Adapazarı’nda Yaşanmış Gerçek Bir Olaydır
Adapazarı’nda Yaşanmış Gerçek Bir Olaydır
Kısa bir süre önce
cehaletten hattını aşacak biçimde örtüsüz ve uygunsuz biçimde gezen Züleyha
kardeşimiz günün birinde kendisine hakkı ve doğru yolu gösteren bir arkadaşı
sayesinde içtenlikle tesettüre girer. Ama bu tesettür onun için kısa bir süre
olmuştur. Züleyha’nın annesi kızını tesettürden uzaklaştırmış'' sen onlar gibi
olmayacaksın'' Züleyha daha fazla annesinin baskısına dayanamayarak yine eski
hayatına geri dönmüştür.
Züleyha ve annesi
yakınlarının düğününe gitmek için hazırlık yaparlar. Düğüne giderler Ve Züleyha
oyuna kalkar Annesi onu büyük bir coşkuyla Alkışlamakta Züleyha ise
oynamaktadır. O sırada bir tabancadan çıkan kursun Züleyha’nın sonu olmuştur. Kanlar
içinde Züleyha yere düşmüş ve oracıkta can vermiştir.
Züleyha’nın
ölümünden 3 gün geçmiştir. 3 gün sonra sabah ezanında Züleyha annesinin
kapısına dayanır. Haykıran bir sesle; anne aç kapıyı ben geldim; diye defalarca
seslenir annesine. Mahalle halkı, annesi ve babası bu ürperten sesle uyanırlar.
Babası kapıya yaklaşıp kızım sen misin diye seslenir kızına. Züleyha haykıran
bir ses tonuyla: baba aç kapıyı ne olur ben geldim der. Ama anne ve baba korku
içinde, kapıyı açmaya korkarlar. Kapıyı açmadıkları için bir süre sonra Züleyha
gerisin geriye döner.
Bunun üzerine
annesi ve babası korku içinde bu durumu yakınlarına anlatır. Yakınlarımda büyük
âlimlere hocalara giderek durumu anlatırlar. Herkes şaşkınlık ve dehşet
içindedir. Anne ve babası korkularından eve yalnız gitmek istemezler. Bunun
üzerine büyük âlim ve hocalar aralarında anlaşarak anne ve babasının da
ısrarlarıyla eve gidip beraber beklemeye karar verirler.
Züleyha ise ertesi
sabah aynı saatte kapıyı vurmaya ve haykıran sesle anne kapıyı aç ben geldim;
diye bağırmaya başlar. Sesleri duyan âlim ve hocalar korku ve panik
içindedirler. Ne yapalım ne edelim; derken Züleyha’nın babası cesaretlenerek
kapıya yanaşır. Ve kızım Züleyha sen misin der. Züleyha ise evet baba ne olur
aç kapıyı ben geldim, annemi görüp gideceğim diye haykırarak bağırmaya devam
eder. Bunun üzerine Züleyha’nın annesi korkudan evin en dip köşesine gidip
saklanır. Âlim ve hocalar kapıyı açma kararı alırlar. Ve kapı açılmıştır.
Kız içeri
girmesiyle evin içini inanılmaz bir sıcaklık kaplamıştır. Kızın saçları yanmış,
kolları omuzlarına kadar, bacakları baldırlarına, boğazı göğsüne kadar
yanmıştır, yüzü simsiyah, gözleri alevler içindedir. Ayakları bastığı halıyı
bile yakıp geçmektedir. Züleyha yolunu şaşırmadan direkt annesinin bulunduğu
odaya doğru ilerler ve kapıyı kırarak annesinin bulunduğu odaya girer. Annesine
haykıran bir sesle: Anne yaktın beni açılmamı isteyerek yaktın beni, şimdi ise
ben seni yakacağım; diye annesine sarılır. Züleyha annesine sarılmasıyla
annesinin yere düşmesi bir olmuştur. Apar topar annesini hastaneye götürürler.
Annesinin vücudu kızının değdiği her yeri yanmıştır. Anne her ne kadar ayılsa
da her kalkışta aynı şokla tekrar bayılıyordur. Kız ise evin odasında hala
ateşler içindedir. Olayın üzerinden 40 gün geçmiştir. Kız aynı yerde aynı
vaziyette 40 gün kalmıştır.41. gün ise sabaha karşı kız kaybolur. Kızın olduğu
yere dokunanlar; kızın yığıldığı yerin hala sıcak olduğunu söylenir.
Bu olaydan sonra
haber Türkiye’nin dört bir köşesine yayılmıştır. Türkiye’nin çeşitli illerinden
olayın gerçekliğini gözleriyle görmek isteyenler olay mahalline gelirler. Bu
arada kızın arkadaşı bu durumu fırsat bilerek bu insanlara gerçeği anlatmak
için yüksekçe bir yere çıkar ve anlatmaya başlar:
Ey Müslüman din
kardeşlerim! Burada yaşanan olay Allah’ın bizlere bir işaretidir. Hak gün
yakındır… Allah Teâlâ bize apaçık deliller göndermiş olmasına rağmen hala
şaşkınlık içindesiniz… Bu dünyaya ölmek üzere gönderildiniz ve tekrar
döneceğiniz yer yine Allah Teâlâ’nın huzurudur der ve ashabı keyfi anlatarak
ölüm ve dirilişin hak olduğunu insanlara anlatır. (Alıntıdır)
Yorumlar
Yorum Gönder