Abdülkâdir Geylânî Kuddise Sirrûh Hazretleri Ve Şeytanın Hilesi


Abdülkâdir Geylânî Kuddise Sirrûh Hazretleri Ve Şeytanın Hilesi

Abdülkâdir Geylânî Kuddise Sirrûh Hazretleri anlatıyor:

Henüz tasavvufa yeni sülük etmiştim. Bir akarsu kenarında ibadetle meşguldüm. Gökyüzünden bir nida geldi.

- "Ey Abdülkadir! Hazır ol sana tecelli edeceğim."

Bu ses gelir gelmez etrafımda ne kadar ağaç taş varsa hepsi secdeye vardı. Ben bu hal karşısında hayrette kaldım. Ve düşündüm ki, Hak Teâlâ Hazretleri mekândan münezzehtir. Bu ses ise gök tarafından geliyor. O halde şeytanidir. Bu düşünce ile ondan yüz çevirdim ve defetmek istedim. Tekrar:

-”Ey Abdülkadir! Ben senin Yüce olan Rabbin’im.” diye nida geldi. Her şey yine secdeye kapandı. Bunlara asla iltifat etmedim. Zikre devam ettim.”

Bunun üzerine gökten siyah bir şey parça parça olarak yanıma düşüverdi. Meğer Şeytan-ı lâin imiş. Etrafımda olup secdeye kapanan ağaçlar ve taşlar onun avenesi, yardımcıları imiş. Ağaç ve taş şekline girerek beni sapıttırmaya gelmişlermiş. Hepsi dağılıp gittiler. Şeytan-ı lâin de bana dedi ki:

-Yürü var git! İlmin bereketleri ile şerrimden kurtuldun, diyerek yanımdan firar etti.

Nitekim Allah Rasûlü Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem Buyurdu ki:
"Allah’ım! Bizi, sevgin ve bizi sana yaklaştıracak olanların sevgisiyle rızıklandır." (Tirmizi)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis