İki Kişilik Ordu
İki Kişilik Ordu
Yıl 1912... İngilizler Hindistan'ı işgal eder,
Hindistan kralı Osmanlı'dan yardım ister. 350 kişilik bir askerî birlik
gemiyle Hindistan'a gönderilir. 20 kadarı hastalıktan yolda şehit
olur, 40 kadarı esir alınır, diğerleri de savaşta şehit olurlar. Esirleri
İngilizler gemilerde çalıştırmaya başlarlar. Gemi Avustralya'da
iken İki Osmanlı askeri, gemiden bir yolunu bulup kaçarlar. Bir süre
sonra, Karadeniz diyarından Menteşoğlu Abdullah, baba mesleği dondurmacılığa
başlar. Karahisar diyarından Tarakçıoğlu Mehmet de baba mesleği
kasaplığa başlar.
Yıl 1915. Osmanlı Almanya'nın yanında I. Dünya savaşına girmiş, Osmanlı Halifesi bütün dünya Müslümanları adına cihad ilan etmiştir.
İngilizler’in
hegemonyası altında bulunan Avustralya; dünyanın o uzak kıtası, dünyanın diğer
bir ucundaki savaşa İngiltere adına asker gönderiyordu.
1918'de Avustralya Çanakkale'ye asker çıkarır
ve bizim iki Osmanlı askeri olayı duyarlar ve hemen buluşurlar. “Avustralya
devleti Osmanlı'ya savaş açmış ve bizim ülkemizi işgâle gitmiş, bundan
dolayı biz de Avustralya devletine savaş açalım.” diye karar alıp,
Avustralya Başkanına şöyle bir mektup yazarlar:
“Sayın Avustralya
Başkanı Ekselansları;”
“Biz iki Osmanlı Askeri, ülkenizde bulunuyoruz.
Duyduk
ki devletimiz Osmanlıya Avustralya devleti olarak savaş açmış ve Çanakkale'ye
asker göndermişsiniz. Bundan dolayı iki Osmanlı Askeri olarak biz de Avustralya
devletine savaş açmış bulunmaktayız. Bu bir Osmanlı savaş fermanıdır.
Ekselansların bilgilerine duyurulur.”
Karahisar
diyarından Karadeniz
diyarından
Tarakçıoğlu Mehmet
Menteşoğlu
Abdullah
Sydney'in 250 km uzağında Karlıdağlar
denilen bölgede, önce virajlarda tren raylarını sökerek 3 tren devirirler
ve üçüncü trende askerî mühimmat bularak silahlanırlar. Aynı bölgede
8 karakol basarlar ve karakollardaki askerlerin tamamını vururlar.
Bu hadiselerin ne olduğunu bir türlü çözemezler. Sonunda iki Osmanlı
askerinin mektubunun atıldığı bölgeye 250 kadar asker gönderirler.
Birkaç günlük araştırmadan sonra sıcak çatışma olur ve iki Osmanlı
askeri bu Karlıdağlar'da şehit edilir.
Bu askerlerin şu an mezarı Karlıdağlar'dadır.
Ve mezarlarında fotoğraf çekmek yasaktır.
Avustralyalılar;
“İki Osmanlı askeriyle savaştık.” demek zorlarına
gittiği için, bu askerlerimize Hindistan asıllı diyorlar.
Hâlbuki Hindistan'da, mezar taşlarında yazılı
olduğu gibi; ne Karadeniz diyarı, ne de Karahisar diyarı diye bir
bölge yoktur...
Not: Hindistan büyükelçiliğinin
açıklamasından alınmıştır.
"Nur içinde yatsınlar.
Allah'ü Teâlâ Rahmet eylesin! Rabbimiz onlardaki şehid
olma duygusunu, vatan ve millet sevgisini bütün Müslümanlar'a versin!
Bakalım o zaman küffar Müslümanlar'a savaş açabilecek
mi? İçimizdeki eşkîya ve hainler; dışımızdaki Siyonist, Haçlı ve Müşrikler her
gün Müslüman şehit edebilecek mi?
Bugün İslâm ülke halklarının "Müslümanlar'ın
tek ümmet olması ve bir halifeye biat etmesi bilincine" ihtiyacı
vardır.
Büyüklerimizin buyurduğu üzere "Küfür tek
millettir." İnşallah bütün Müslümanlar da “Tek Ümmet” olurlar.
Yahudiler'in Hahambaşı'ları, Hıristiyanlar'ın Papa'sı
var. Müslümanlar'ın halifesi yok… Müslümanlar sahipsiz; başı kesik tavuk gibi
oraya, buraya savrulup duruyorlar.
Rabbim hepimize "Halifey-i Rûyi Zemin
liderliğinde Ümmet-i Muhammed" olma ruhu ve bilinci versin! (Âmin!)
Yorumlar
Yorum Gönder