Osmanlı Padişahlarından Altın Nasihatler -2-
Osmanlı Padişahlarından Altın Nasihatler -2-
01- Osman Gazi Rahmetullahi Aleyh’in Oğlu Orhan Gazi Rahmetullahi Aleyh’e vasiyeti:
“Ey oğul! Her işten önce din işlerine dikkat et. Zira farizaya (farzlara) dikkat, din ve devletin güçlenmesine sebeptir. Din işlerini; dikkatli olmayan, itikadı bozuk ve doğru yoldan ayrılmaya yönelen, büyük günahlardan kaçınmayan, helâle-harama dikkat etmeyen sefihlere ve ayrıca tecrübesiz kişilere bırakma, devlet idaresinde bu gibi kişilere iş verme! Zira yaratandan korkmayan, yaratılandan hiç korkmaz. Büyük günah işleyen ve bunu devam ettiren kimsede sadakat olmaz. Böyle kişilerin sadakati olsa ümmeti olduğu Peygamber-i Zişan'ın sadık tebligatı üzere hareket eder de şer'i şerifin dışına çıkmazdı. Zulümden, bid'atten sakın. Zulme ve bid'ate teşvik edenleri devletinden uzaklaştır. Çünkü böyleleri seni zevale uğratmış olurlar.” (Osman Gazi Rahmetullahi Aleyh)
02- “Daima cihad ile devletini genişletmeye çalış. Çünkü uzun zaman sefer olunmazsa askerin secaatine; reislerin ve kumandanların bilgi, tedbir ve malumatına ağırlık ve noksanlık gelir. Böyle sefer işlerini bilenler ölür gider de yerine tecrübesiz kimseler gelir, bu yüzden de bir çok hatalar meydana gelir ki, bundan da devlet büyük zararlar görür. Beytü'l-mali koru! Devletin servetini çoğaltmaya çalış! Şer'i şerifin ölçüsüne göre sana ait olana kanaatle, ihtiyaçlarından ve gerekli olanlardan başka lüzumsuz yere telef etme, israftan kaçın. Askerinle, malınla gururlanma. Zira onlar Allah Teâlâ yolunda cihad için milletin işlerinin yerli yerinde görülmesi ve cihana adalet ve fazileti yayman için vasıtadırlar.” (Osman Gazi Rahmetullahi Aleyh)
03- “Sadakatle Allah Teâlâ rızası için çalışan devlet erkânını koru! Vefatlarından sonra böyle kimselerin çoluk-çocuğuna bak, ihtiyaçlarını karşıla! Halkından hiç kimsenin malına tecavüz etme! Hak edenlere yardım ile iltifat elini uzat, böylelerinin yakınlarını sıkıntıdan kurtar. Askeri erkânı iyi koru! Âlimler, fazıllar, sanatkârlar, edipler; devletin bedeninin gücüdür. Bunlara iltifat ve ikramda bulun. Bir kemal sahibi işitince onunla yakınlık kur, dirlikler ver ve ihsan eyle! Hükümetinde ulema, fazıl kimseler, erbab-ı maarif çoğalsın, siyaset ve din işleri nizam bulsun!” (Osman Gazi Rahmetullahi Aleyh)
04- “Benden ibret al ki, bu diyarlara zayıf bir bey olarak gelip hak etmediğim halde bunca inayet-i celile-i Rabbaniye'ye mazhar oldum. Sen de benim yolumdan git ve bu Din-i Muhammedi'yi ve ashabını, başka sana tabi olanları koru. Allah Celle Celâlün'ün hakkını ve kulların hukukunu gözet! Ve senden sonrakilere böyle nasihat etmekten geri durma. Ve adalet ve insafa riayet ile zulmü kaldırmaya devam ile her bir işe teşebbüs de Allah'ın yardımına güven. Halkını düşman istilasından ve zulme uğratılmaktan koru! Haksız yere hiç bir ferde layık olmayan muamelede bulunma! Halkı taltif et, hepsinin rızasını kazan!”(Osman Gazi Rahmetullahi Aleyh)
05- “Bir yeri elde tutmak, o yeri fethetmekten daha zordur.” (Osman Gazi Rahmetullahi Aleyh)
06- “Adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir. Sonunda hüküm isabetli olsa da, geciken adalet zulümdür.” (Orhan Gazi Rahmetullahi Aleyh)
07- “Zevk, sefa ve rahatı kendimize haram eylemişizdir.” (II. Mustafa Rahmetullahi Aleyh)
08- “Emir Allah’ındır… Lâkin kulların hiç hatası yok mudur? Andımız olsun ki, Belgrad’ı düşman eline komayız. Velâkin orada kılıçtan geçirilen, katledilen binlerce Müslüman için ağlarız!” (ll. Sultan Süleyman Rahmetullahi Aleyh)
09- “Ben Osmanlı Padişahı, İslâm Halifesi, fakat her şeyden evvel Türk Hakanıyım. (V. Mehmet Reşat Rahmetullahi Aleyh)
10- “Facialara kalkan olamadım ise de; siper sâika (paratoner) vazifesi gördüm. . Bütün musibetleri üzerime çektim. Kendimi feda ederek vatanı kurtarmaya çalıştım. Dinine, devletine, vatanıma ve milletine hıyanet edenlerin aziz Allah'ın kahreden kudretli gücüne hedef olması için yakarıyorum. Her tarafı istilâ eden inkılâb ve ihtiras içinde karşı koyma yahut baş eğme imkânını bulamadım. Kamuoyuna sükûn ve durumda açıklık belirinceye kadar İstanbul'dan geçici olarak ayrılmaya karar verdim. Vekili olduğum şanı yüce peygamberin yaptığını yaptım, hicret ettim. Elbet bir gün hak kuvvete üstün gelecek ve necîb milletimiz hakikatleri öğrenecektir. Biz her şey olabiliriz. Cahil, tecrübesiz, hatalı bir siyasete kapılmış olabilir ve zararlar da verebiliriz ama Osmanoğlu olarak nasıl vatan haini olabiliriz?” (VI. Mehmed Vahidettin Rahmetullahi Aleyh)
11- “Bak paşa, sana devlet işlerini doğrulukla yapasın, harbe gidesin, dedim. Gitmedin. Hizmetinde bulunan çalışkan kulları yakasından tutup zorla dışarı atmak cesaretini gösterdin. Ağalara araba gönderdin, yeniçeriler ayaklandı dedin. Ben de zorba aradım. Meğer zorbaların başı senmişsin!” (ll. Ahmed Rahmetullahi Aleyh)
12- “Bana hazine lazım değil, gerekirse kuru ekmek yerim, vücudumu din uğruna harcarım; her ne türlü meşekkat olursa tahammül ederim. Allah’ın kullarına hizmeti tamamlamadan seferden dönmem, elbette kendim giderim!” (Sultan 2. Mustafa Rahmetullahi Aleyh)
13- “Kılıcımız parladıkça düşmanın gözü ondan ayrılıp bizi göremez. Ama Allah Teâlâ esirgesin, bir gün paslanır da yaltırıklanmazsa düşman bizi görmek değil, bir de tepeden bakar.” (Yavuz Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh)
14- “Gidin, daha çok müttefik ve daha büyük ordularla karşıma çıkın ki, kazanacağım şan ve zafer de daha büyük olsun!” (Yıldırım l. Bayezit Rahmetullahi Aleyh)
15- “Sancak-ı şerifi sana, seni yüce Allah’a emanet eyledim. Tatar hanı’nın sayı ile amel eyle, onun sözünden dışarı çıkma!” (lll. Ahmed Rahmetullahi Aleyh)
16- Şah İsmail'e:
“Sanma şâhım herkesi sen sâdıkâne yâr olur
Herkesi sen dost mu sandın? Belki ol ağyâr olur
Sâdıkâne belki ol bu âlemde dildâr olur…
Yâr olur, ağyâr olur, dildâr olur, serdâr olur…” (Yavuz Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh)
17- “Bu dünya bir padişah için büyük, iki padişah için küçüktür.” (Yavuz Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh)
18- “Devletleri yıkan tüm hatanın altında, nice gururun gafleti yatar.” (Yavuz Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh)
19- “Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür!” (Yavuz Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh)
20- “Bugün para alan yarın emir alır.” (Kanuni Sultan Süleyman Rahmetullahi Aleyh)
21- (Fransa Kralı, Fransuva'nın yardım talebine karşı yazdığı mektubun girişi)
“Ben ki, Sultanlar sultanı, hakanlar hakanı hükümdarlara taç veren Allah’ın yeryüzündeki gölgesi, Akdeniz’in ve Karadeniz’in ve Rumeli’nin ve Anadolu’nun ve Karaman’ın ve Rum’un ve Dulkadir Vilayeti’nin ve Azerbaycan’ın Acem’in ve Şam’ın ve Halep’in ve Mısır’ın ve Mekke’nin ve Medine’nin ve Kudüs’ün ve Diyarbekir'in ve Kürdistan'ın ve bütün Arap diyarının ve Yemen’in ve daha nice memleketlerin ki, yüce atalarımızın ezici kuvvetleriyle fethettikleri ve benim dâhi ateş saçan zafer kılıcımla fetheylediğim nice diyarın sultanı ve padişahı Sultan Bayezıd Hân'ın torunu, Sultan Selim Hân'ın oğlu, Sultan Süleyman Hân’ım. Sen ki Fransa vilayetinin kralıı Fransuva'sın.” (Kanuni Sultan Süleyman Rahmetullahi Aleyh)
22- “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” (Kanuni Sultan Süleyman Rahmetullahi Aleyh)
23- Dans, ilk defa Kanuni Sultan Süleyman’ın devrine denk gelen dönemde, Fransa’da yapılmaya başlanır. Bunu duyan kanuni Fransa imparatoruna bir mektup yazar. O mektupta aynen şöyle demektedir:
“- Ey Fransa Kralı Fransuva! Sefir-i Kebirimden aldığım mazhara göre malumatım oldu ki, memleketinde dans namında Ala Mele-İnnas Fuhşiyyat ve Lubiyat yapıyormuşsun. İş bu Name-i Humayunumun eline vusulünden itibaren bu mel'anet rezalete son vermediğin takdirde, Ordu-yu Humayunumla gelip seni kahretmeye muktedir olurum.”
[Kanuni’nin bu mektubundan sonra Fransa’da yüz sene dans yapılmaz. ] (Kanuni Sultan Süleyman Rahmetullahi Aleyh)
24- Orhan Gazi Rahmetullahi Aleyh’in oğlu Murat Gazi Rahmetullahi Aleyh)'e vasiyeti: “Oğul! Cennet mekân babam Osman Gazi Han bir avuç toprağı beylik yaptı. Biz Allah'ın izniyle beyliği sultanlığa çevirdik. Sen daha da büyüğünü yapacaksın! Osmanlı'ya iki kıta üzerine hükmetmek yetmez. Zira İ'lâ-yı Kelimetullah (Allahü Teâlâ’nın ismi şerifini yüceltmek, İslamiyet'i yaymak) azmi iki kıtaya sığmayacak yüce bir azimdir.” (Orhan Gazi Rahmetullahi Aleyh)
25- Orhan Gazi'nin Oğlu I. Murat'a nasihati
“Benden sonra devletimin idaresini soyu temiz ve yüce olan Murad'ıma verdim. Sana nasihatim olsun ki halkını koru ve onlar için çalış. Her işte adaleti gözet. Bu mülk ile kesinlikle gururlanma. Şeriat yolundan asla ayrılma. Madem ki saltanat sahibi oldun, o zaman memlektinde daima adaletli ol. Alemin nizamını temin et ki saltanatta daim olasın.” (Orhan Gazi Rahmetullahi Aleyh)
26- “Oğul! Saltanatına mağrur olma. Unutma ki hazret-i Süleymân’a kalmamıştır. Unutma ki, dünyâ saltanatı geçicidir, lâkin büyük bir fırsattır. Allah yolunda hizmet ve Peygamberimizin aleyhisselâm şefaatine mazhariyet için, bu fırsatı iyi değerlendir! Dünyâya âhiret ölçüsüyle bakarsan; ebedî saadeti feda etmeye değmediğini göreceksin. Oğul! Rumeli fethini tamamla! Konstantiniyye’yi (İstanbul’u) ya fethet, yahut fethe hazırla! Civardaki Türk beyleriyle mes’ele çıkarmamaya çalış. Ahâli her ne kadar bizi istese de, başlarında bulunan beyler, beyliklerinden geçme tarafdârı gözükmez. Daha bir zaman idare edecekler, lâkin sonunda olmuş meyva gibi avucuna düşeceklerdir. Anadolu’da gaile çıkmazsa, Rumeli işini rahat halledersin. Bu yüzden, Anadolu’nun sessizliğini bozmamaya gayret et. Cennet mekân babam Osman Gâzi Han, Söğüt ve Domaniç’ten ibaret bir avuç toprağı beylik yaptı. Biz, Allah’ın izniyle beyliği hanlığa, sultanlığa ikmâl ettik. Sen daha da büyüğünü yapacaksın!Osmanlı’ya iki kıta üzerinde hükmetmek yetmez! Zirâ i’lâ-yı kelimetullâh azmi iki kıtaya sığmayacak kadar büyük bir davadır. Selçuklu’nun vârisi (mirasçısı) biz olduğumuz gibi Roma’nın (Avrupa’nın) vârisi de biziz!” (Orhan Gazi Rahmetullahi Aleyh)
27- “Oğul! Kur’ân-ı kerîmin hükmünden ayrılma! Adaletle hükmet! Gâzileri gözet! Dîne hizmet edenlere hizmeti şeref say! Fakirleri doyur! Zâlimleri cezalandırmakta tereddüt gösterme! Adaletin en kötüsü geç tecellî edenidir. Sonunda hüküm isabetli bile olsa, geciken adalet zulümdür! Oğul, biz yolun sonuna geldik. Sen daha başındasın. Cenâb-ı Mevlâ saltanatını mübarek kılsın.” (Orhan Gazi Rahmetullahi Aleyh)
28- Uyan! Ey Gözlerim!
“Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan!
Azrail’in kastı canadır, inan.
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan!
Seherde uyanırlar cümle kuşlar,
Dill-i dillerince tesbihe başlar,
Tevhid eyler dağlar taşlar ağaçlar.
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan!
Semâvâtın kapıların açarlar,
Müminlere rahmet suyun saçarlar,
Seherde kalkana hülle biçerler.
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan!
Bu dünya fanidir sakın aldanma,
Mağrur olup tac-ı tahta dayanma,
Yedi iklim benim deyu güvenme.
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan!
Benim, Murad kulun, suçumu affet,
Suçum bağışlayıp günahım ref’et,
Rasul’ün sancağı dibinde haşret.
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan!”
(Sultan III. Murat Han Rahmetullahi Aleyh)
(Rivayete göre; Sultan III. Murat Han Rahmetullahi Aleyh) Hazretleri bu şiiri, sabah namazına kalkamadığı bir gün yazmıştır.)
Yorumlar
Yorum Gönder