Çocukları Dini Eğitimle
Terbiye Etmezsek
Sultan II. Mahmud Rahmetullahi
Aleyh 1824’de çıkardığı bir ferman
ile çocukların dini eğitimini almadan çıraklığa gönderilmesini yasaklamış ve
böylece ailelerin bir an önce daha fazla para kazanalım derken dinden,
diyânetten habersiz yetişen nesillerin Cenâb-Hakk’ın gazabına sebep olacağı
konusunda anne babaları uyarmıştı…
Yani Sultan şöyle demekteydi:
“Çocukların önce dini temelleri sağlam olsun, sonra para kazanmaya başlasınlar,
yoksa bu işin sonu iyi değil!”
İşte O Ferman
“(…) vel hâsıl her şeyden evvel
zarûrî dînî bilgileri öğrenmek, dünya işlerinin tamamından önce yapılması
gereken bir farz iken, bir zamandan beri insanlar, analarının ve babalarının
suçu olarak kendileri câhil kaldıkları gibi, çocuklarının da câhil kalmasına
aldırmadan ve Rezzâk-ı Âlem olan Allahü Teâlâ hazretlerine tevekkülsüzlük ile
hemen para kazanmak sevdasına düşerek çocukları, mektepten alıp bir usta yanına
çıraklığa verdiklerinden, bu gibi çocuklar, küçükten cehâletle büyüyüp,
sonradan da okuyup öğrenmeye heves etmediklerine binâen, bütün veballeri
analarının ve babalarının boynuna olup, kıyâmet gününde bir taraftan bunlar,
mes’ûliyet altına girecekleri gibi, bir taraftan kendileri buna pişman
olacaklarından başka, Allah korusun bütün gençliği cehâlete sürüklemekten
dolayı, bütün ekseri halk, dinden, diyânetten habersiz olduklarından, bu durum
Cenâb-ı Hakk’ın gazabına sebep olacağının işâreti olup, Allah muhâfaza etsin
böyle giderse Allah (c.c)’ın şiddetli azabıyla terbiye olacağımızı, akl-ı selîm
olanların bildiği gibi, müslüman evladını o gibi dünya ve âhiret
musibetlerinden halâs ve korumak lazım gelmektedir (…)”
Devleti Âliye-i Osmaniye
çocuklar dini ahlakı öğrensin diye tedbir alıyor ve öğretilmezse ceza getiren
ferman-emir-buyruk yayınlıyor…
Üstelik o zamanki Osmanlı ev ve
cemiyet terbiyesine rağmen tehlikeli gidişatı gören, sorumluluğunu bilen bir
idarecinin almaya çalıştığı mühim tedbir…
Buluğ çağına erinceye kadar
gençlerin dini eğitimlerinin verilmesi için ferman ile kanun çıkarmak…
Ki o zaman evlere kadar girip
zehir saçan internet yoktu, televizyon yoktu, şer akıtan medya yoktu, gençliğe
kimliğini kaybettiren baskın popüler kültür ve bu kültürü her alanda dayatan
süper devletler yoktu..
Bütün bunlara rağmen
devlet, dini eğitim almayan gençlerin sebep olabileceği sıkıntılarla ürkmekte
ve tedbir almaya çalışmaktaydı.. Bunun gerçekleştirilememesi durumunda ise
devleti ve milleti kötü bir sonun beklediği görülüyordu…
Yorumlar
Yorum Gönder