Çok Kullanılan Kısa Arapça Cümleler…
Çok Kullanılan Kısa Arapça Cümleler…
Merhaba!
|
مرحبا
|
Adın ne?
|
ما اسمك؟
|
İsmim (Benim adım)
|
اسمي
|
Ben buradayım!
|
أنا هنا
|
Sen oradasın!
|
أنت هناك
|
Nasılsın?
|
كيف حالك؟
|
Ben iyiyim, teşekkürler!
|
أنا بخير، شكراً
|
Kendine iyi bak!
|
اعتن بنفسك
|
Annene selamımı ilet !(ulaştır)
|
بلغ والدتك تحياتي
|
Kaç yaşındasın?
|
كم عمرك
|
6 yaşındayım
|
عمري 6 سنوات
|
Nerede?
|
أين
|
O orada
|
إنه هناك
|
Lütfen
|
من فضلك
|
Sana teşekkür ederim
|
شكرا لك
|
Hayır
|
كلا
|
Üzgünüm
|
أنا آسف
|
Bu nedir?
|
ما هذا؟
|
İyi akşamlar
|
مساء الخير
|
Seninle tanıştığıma memnun oldum (seni tanımaktan mutluyum)
|
أنا سعيد بمعرفتك
|
Ne söylediğimi anlıyor musun?
|
هل تفهم ما أقول؟
|
Seni uzun bir zamandan beri görmedim
|
لم أرك منذ مدة طويلة
|
Ne var ne yok? (Ne yeni)
|
ما الجديد؟
|
İşler nasıl yürüyor?
|
كيف تسير الأمور؟
|
Müdür beni görmeden önce işe geri dönmeliyim
|
يجب أن أعود للعمل قبل أن
يراني المدير
|
Selma bana senden her şeyi bahsetti (haber verdi)
|
أخبرتني سلمي كل شيء عنك
|
Senin hakkında çok şey duydum
|
سمعت الكثير عنك
|
Lütfen tekrar dene
|
من فضلك حاول مرة أخري
|
Ne içmek istiyorsun
|
ماذا ترغب أن تشرب؟
|
Daha fazla çay istiyorum
|
أود المزيد من الشاي
|
Yarın seni ziyaret etmek istiyorum
|
أرغب في زيارتك غدا
|
Ziyaretin için teşekkür ederim
|
شكراً علي الزيارة
|
Sen bugün yakışıklısın (güzelsin)
|
أنت وسيم هذا اليوم
|
Sen çok hoşsun
|
!أنت لطيف جدا
|
Özür dilerim, Kalamayacağım
|
أعتذر، لا أستطيع البقاء
|
Bunu kast etmedim
|
لم أقصد ذلك
|
Lütfen bir saniye
|
لحظة من فضلك
|
Bunun anlamını nedir?
|
ما معني هذا؟
|
Biraz vaktini alabilir miyim?
|
هل لي أن آخذ من وقتك؟
|
Benimle gel
|
تعال معي
|
Lütfen tekrarla
|
أعد لو سمحت
|
Buna inanmıyorum
|
لا أعتقد ذلك
|
Bugün hava ne güzel!
|
!ما أجمل الطقس اليوم
|
Ne kötü hava!
|
!ما أسوأ الطقس
|
Hava sıcaktır
|
الجو حار
|
Hava yarın güneşli olacak
|
سيكون الجو مشمساً غداً
|
Kar kışın düşer (yağar)
|
الثلج يتساقط في الشتاء
|
Tatilde hava nasıldı (Tatilde havanın hali nasıldı)?
|
كيف كان حال الطقس في العطلة؟
|
Bir bardak su istiyorum
|
أريد كأساً من الماء
|
Telefon numaran nedir?
|
ما هو رقم هاتفك؟
|
Gitmem gerek
|
يجب علي أن أغادر
|
İyi şanslar
|
!حظاً طيباً
|
Daha sonra görüşürüz
|
أراك فيما بعد
|
Kayıtlar
|
السجلات
|
Yapar
|
يعمل
|
Gelir!
|
ياتي
|
Üşür!
|
يبرد
|
Görür
|
يري
يشاهد
|
Hayranlıkla bakan, naif, romantik, parlak gözlü
|
يرئ
|
Sever!
|
يحب
|
Isırdı.
|
عَضَّ
|
Isırır.
|
يَعَضُّ
|
Ona bağlı…
|
متصله
|
Yazmalı, yazması gerekir.
|
يَجِبُ عَلَيْهِ أَنْ يَكْتُبَ
|
Yazması uygun olur, yazmalı.
|
يَنْبَغِي لَهُ أَنْ يَكْتُبَ
|
Yazması gerekirdi, yazmalıydı.
|
كَانَ يَجِبُ عَلَيْهِ أَنْ
يَكْتُبَ
|
Yazmaları gerekirdi, yazmalıydılar.
|
كَانَ يَجِبُ عَلَيْهِمْ أَنْ
يَكْتُبوُا
|
Yazması gerekmezdi, yazmamalıydı
|
مَا كَانَ يَجِبُ عَلَيْهاَ
أَنْ تَكْتُبَ،
|
Müslümanın daima sadık ve güvenilir olması gerekir
|
يَجِبُ أَنْ يَكُونَ
الْمُسْلِمُ صاَدِقاً وأَمِيناً داَئِماً
|
Her Müslümanın dinini iyi bilmesi gerekir şu andan itibaren
bilmeniz gerekir.
|
يَجِبُ عَلَي كُلِّ مُسْلِمٍ أَنْ
يَعْرِفَ دِينَهُ جَيِّداً – يَجِبُ أَنْ تَعْلَمُوا مُنْذُ الْآنَ
|
Şu andan itibaren bilmeniz gerekir (müe) şu andan itibaren
ikisinin gitmeleri gerekir.
|
يَجِبُ أَنْ تَعْلَمْنَ مُنْذُ
الْآنَ – يَجِبُ أَنْ يَذْهَباَ مُنْذُ الْآنَ
|
Geleceğinin büyük olması için şimdi ne yapman gerekir
|
ماَذاَ يَجِبُ عَلَيْكَ أَنْ
تَفْعَلَ الْآنَ لِيَكُونَ مُسْتَقْبَلُكَ عَظِيماً؟
|
Daima okumam ve başarmam gerekir
|
يَجِبُ عَلَيَّ أَنْ أَدْرُسَ وأَنْجَحَ
داَئِماً
|
Gusul ne zaman vacib olur (gerekir)? Küçüğün büyüğe hürmet
etmesi gerekir
|
متي يجب الْغُسْلُ؟ يَجِبُ
أَنْ يَحْتَرِمَ الصَّغِيرُ الْكَبِيرَ
|
Çocukların anababaya itaat etmesi gerekir
|
يَجِبُ عَلَي الْأَوْلاَدِ
طاَعَةُ الْواَلِدَيْنِ
|
Annem hastadır ve ona yardım etmem gerekir onunla buluşmam
gerek
|
أُمِّي مَريِضَةٌ وَيَجِبُ
اَنْ أُساَعِدَهاَ يَجِبُ أَنْ أُقاَبِلَهاَ
|
Onlara sormam gerek onları karşılamam gerekir
|
يَجِبُ أَنْ أَسْأَلَهُمْ
يَجِبُ أَنْ أَسْتَقْبِلَهُمْ
|
Bakar mısınız?
|
نناديه
|
Buraya bakar mısınız?
|
هل تنظر هنا
|
Kibarca gelir misiniz?
|
هل تأتي بأدب
|
Bu iş böyle değil/bu iş böyle olmaz!
|
لَيْسَ الأَمْرُ كَذَلِكَ
|
Bu benim hatam değil!
|
لَيْسَتْ هَذِهِ غِلْطَتِي
|
Bu mükemmel bir söz
|
هَذَا كَلاَم رَائِع
|
Ben bundan eminim
|
أَنَا مُتَأَكِّدٌ مِنْ ذَلِكْ
|
Seni daha evvel görmüş gibiyim
|
لَقَدْ رَأَيْتُكَ مِنْ قَبْلِ
|
Sen haklısın!
|
أَنْتَ عَلَي الحَقِّ
|
Bu işler böyle değil!
|
ليس الأمر كذلك
|
Bu benim hatam değil
|
هذا ليس خطأي
|
Bu mükemmel bir söz!
|
انه كلام رائع
|
Ben bundan eminim!
|
انا متأكد من ذلك
|
Bu akıllı bir kimsenin kabul edeceği bir söz değildir!
|
هل هذا كلام يقبله عاقل
|
Sen daha evvel görmüş gibiyim!
|
لقد رأيتك من قبل
|
Sen haklısın/senin söylediğin doğrudur
|
انت علي حق
|
Seni görmek istiyorum
|
اريد ان اراك
|
Bu bana lazım değil
|
انه لا يلزمني
|
Sana rağmen
|
علي الرغم منك
|
Günaydın arkadaşlar!
|
صباح الخير اصدقائي
|
Bu iş böyle değil/bu iş böyle olmaz!
|
ليس الأمر كذلك
|
Bu benim hatam değil
|
هذا ليس خطأي
|
Bu mükemmel bir söz
|
انه كلام رائع
|
Ben bundan eminim
|
انا متأكد من ذلك
|
Bu akıllı bir kimsenin kabul edeceği bir söz değildir
|
هل هذا كلام يقبله عاقل
|
Sen daha evvel görmüş gibiyim
|
لقد رأيتك من قبل
|
Sen haklısın/senin söylediğin doğrudur
|
انت علي حق
|
Seni görmek istiyorum
|
اريد ان اراك
|
Bu bana lazım değil
|
انه لا يلزمني
|
Sana rağmen
|
علي الرغم منك
|
Bu iş böyle değil/bu iş böyle olmaz
|
لَيْسَ الأَمْرُ كَذَلِكَ
|
Sumak
|
ان تقدم
|
Açıklamak
|
ان توضح
|
Bilgi sayar
|
كومبيوتر
|
Toplantı
|
اجتماع
|
Toplantıya katılıyor
|
تشترك في اجتماع
|
Kullanabilmek
|
ان تستعمل
|
Gelebiliyorum
|
تكتب متصله
|
Yapabiliyorum
|
أستطيع
|
Gelebilirsin
|
تستطيع القدوم
|
Yapabilirsin
|
تستطيع ان تفعل
|
Gelebilir misin?
|
هل
ممكن ان تأتي
|
Bana yardım et!
|
ساعدني امر مباشر
|
Yardım eder misin?
|
ممكن تساعد
|
Kalem kırmak
|
كسر القلم وتأتي بمعني حكم الحاكم
|
Hâkim kalemi kırdı
|
أصدر الحاكم حكمه
|
Mahalle kadını
|
امراه سوقيه
|
Sıradan bir adam
|
رجل عادي
|
Sıradan bir çanta
|
اي كلام بالمصري
|
Hasta hâlâ hayattadır
|
ماَ زاَلَ الْمَرِيضُ حَياًّ
|
Çocuklar hâlâ uyuyorlar
|
لاَ يَزاَلُ الْأَطْفاَلُ
ناَئِمِينَ
|
Çocuk hâlâ hastadır
|
ماَ بَرِحَ الْوَلَدُ مَرِيضاً
|
Hasta hâlâ uyuyor
|
لاَ يَبْرَحُ الْمَرِيضُ
ناَئِماً
|
Tacir hâlâ doğrudur
|
ماَ فَتِئَ التاَّجِرُ
صاَدِقاً
|
Câhil inadında hâlâ ısrarlıdır
|
لاَ يَفْتَأُ الْجاَهِلُ
مُصِراًّ عَلَي عِناَدِهِ
|
Hava hâlâ yağmurludur
|
ماَ انْفَكَّتِ السَّماَءُ
مُمْطِرةً
|
Meltem (ılık rüzgâr) hâlâ tatlıdır!
|
لاَ يَنْفَكُّ النَّسِيمُ
عَلِيلاً
|
Işık zayıf olduğu müddetçe okuma!
|
لاَ تَقْرَأْ ماَداَمَ
النُّورُ ضَئِيلاً
|
Diri olduğum müddetçe Allah’a ibadet ederim!
|
أَعْبُدُ اللَّهَ ماَ دُمْتُ
حَياًّ
|
Aç olduğun müddetçe ye!
|
كُلْ ماَ دُمْتَ جاَئِعاً
|
Çocuklar hâlâ uyumaktadırlar!
|
لاَ يَزاَلُ الْأَطْفاَلُ
ناَئِمِينَ
|
Daima ihtilaflıdırlar!
|
لاَ يَزاَلُونَ مُخْتَلِفُونَ
|
Ev geniş değildir.
|
لَيْسَتِ الداَّرُ واَسِعَةً
|
Mü’min yaşadığı müddetçe namazı hiç terk etmeyecek!
|
لَنْ يَتْرُكَ الصَّلاَةَ ماَ
داَمَ الْمُؤْمِنُ حَياًّ
|
Terbiyeli daima sevilir!
|
ماَ زاَلَ الْمُهَذَّبُ
مَحْبُوباً
|
Başına buyruk
|
عنيد يعمل اللي في رايه
|
Seni bekledim!
|
انتظرتك
|
Beni bırakıp gitme!
|
ﻻ تذهب وتتركني
|
Üstüne gitme!
|
لا تضغط
عليه
|
Üstüme gelme!
|
لا تضغط
على اي لا تصر لا تلحً
|
Faydasız duaya âmin denmez!
|
لا يقال آمين على دعاء بلا فائدة
|
Yolculukta eşekle arkadaşlık yapma, başına bela getirir
|
لا ترافق الحمار في السفر
فإنه كارثة لك
|
Bela çekmeyince bal yenmez
|
لا يتذوق العسل من دون
تجرع الألم
|
Gerçek dostun nasihati acıdır
|
نصيحة الصديق المخلص مرة
|
Açlıktan kimse ölmez
|
لا أحد يموت من الجوع
|
Akıl yaşta değil, baştadır
|
العقل في الرأس وليس في السن
|
Günaydın!
|
صباح الخير
|
İyi günler!
|
أيام سعيدة
|
Senin adın ne?
|
ما اسمك؟
|
Sizin adınız ne?
|
ما اسمك
|
Benim adım
|
اسمي
|
Tanıştığımıza memnun oldum!
|
تشرفت بلقائك
|
Ben de memnun oldum
|
ويرد الطرف الثاني
|
İyiyim teşekkür ederim sen nasılsınız?
|
جيد شكرا وأنت كيف حالك
|
Ne var ne yok?
|
(ماذا يوجد وماذا لا يوجد
(شو في ما في
|
İyilik sağlık sende ne var ne yok?
|
جيد ومعك ما الجديد
|
Ne haber?
|
ما الخبر
|
İyilik senden ne haber?
|
ويكون الجواب
|
Eh işte fena değilim
|
بخير معك ما الخبر
|
Önemli değil!
|
لا بأس
|
Anlaşıldı mı?
|
هل فُهمت؟
|
Anlaştık mı?
|
هل اتفقنا؟
|
Sorun var mı?
|
هل يوجد مشكلة؟
|
Bir şey mi dedin?
|
هل قلت شيئاً؟
|
Okuyan var mı?
|
هل يوجد قارئ؟
|
Gelecek
|
المستقبل
|
Bu din gelecek
|
المستقبل في هذ الدين
|
Taşınan
|
منقول
|
Taşınmayan
|
غير منقول
|
Taşınmayanlar
|
غير منقولات
|
Menkuller
|
منقولات
|
Evin taşınabilir eşyaları
|
مَنْقُولاَتُ المَنَازِلِ
|
Taşınmazlar
|
اموال غير منقولة غير منقولات
|
Taşınır mal
|
مَالٌ منْقُولٌ
|
Başka
|
آخر
|
Kesinlikle
|
علي الطلاق
|
Evet
|
نعم
|
Doğru
|
صحيح
|
Her şey yolunda mı?
|
هل كل شيءٍ على ما يرام
|
Her şey yolunda
|
كل شيء على ما يرام
|
Buna eminim
|
انا متأكد لهذا
|
Kesinlikle eminim
|
بالتأكيد انا متأكد
|
Anlaşıldı (fühimet)
|
فهمت
|
Belki de
|
ربما
|
Tamam
|
موافق
|
Çok iyi
|
جيد جدا
|
İyi düşünce
|
تفكير جيد
|
Tamamen aynı fikirdeyim
|
اتفق معك تماما
|
Memnuniyetle
|
بكل سرور
|
Bu işte bir iş var
|
يوجد شي قريب في ذلك
|
İtirazım yok
|
ليس لدي اي اعتراض
|
Elbette!
|
بالطبع
|
Olabilir!
|
ممكن
|
Olamaz!
|
ليس يمكن
|
Olur mümkün!
|
بالتأكيد ممكن
|
İmkânsız!
|
مستحيل
|
Hayır!
|
لا
|
Elbette hayır
|
بالطبع لا
|
Öyle değil!
|
ليس كذألك
|
Yanılıyorsunuz!
|
انت مخطئ
|
Sizinle aynı fikirde değilim!
|
انا لا اتفق معك
|
Ben öyle düşünmüyorum!
|
انا لا اعتقد ذلك
|
Hayır, size söyleyemem!
|
لالا ااستطيع ان اقول لك
|
Ben farklı düşünüyorum!
|
افكر مختلفة
|
Hayatta olmaz!
|
باي حال من الاحوال
|
Sanırım yanılıyorsunuz!
|
اعتقد انك مخطئ
|
Ben karşıyım!
|
انا ضده
|
Asla!
|
ابدا
|
Antakya'daki Suriyeliler
|
السوريون في أنطاكيا
|
Türkçe Arapça kelime hazinesi
|
مفردات تركية عربية
|
Kesinlikle
|
على الإطلاق
|
Doğru
|
صحيح
|
Her şey yolunda
|
كل شيء عليما يرام
|
Belki de
|
ربما
|
Tamam!
|
موافق
|
Çok iyi!
|
جيد جدا
|
İyi düşünce
|
تفكير جيد
|
Memnuniyetle
|
بكل سرور
|
İtirazım yok
|
ليس لدي اي اعتراض
|
Elbette!
|
بالطبع
|
Olabilir!
|
ممكن
|
Olur mümkün!
|
بالتأكيد ممكن
|
İmkânsız!
|
مستحيل
|
Hayır!
|
لا
|
Elbette hayır!
|
بالطبع لا
|
Öyle değil!
|
ليس كذألك
|
Yorumlar
Yorum Gönder