Biz İnsanların Günahlarını Ve Kusurlarını Görmeyiz
Biz İnsanların Günahlarını
Ve Kusurlarını Görmeyiz
Bir adamın yolu, günün
birinde bir dergâha düşer. Bir Mevlevi ile bir Bektaşi’nin sohbet ettiklerini
görünce yanlarına yaklaşır. Mevlevi’nin giydiği kıyafetin kolunun geniş ve uzun
olduğunu, hatta ellerini bile örttüğünü fark eder. Bektaşi’nin kıyafetinde ise
tam tersi bir durum vardır; kolları kısa ve daracıktır; bilekleri dahi
açıktadır. Sebebini öğrenmek ister.
Önce Mevlevi’ye sorar:
- Neden kıyafetinizin
kolları bu kadar uzun?
- Özel bir sebebi var
elbette.
Biz, insanların
günahlarını, ayıp ve kusurlarını örteriz. Giyim kuşamımıza da bu anlayışımızı
yansıtıyoruz.
Adam Bektaşi’ye döner ve
merakını gidermesini ister:
- Peki, sizin elbisenizin
kolları neden bu kadar dar ve kısa? Siz insanların günahlarını ve ayıplarını
örtmez misiniz?
- Biz mi… Biz insanların
günahlarını ve kusurlarını görmeyiz.
Hadis-i Şerif’te buyruldu
ki:
“Başkasının ayıplarını söyleyeceğin zaman kendi ayıplarını hatırla.”
(Hadîs-i Şerîf, Buhârî,
el-Edebü’l-Müfred)
Yorumlar
Yorum Gönder