Dürr-ü Meknun (Saklı İnci) Kasidesi
Dürr-ü Meknun (Saklı İnci) Kasidesi
Ey efendiler efendisi
kasıt ve azimle geldim sana
Rızan umuduyla koruna
sığınıp girdim korumana
Vallahi ey yaratılmışların
en hayırlısı şüphesiz vardır benim
Senden gayrini istemeyen
şevk dolu bir kalbim
Cahın hakkı için gerçekten
ben sana tutkunum
Allah biliyor ki muhakkak
ben sana meftunum
Sensin o ki sen olmasaydın
hiç kimse yaratılmazdı
Asla sen olmasaydın kâinat
da yaratılmazdı
Sen o zatsın ki ay senin
nurundan kisveye büründü
Güneş de senin
güzelliğinden nuruyla parlak göründü
Sensin o zat ki sen o
vakit semaya yükseltilince
O seninle yüceldi ve
süslendi sen gece gelince
Sen o kulsun ki Rabbin
sana merhaba diye nida etti
Seni selamlayarak muhakkak
ki yakınlığına davet etti
Sensin o ki bizim
hakkımızda şefaat diledin
Rabbinden kimseye olmayan
nidayı hak ettin
Sen ki Adem ne zaman
seninle tevessülde bulundu
O baban olduğu halde
zellesinden seninle kurtuldu
Halil senin hürmetine dua
edince ateşi serine döndü
Senin parlak nurunla
gerçekten ateş kül gibi söndü
Eyyüb sana dua etti başına
bela gelince
Hemen zararı giderildi
sana dua edince
Seni bildirici ve
müjdeleyici olarak geldi Mesih
Senin güzel sıfatlarını ve
yüceliğini etti metih
Böylece Musa da daima
seninle tevessül edici
Kıyamette zatına sığınıp himayene
girici
Yaratılanların tümü ve o
bütün peygamberler
Senin sancağın altındadır
Resuller ve melekler
Senindir tüm yaratıkları
aciz bırakan mucizeler
Senindir nakledilemeyecek
kadar büyük faziletler
Yemek zehirli olduğunu
söyleyip sana ilan etti
Kertenkelede sana
kavuşunca şüphesiz telbiye etti
Kurt sana geldi ceylan
sana koştu
Sana iltica edip himayene
kavuştu
Yine böylece vahşi
hayvanlar sana gelip selam etti
Deve de seni görünce
huzuruna koşup şikayet etti
Ağaçları davet ettin sana
geldiler itaat ederek
Hepsi de sana koştular
nidana icabet ederek
Sular coşup taştı bolca
senin ellerinde
Nice taş tesbih etti senin
o sağ elinde
Alem içinde bir parça
bulut sade seni gölgeledi
Hurma dalı sana kavuşmak
için inim inim inledi
Yürüme izin çıkmazdı yumuşak
toprakta
Ayakların batarak iz
yapardı sert taşta
Tüm dertlilere
hastalıklarından sen şifa verdin
Yeryüzünden tümünü de
senin cömertliğine gark ettin
Körlüğünden sonra
Katade’nin gözünü iade ettin
İbni Husaynı kendi devan
şifayab ettin
Hubeyb ve İbni Afra
yaralandıktan sonra
Onlara şifa verdin o
elinin dokunmasıyla
Aliye deva verdin hayberde
göz derdinden
O hemen şifa buldu sebin
temiz tükrüğünden
Rabbinden istedin cabir’in
oğulları vefat edince
O seni razı etti ölümünden
sonra onları diriltince
Dokundun ümmü mabedin süt
vermeyen koyununa
O hemen süt dolup aktı
dayanamadı şifalı okumana
Açıkça dua ettin sen o
kıtlık senesi
Duan üzre boşaldı hemen
bulut tanesi
Tüm halkı davet ettin
hemen boyun eğdiler
Seve seve hepsi birden
nidanı dinlediler
Ey hidayet bayrağı Küfür
dinini alçak ettin
O makamda doğru düzgün
dinini yücelttin
Kalibde ölülere döndüler
hepsi senin düşmanlarından
Sana eziyetleri yüzünden
mahrum oldular o rızadan
Bedir günü gerçekten o
melekler sana geldi
Rabbin tarafından düşmanlarınla
cihat etti
Mekke’yi fethettiğin gün
fetih geldi sana
Hendekte de o yardım kesin
ulaştı sana
Hud ve yunusun güzelliği
hep senin behandan
Yusuf’un cemali de senin o
parlak senandan
Cemi’i enbiyadan üstün
oldun sen ey Taha
Tesbih olsun seni miraca götüren
sübhana
Vallahi alemler içinde
yoktur senin mislin
Seni peygamber edenin
hakkı için ey yasin
Tarifine çok çalışarak
şairler ey Müddessir
Senin üstün sıfatlarından
yorgun ve acizdir
İsanın İncili kesin seni
bildirmek üzere geldi
O Kuranda senin güzel
hilyelerini medhe geldi
Methedenler seninle ilgili
neler söyleyebilir
Nede katipler senin mananı
cem’e yaklaşabilir
Vallahi eğer denizler olsa
mürekkepleri
Buna tahsis edilen
dallarda kalemleri
İns-ü cin kadir olamaz
cemetmeye o nadirleri
Ebediyyen güç yetiremez
kavramaya idrakleri
Ey Efendim sana karşı
kalbim çok tutkun
Senin aşkınla ruh kalıntım
bile dopdolgun
Tüm suskunluğum seninledir
sustuğumda
Yüceliğini methederim
konuştuğumda
Her zaman işitirim hoş
sözü ancak senden
Baktığımda ise görmem
senden başkasını ben
Ey Sahibim darlığım
nedeniyle muhtacım şefaatine
Alemler içinde muhtacım
ancak senin zenginliğine
Ey ins-ü cinin en
keremlisi ya Kenze’l-vera
Rızan ile razı ol cudunla
cömert davran bana
Ben çok ümitliyim senden gelecek
cömertliğe
Alem içinde senden gayrı
yok Ebu Hanife’ye
Hesap günü umulur ki
şefaat edersin sen ona
Elbette sımsıkı
sarılıcıdır senin sağlam kulpuna
Elbette sen şefaatı makbul
olanların ekremisin
Koruna sığınan senin
himaye ve korumana ersin
Azığımı bana edeceğin
şefaat yap yarınımda
Ola ki senin sancağının
altında olurum haşırda
Ey hidayet bayrağı Allah
sana salat eyleye
Aşıklar özlem çektikçe
makamına gelmeye
Ol salat kıymetli
ashabının da cemisine
Tabi’inle sana dostluk
edenlerin hepsine
Yorumlar
Yorum Gönder