Göz hakkı
Göz hakkı
(Yüzde yüz yaşanmış
ibret dolu bir hikâyedir)
Yazar: Yaşar AKKAŞ
Yazar: Yaşar AKKAŞ
Çok eskiden iki
arkadaş yakın köylerden birine yürüyerek düğüne gitmişler. Yine yürüyerek
sohbet ederek geri dönüyorlarmış.
Arkadaşlardan
birisinin adı İsmail iri yarı nüktedan eli açık birisi… Diğeri de tam tersi…
Zayıf, cimri, çabuk darılan, mızmız birisi… Onun da adı Abdi.
Yolda gelirken; cimri
Abdi önceden cebine doldurduğu üzüm ve leblebileri yiyor arkadaşına hiç vermiyormuş.
Çok akıllı ve kurnaz olan arkadaşı bir bakmış vermiyor, iki bakmış vermiyor…
Canı sıkılmış. Cimri
Abdi’ye bir oyun oynamaya karar vermiş. Cimri Abdi’ye;
“Ben bir küçük
abdest bozayım, sen ağır ağır git! Ben sana yetişirim!” demiş. Ufak abdest
bozar gibi yapıp; yerden nohut
büyüklüğünde kurumuş koyun pislikleri toplamış. Arkadaşına yetişince hiç
çaktırmadan Abdi’nin cebine koymuş. Her şeyden habersiz arkadaşı cebindeki
çerezleri tekrar ağzına atmış. Ağzı koyun pislikleri içinde kalan cimri Abdi;
-Ulan ne yaptın İsmail!
Diye haykırmış.
Kurnaz nüktedan
arkadaşı İsmail de;
-Esas sen ne yaptın
Abdi! İkimiz arkadaşız yarım saattir gözümün önünde çerez yiyorsun. Elli yıllık
arkadaşına bir tane bile vermiyorsun! Hiç mi göz hakkım yok! Hiç mi
arkadaşlığım yok! Demiş.
Cimri Abdi mahcup
bir eda ile yaptığı korkunç hatadan dolayı sesini çıkaramamış. İstifra ederek, ağzını
yıkamak için dereye koşmuş.
Ders Alalım: Eğer yediğin bir şeyi arkadaşınla paylaşmaya kıyamıyorsan
yanında yeme. Onun da göz hakkı kalmasın! Yiyeceksen arkadaşınla paylaş. Tek
başına yesen de biter, paylaşsan da biter. Paylaşırsan hem bereketi artar. Hem sevap
kazanırsın hem arkadaşının gönlüne girersin!
Mal, para, sevgi
gibi her türlü güzel şeyler paylaştıkça artar. Üzüntü, keder, cimrilik, bencillik
gibi kötü şeyler paylaştıkça azalır.
Yorumlar
Yorum Gönder