapkasını alması lazımdı) yani kararlıydı ve bu kararlılıkla duvarı aşmayı aklına ...

Yeryüzü Muhteşem Bir İlâhî Sanat Harikasıdır

Resim
Yeryüzü Muhteşem Bir İlâhî Sanat Harikasıdır İlâhî program çerçevesinde hareket ederek iklimleri oluşturan ve yeryüzüne âdeta hayat bahşeden güneşle gökyüzü ne muazzam bir kudret tecellîsidir. Yeryüzü muhteşem bir ilâhî sanat hârikasıdır Muhteşem bir sanat eseri şu kainat. İnsan, mahlûkâtın en mükerremi olarak yaratılmış ve ilâhî imtihan îcâbı dünyaya gönderilmiştir. Bu hikmetin farkında olarak yaşayabilmesi ve güzel bir kullukla Rabbine dönebilmesi için de ona, Peygamberler ve Kitaplar ihsân edilmiştir. Ayrıca içinde yaşadığı kâinat da Cenâb-ı Hakk’ın esmâ tecellîlerinden ibâret olduğu için; eserden müessire, sanattan sanatkâra intikal vesîlesiyle ayrı bir Hakk’a vuslat yolu kılınmıştır. Kâinattaki Muhteşem Denge Hiç şüphesiz kâinatta mikrodan makroya kadar her varlık, Yüce Rabbimizin sonsuz kudret ve azametini hatırlatmaktadır. Her zerre, diri bir kalbe sahip insan için ilâhî kudret tecellîlerini aksettiren bir ayna mesâbesindedir. Bizim, “ilâhî kudret akışları”...

Kızımı Hangisine Vereyim?

Kızımı Hangisine Vereyim? "Bir zat Hasanı Basri Rahmetullahi Aleyh'e   - Kızımı isteyen çok hangisine vereyim bilmiyorum. Demişti. - Allah'ü Teâlâ'dan korkanına ver. Birbirleriyle anlaşabilirlerse iyi, anlaşamazlarsa, Allah'tan korktuğu için ona zulmetmez."

Âşina Olmak

Âşina Olmak Bilim adamları “Âşina olmak” hakkında, ilginç bir deney yapmışlar. Bir kurbağayı, kaynayan su dolu bir tencereye atmışlar. Kurbağa ânî bir refleksle sıçrayarak, tencereden dışarıya sıçramış ve haşlanmaktan kurtulmuş. İkinci denemede ise; Yine bir kurbağayı, ılık su dolu bir tencereye koymuşlar. Altına ateş yakarak, yavaş yavaş ısıtmışlar. Kurbağa; su ısındıkça keyiflenmiş, mayışmış ve rahatlamış. Tencereden dışarı atlamayı, hiç AKIL EDEMEMİŞ. Neticede de kurbağa, yavaş yavaş HAŞLANARAK can vermiş… Siyonist Haçlı ittifakı da yavaş yavaş alıştırarak milletimizi felâkete sürüklüyor… Önce Abd’nin Vietnam savaşı dizileri ile Vatana millete hakareti ihaneti normalmiş gibi gösteren vatansızlık, Abd hayranlığı uyandıran diziler… Sonra Dallas, Filamingo Yolu... gibi müstehcenlik, fuhuş aşılayan ahlâksızlık diziler… Daha sonra insanları Paraya taptıran dünyayı putlaştıran insanları dinden soğutup dünyevileştiren diziler; görsel ve sosyal medya… Ortad...

Acep Bu Benim Canım!

Acep Bu Benim Canım! Acep bu benim canım, azad olur mu Ya Rab? Yoksa yedi Tamu’da yanıp kalır mı Ya Rab? Acep bu benim halim, yer altında ahvalim. Varıp yatacak yerim akrep dolar mı Ya Rab? Allah olacak kazi, bizden olur mu razı? Görüp Habibi bizi, şefi olur mu Ya Rab? Can hulkuma gelince, Azrail’i görünce, Ya canımı alınca, kolay olur mu Ya Rab? Yunus kabre varınca, Münkür Nekir gelince, Bana sual sorunca, dilim döner mi Ya Rab? Yunus Emre

Rağbetiniz Neye?

Rağbetiniz Neye? "Recep ayına, Allah'ü Teâlâ’ya rağbetimizle gireceğiz. اَللّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فيِ رَجَبٍ وَ شَعْبَانَ وَ بَلِّغْنَا رَمَضَان “Allah'ım, Recep ve Şaban ayını bize bereketli kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır.” وعنْ سُلَيْمانَ بْنِ صُرَدٍ رضي اللَّه عنهُ قال: كُنْتُ جالِساً مع النَّبِي صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم، ورجُلان يستَبَّانِ وأَحدُهُمَا قَدِ احْمَرَّ وَجْهُهُ. وانْتفَخَتْ أودَاجهُ. فقال رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: « إِنِّي لأعلَمُ كَلِمةً لَوْ قَالَهَا لَذَهَبَ عنْهُ ما يجِدُ، لوْ قَالَ: أَعْوذُ بِاللّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ ذَهَبَ عنْهُ ما يجدُ. فقَالُوا لَهُ: إِنَّ النَّبِيَّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قَالَ: «تعوَّذْ بِاللِّهِ مِن الشَّيَطان الرَّجِيمِ ». متفقٌ عليه. Süleyman İbni Surad radıyallahu anh şöyle dedi: Bir gün Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında oturuyordum. İki kişi birbirine sövüp duruyordu. Bunlardan birinin yüzü öfkeden kıpkırmızı olmuş, boyun damarları şişmiş, dışarı fırla...