Dedesini Dinlemişti

Dedesini Dinlemişti

   O akşam televizyonda uzak bir ülkede yaşayan bir halkın, özgürlük için nasıl savaştığını anlatan bir filim gösterildi. Filim sona erince dedesi Dilara’ya:  
-   Bak Afrika’da insanların özgürlük için nasıl savaştığını gördün mü? diye sordu.    Dilara hala küçük olduğu için dedesine:
- Ne dedin, ne? diye sordu.
- İnsanların özgürlük için nasıl savaştığını gördün mü? diye sordum.
- Ya özgürlük ne demek dede?
- Özgürlük, özgür olmak, serbest olmak, demektir. - Ben özgür müyüm?
- Tabi, yavrum. Bak sen istediğin gibi yaşıyorsun. Koşup oynuyorsun, şarkı söylüyorsun, annenle ve babanla gezmeye gidiyorsun. Evin ve ailenin çok sevilen yavrususun. Sana hiç kimse dokunmuyor. 
- Hayır, öyle değil, dedi Dilara. Geçen gün annemin ruju ile dudaklarıma sürdüğüm zaman anneanne bana öyle bağırdı ki az kalsın dayak yiyecektim. - O başka, dedi dedesi. 
- Ama dün de bağırdı!
- Neden? - Ana caddeyi kendi başıma geçtiğim için!...
- Bak, orada haklı. Sen hala küçüksün. Caddeyi kendi başına geçemezsin. Şehirde trafik çok sıkışık. Bahçede oyna. Evin önünde dolaş. İstediğin yere git ama caddeyi sakın kendi başına geçme!...
- Ya kafesteki kuş? O özgür müdür? diye sordu.
- Eh, annesinden, babasından, kuş arkadaşlarından ayrı olan bir kuş özgür olabilir mi?...
- Ama onun burada her şeyi var. Sen ona çok iyi bir kafes aldın. Her gün bol bol yiyecek ve su veriyoruz...
- Öyle amma... Dedesi anlatmaya çalışırken, Dilara’nın anneannesi seslendi ve dedesine fırından ekmek almasını söyledi.   Dedesi sözünü tamamlayamadan evden çıktı. O, evden çıkar çıkmaz Dilara kalkıp önce odanın penceresini açtı, sonra da kafesin kapısını. Kuş uçup gitti. 
- Kanatlarına sağlık! Seninkilere çok selam! Diye bağırdı.   Çok geçmeden dedesi fırından döndü. Odaya girince baktı ki pencere açık. Az sonra kuşun kafeste olmadığını fark etti. Kafesin kapısı da açıktı. Üzüldü. Ama bundan Dilara’nın daha çok üzüleceğini düşünmeye başladı. Ona kuşun kafesten kaçtığını nasıl anlatacaktı...   Kuşun kafesten kaçtığını görünce Dilara kim bilir ne kadar üzülecek ve ağlayacak, diye düşünmeye başladığı sırada torunu odaya girdi. 
- Dilara kuş kafesten kaçmış! Ama üzülme sana yeni bir kuş alırım, dedi.
- Yok, yok kuş kaçmadı... Kuşu ben serbest bıraktım! Dedi Dilara. Dedesi buna şaşırdı: - Niçin? Diye sordu.
- Niçin mi? Sen az önce kuş da yakınları arasında bulunmayı ister demedin mi? Mademki ben özgürüm, niye kuş da özgür olmasın? Söylediklerini dinledim, dede. Şimdi yakınları, arkadaşları arasında kim bilir ne kadar mutludur.
- Ama sen o kuşu çok seviyordun. 
- Sevdiğim için yaptım, dedi Dilara.              
Fahri KAYA

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)