Bosnalı Mestan (Bir Peygamber Aşığının İbretlik Hikâyesi)

 Bosnalı Mestan (Bir Peygamber Aşığının İbretlik Hikâyesi)


 

Mestan Bosnalı ayyaş bir genç Müslüman.

Yıl 1999. Herkesin illallah dediği, görünce yolunu değiştirdiği belalı biri. Bir gece rüyasında Rasul ü Kibriya Efendimizi görür. Peygamber yakasından tutup iyice sarsar.

“- Yeter bu hali bırak ve çabuk bana gel!” der.

Mestan muhtarın kapısını çalar, gördüğü rüyayı heyecanla anlatır.

“- Muhtar sen bu köyün emirisin, beni Peygambere götür” der.

Muhtar içki için para istiyor diye bir miktar para verip başından gönderir.

Mestan köyü kapı kapı dolaşıp rüyasını anlatır. Herkes muhtar gibi biraz para verip başından savar.

Mestan tekrar muhtara gelip işte para beni Medine’ye peygamberime götür muhtar deyip tehdide başlar.

“- Vallahi evlerinizi yakar ahırlarınızı, harmanlarınızı dağıtırım, beni rasulullaha Sallallahü Aleyhi Vesellem götür. O Sallallahü Aleyhi Vesellem beni çağırdı bekliyor.” diye inler.

Muhtar çaresiz üç beş hayvanını satıp Mestan’la beraber hacca yazılır. Otöbüsle yolculuk başlar. Günler sonra Medine’ye otelin önüne otobüsleri yaklaşır.

Mestan otöbüsten iner inmez birine peygamberi sorar. Sorduğu kişi eliyle mescidi tarif eder etmez Mestan koşmaya başlar.

Muhtar:

“- Dur nereye gidiyorsun, valizleri odamıza yerleştirelim.” Dese de:

Mestan “Valizlerde, otelde senin olsun, ben rasulullaha Sallallahü Aleyhi Vesellem gidiyorum.” deyip koşmaya devam eder.

Muhtar çaresiz arkada Mestan önde Mescidi Nebevinin avlusuna varırlar. Mestan heyecanla:

“- Ben geldim Ya Rasulallah Sallallahü Aleyhi Vesellem. Sen çağırdın ben geldim. Bir yolunu bulup geldim.” Der.

Hem ağlar, hem aynı sözleri tekrar eder. Hac mevsimdir, mescid son derece kalabalıktır. Mestan o kalabalıkta nasıl Ravzayı Mutahharaya ulaşır kimse bir şey anlamaz. Mestan, rasulullahın huzurunda gözyaşları sel olup inler

“- Tevbe ettim geldim Ya Rasulallah. Beni çok mu sevdin, davet ettin?” diyerek yere çöker. O zamanlar mescidi nebevi gece on ikide kapanıp, sabah teheccüt vaktinde açılıyor olmasına rağmen Mestan Ravzada kalır. Tam üç gün üç gece sadece zemzem içip ibadet eder. Sonunda mescidin görevlileri onu çıkarma emri alır. Bir şeyler yiyip tekrar gelirsin diye iknaya çalışırlar. Ama nafile Mestan direnir, beni ayırmayın Rasulümden, ben O’nun Sallallahü Aleyhi Vesellem misafiriyim, dese de karga tulumba Mestan’ı çıkarırlar. Mestan çıkarken:

“- Beni senden ayırıyorlar, gönderme ya Rasullah Sallallahü Aleyhi Vesellem” der ve can verir. Mestan’ı dışarıda mermere yatırıp hayata döndürmeye çalışsalar da çabalar boşadır.

Aşk kahramanının ruhu Ravza’dan ayrılmamış ceset güler vaziyette adeta “Aşk destanı böyle yazılır!” mesajı vermektedir…

Evet değerli dostlar Peygamber böyle sevilir, emrine böyle uyulur, yoluna böyle baş koyulursa ona aşk derler ve o âşıklar Mestan olur. Mestan olanın son nefesi bir destan olur!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)