Muhakkak Allah, Babanı Koruyacaktır
Muhakkak Allah, Babanı Koruyacaktır
Muhammed Yusuf
Mekke artık Ebû Tâlib'sizdir. Ebû Tâlib'in yokluğu, yeni ve
farklı stratejilerin ortaya çıkacağını göstermektedir. Haşimoğulları Kureyş'in
içinde en saygın ve soylu gruptu. Saygınlıkları vardı, Haşimoğulları'nın reisi
olan kişinin de diğer gruplar üzerinde derin saygınlığı bulunuyordu. Efendimiz
de Haşimoğulları'na mensup olduğundan, diğerleri direk olarak O'nu hedef
almaktan çekiniyorlardı. Esas önemli olanı da Ebû Tâlib'in varlığı, Kâinatın
Efendisi'ni çok rahatlatıyor, her işinde ona sahip çıkması, Efendimize güven
veriyordu. Şimdi Ebû Tâlib yoktu, Efendimizin himayesi ne olacaktı?
Kureyş kâfirleri Ebû Tâlib'in ölümünden hemen sonra saldırıları
artırmaya başardılar. Ebû Tâlib'in ölümden sonra Haşimoğulları'nın reisliği Ebû
Leheb'e kalmıştı. Bunu da fırsat bilen kâfirler eziyet ve işkencelere hız
verdiler. Eziyet ve işkenceler o boyutlara ulaştı ki; en büyük İslâm
düşmanlarından
Ebû Leheb bile bundan rahatsız olmuştu.
Bir gün Efendimize pusu kurdular, yoldan geçerken üzerine taş,
toprak, çamur, patak ne buldularsa attılar. Efendimiz, üstü başı perişan bir
vaziyette evine gittiğinde, kızı Fatıma babasını bu şekilde görünce ağlamaya
başladı. Hem babasının üstündeki çamur patağı temizliyor, hem de ağlıyordu.
Annesi de yeni vefat etmiş, onun acısı, büyük amcası Ebû Tâlibin vefatı,
hepsinin üzerinde Kâinatın Efendisi'ne yapılan hakaretler Fatıma'nın kalbini
derinden yaralamıştı.
Efendimiz, yavrusunun çok derinden ağladığını ve susacak gibi
olmadığını görünce ona dedi ki:
"Ey yavrum! Ağlama, babanı düşünme, muhakkak Allah babanı
koruyacaktır." (Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder