Bir Zamanlar Böyle İdik 2
Bir Zamanlar Böyle İdik 2
(Bir
seyyahın hatıratından)
Bu
gün kendi eşyamla, yol arkadaşım olan eski bir Macar Zabitinin (subayının)
eşyasını taşımak için bir köylünün arabasını kiraladım.
Buralarda
yatağın hayali bile mevcut olmadığı için, gece üstüne uzanmak için biraz kuru
ot satın almak isteyince, son derece nazik bir Türk bana refakat teklifinde
bulundu. Arabasını kiraladığım köylü de öküzlerini koşumdan çıkarıp bizi bütün
eşyamızla beraber sokağın ortasında bıraktı. Sandıklar, portmantolar, denkler,
paltolar, kürkler, atkılar hep açıktaydı. Ben onun uzaklaştığını görünce dedim
ki;
-
“Burada birisi kalmalı…” Yanımdaki Türk hayretle sordu:
-
“Niçin?”
-
“Eşyalarımızı beklemek için.”
-
“A! Ne lüzumu var. Eşyalarınız bir hafta burada kalsa bile dokunan olmaz.”
Ben
bu sözü kabul ettim ve döndüğümde her şeyi yerli yerinde buldum.
Şu
noktayı da unutmamalı ki, o sırada İslam askerleri bile mütemadiyen gelip
geçmekteydi. Bu vak’a bütün Londra kiliselerinin kürsülerinden Hristiyanlara
ilan edilmelidir; içlerinden bazıları rüya gördüklerini zannedeceklerdir. Artık
uykularından uyansınlar!
(A.
Ubucini, 1855)
Yorumlar
Yorum Gönder