Dünyaya Geliş Sebebimiz
Dünyaya Geliş Sebebimiz
Allah’ü Teâlâ ruhları yarattığında
sordu: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?”
İlk tasdik eden sevgili
peygamberimizin ruhu oldu. Ondan sonra diğer ruhlar da: “Evet sen bizim
Rabbimizsin” dediler.
Allah’ü Teâlâ da bizlerin sözümüzde ne
kadar sadık olduğumuzu sınamak için belirli bir süre için bu imtihan dünyasına
gönderir. Bakalım bana verdikleri sözde durup bana itaat ve kulluk edecekler mi
yoksa dünyalıkla meşgul olup nefislerine mi uyacaklar. Kısacık bir dünya
hayatımız var ve her anımızda imtihandayız. İnşaallah’ü Teâlâ itaat edenlerden
oluruz ve sonsuz cennet hayatını kazanırız.
Hiç kimse ameliyle cenneti hak
edemeyecektir. Cennet Allah’ü Teâlâ’nın itaatkâr kullarına bir ikramı
olacaktır. Bizim yaptığımız ibadetler bu dünya nimetlerinin karşılığı bile
olamaz. Allah’ü Teâlâ bize her an ikram etmekte. Allah’ın üzerimizde o kadar
çok nimetleri var ki saymakla bitiremeyiz. En büyük ikramı da cennet ve cemali
olacak. Cennetlikler cennete girdikleri vakit Allah’ın cemalini gördüklerinde
hemen secdeye kapanacaklar. O zaman Allah’ü Teâlâ onlara şöyle seslenir:
“Kaldırın başlarınızı. Burası ibadet yeri değil. İbadet yeri dünya idi.”
Allah’ü Teâlâ her an bizim ne
yaptığımızı görmekte. Hafaza melekleri her an iyilik ve kötülüklerimizi
kaydetmekte. Son nefesimize kadar ibadetlerimize devam etmeli nefsimizle
mücadele etmeliyiz. Peygamberimiz size ölüm gelinceye kadar ibadetlerinize
devam edin buyurdu.
Biz ahir zaman ümmeti olarak çok
zayıfız. Bu zamanda inşaAllah’ü Teâlâ kendimizi günahlardan koruyabiliriz. Bu
dünyada bir taraftan topluma faydalı güzel ahlaklı insan olmak için çalışmalıyız
diğer taraftan Allah’a olan kulluk vazifelerimizi yerine getirmeliyiz.
Nereden geldik nereye gidiyoruz
sorusunu kendimize sormalıyız. Hayat ölümdedir. Asıl hayat oradadır. Fakat
kazanılacak yer bu dünyadır. Anne karnında iken de bir hayatımız vardı. Ama
oradayken içinde bulunduğumuz rahimden büyük bir yer olduğunu düşünebilir
miydik? Ve o kandan daha leziz bir yemek düşünebilir miydik? Halbuki dünyaya
gelince yemekler yedik ve çeşitli zevkler tattık. Büyüyüp hayata atıldık ne
aşamalardan geçtik. Ölümle de sonsuz ahiret hayatına gözlerimizi açacağız ve
orada da çok farklı şeyler yaşayacağız. Dünyaya gelişimiz aslımızdan kopup
gelmemizdir ve ıstıraptır. Fakat ölümle aslımıza Allah’a kavuşacağız. Bu yüzden
imanlı bir kişi için ölüm çok sevinçlidir.
Her alıp verdiğimiz nefesimizin son nefesimiz olduğunu
düşünmeli ve ona göre her hususta uyanık olmalıyız. Allah’a ibadete deavm
etmeli. İnsanlara faydalı olmaya çalışmalıyız. Evliyalar bize “Bir an bile
Allah’tan gafil olmayın.” buyurmuşlardır.
İnşaallah’ü Teâlâ bu dünyaya geliş
sebebimizi bilen kullardan oluruz. Nefsimizi yenip Allah’a tam teslim
olanlardan oluruz Ve Allah’ın huzuruna sevinçli bir şekilde gideriz. Allah’ü
Teâlâ cümlemize son nefesimizde iman nasip etsin.
Said Alpsoy
Yorumlar
Yorum Gönder