Cebrail Aleyhisselâm’ın Semadan Yeryüzüne Üç Defa Hızlıca İnişi

Cebrail Aleyhisselâm’ın Semadan Yeryüzüne Üç Defa Hızlıca İnişi

 

          Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Cebrail Aleyhisselâm’a sordu:

          “- Ey Cebrail Aleyhisselâm! Hiç yedi kat semadan yeryüzüne korku ve dehşet içinde hızlıca indin mi?”

          Cebrail Aleyhisselâm:

          “- Evet Ya Muhammed Aleyhisselâm, üç kez dediğin şekilde indiğim oldu.”

          Bunun üzerine Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem sordu:

          “- Nasıl oldu anlatabilir misin?”

          “- Birincisi: İbrahim Aleyhisselâm ateşe atılırken, Allah Celle Celâlühü bana dedi ki:

          “- Sor bakalım İbrahim’in bizden bir dileği var mıdır?”

          “- O sırada İbrahim Aleyhisselâm ateşe fırlatılmış şekilde havada ilerliyordu. (İbrahim Aleyhisselâm’ı, o zaman mancılık yöntemiyle ateşe atmışlardı.)

          Cebrail Aleyhisselâm:

          “- Hemen süratle indim yeryüzüne ve İbrahim Aleyhisselâm’a sordum;”

          “- Var mıdır istediğin bir şey?”

          İbrahim peygamber Aleyhisselâm cevapladı:

          “- Çekil çekil!”

          “- Rabbim’den geldiyse başım üstüne!”

          “- Bunun üzerine, Yaratan emretti.”

          “- Ateşe serin ol! Yere yumuşak ol!” buyurdu.

          Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem:

          “- Ya ikincisi!” diye sordu. Cebrail Aleyhisselâm’a.

          Cebrail Aleyhisselâm:

          “- Yine İbrahim Aleyhisselâm oğlu İsmail Aleyhisselâm’ı kurban edeceğinde bıçağın keskin yerini değil sırt tarafını İsmail’ Aleyhisselâm’ın boğazına sürtüyordu. Kesmek için tam farkına vardı ve bıçağı ters çevirip İsmail Aleyhisselâm’ın boğazına değdireceği sıra Rabbim emretti:

          “- Yetiş yâ Cebrail! Al şu iki koçu, İbrahim bunları kurban etsin!” buyurdu.

          “- İşte o sırada çok korktum, yetişemeyeceğim diye ama şükürler olsun yetiştim!”

          Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem sordu:

          “- Ya üçüncüsü, onu da anlat.”

          Cebrail Aleyhisselâm:

          “- Ya Rasulallah onu ne sen sor; ne ben söyleyeyim! Rabbime en yakın olduğum yerdeydim! Kendi mekânımda ve yedi kat semanın en tepesi denebilir.”

          “- Sen Uhud savaşındaydın ve savaş sırasında darbe aldın. Darbe alınca miğferinin demiri yanağına battı. Ashab-ı Kiram geldi, yanına ve sana olan terbiyesinden dolayı o demiri eliyle değil de ağzıyla yanağından hafifçe çekti, çıkardı. İşte tam o sırada yanağından süzülen bir damla kan yere düştü düşecek. Âlemlerin Rabbi şöyle buyurdu:”

          “- Yetiş Ey Cebrail! Eğer Resulüm’ün kanı yere düşerse and olsun ki yerde ve gökte bir tek canlı bırakmam!”

          Cebrail Aleyhisselâm:

          “- İşte o anda tüm gücümle yeryüzüne Uhud’a yöneldim. O kadar hızla indim ki yanağından süzülen kan tam yere damlamak üzereyken yetiştim ve kanadımın üzerine düşürdüm…”

          “Allahu Ekber!”

          “Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammedin Ve Ala Ali Seyyidina Muhammed!”

          Hamd olsun âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ’ya…


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)