Kayıtlar

Ramazân-ı Şerîf Zikirleri

Ramazân-ı Şerîf Zikirleri Ramazan ayının ilk 10 günü  (1’i ile 10’u Arası) Ebû Hureyre Radıyallâhu Anh’dan rivâyet edilen: “Ramazan ayının evveli büyük bir rahmettir, ortası tam bir mağfirettir, sonu ise cehennemden azattır.” hadîs-i şerîfinden dolayı olsa gerektir ki âlimlerimiz, her biri yüzer kere okunmak üzere: İlk on günde: ”يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ“ (جَلَّ شَانُهُ)  “100 defa  “Yâ ERHAMERRÂHİMİN” (celle şanuhu) “Ey acıyanların en merhametlisi!” Ramazan ayının 10-ile 20 sinde  (10’u ile 20’si Arası) İkinci on günde: ”يَا غَفَّارَ الذُّنُوبِ“ (جَلَّ شَانُهُ) “100 defa  “Yâ GAFFÂREZZÜNÛB” (celle şanuhu) “Ey tüm günahları çokça bağışlayan!” Ramazan ayının son 10 günü  (20’si ile 30’u Arası) Üçüncü on günde: ”يَا مُعْتِقَ الرِّقَابِ“ (جَلَّ شَانُهُ)  “100 defa  “Yâ MU'TİKARRİKÂB”   (celle şanuhu) “Ey boyunları cehennemden âzâd eden!” zikirlerini okumayı müstehap görmüşlerdir. ...

İnkâr eden ve iman eden bir insanın ölüm anı nasıl olur?

Resim
İnkâr eden ve iman eden bir insanın ölüm anı nasıl olur? İnkâr edenler ölüm meleklerini gördüklerinde başlarına gelecek felaketi anlarlar. Bugün sizlere çok önemli, insanların çoğu tarafından bilinmeyen bir konudan bahsetmek istiyorum. Ölüm hepimize çok yakın, belki yarın, belki birkaç dakika sonra ölüm meleklerini hiç beklemediğimiz bir anda karşımızda göreceğiz. Bir anda ahirete geçecek ve bu dünyadaki bedenimizi, malımızı, mülkümüzü, çocuklarımızı, eşimizi, işimizi, evimizi, kısaca değer verdiğimiz her şeyimizi bırakıp gideceğiz. Peki ölüm anımız nasıl olacak? Canımızı almaya gelen melekler bizi nasıl karşılayacak? İnkâr eden ve etmeyen insanın ölümü aynı mı olacak? İşte burada çoğu insan tarafından bilinmeyen, çok önemli bir gerçek var. İnkâr eden, tüm hayatı günahlar içinde geçmiş, Allah’ı bırakıp nefsini ilah edinmiş ve inkâr ederek ölmüş bir insanın canı, iman ederek tüm hayatını Allah yoluna adamış bir insanın canıyla aynı şekilde alınmaz. İnkâr eden insanın gör...

Son Nefes -1-

Son Nefes -1- Cenâb-ı Hak, bekâ sıfatını bu âlemde yalnız kendisine tahsis buyurmuştur. Onun için onun yüce zâtından başka her varlık fânîdir. Nitekim âyet-i kerîmede: “Yeryüzünde bulunan her şey fânîdir…” (er-Rahmân, 26) buyurulmuştur. Bunun tecellîsi de: “Her can, ölümü tadacaktır.” (el-Enbiyâ, 35) beyânı üzere ölüm iledir. Bu itibarla bilhassa insanın her dâim bu gerçeği tefekkür ile yaşaması zarûrîdir. Bunun için bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir de: İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir, denir.” (Kâf, 19) İnsan ki, bu fânî dünyâya bir imtihan için gönderilmiştir. Dolayısıyla onun en büyük gâyesi, Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını kazanıp Dâru’s-selâm’a, yâni selâm ve saâdet evi olan cennete nâil olmaya çalışmak olmalıdır. Bunun da yolu: “O gün ne mal fayda verir, ne evlâd!.. Ancak kalb-i selîm ile gelenler müstesnâ!..” (eş-Şuarâ, 88-89) hakîkatinin muhtevâsına girebilmektir. Bu da, nefs terbiyesi ile mümkündür. Nef...

Ramazan Ayının Fazileti

Ramazan Ayının Fazileti Selmân-i Fârisî Radiyallahü Anh bir hadîs-i şerîfi şöyle bildirmiştir: “Resûlullâh Sallallahü Aleyhi Vesellem Şa’ban ayının son günü hutbede buyurdu ki: “Ey müslümanlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredir ki, bu aydaki bir gece (Kadir gecesi) bin aydan daha hayırlıdır. Allâh’ü Te’âlâ, bu ayda, her gün oruç tutulmasını emretti. Bu ayda, geceleri teravih namazı kılmak da sünnettir. Bu ayda, Allâh için, ufak bir iyilik yapmak, başka ayda bir farz edâ etmek gibidir. Bu ayda bir farz yapmak, başka aylarda yetmiş farz yapmak gibidir. Bu ay sabır ayıdır, sabır edenin gideceği yer Cennettir. Bu ay iyi geçinmek ayıdır. Bu ayda mü’minlerin rızkı artar. Bir kimse, bu ayda bir oruçluya iftar verirse, günâhları affolur. Hak Te’âlâ onu Cehennem ateşinden âzâd eder. O oruçlunun sevabı kadar, ona verilir.” Ashâb-ı Kiram (r.a.e.) dediler ki: “Yâ Resûlâllah, her birimiz, bir oruçluya iftar edecek, onu doyuracak kadar zengin değiliz.” Resûlullâh Sallallahü Ale...

Ramazan Orucunun Önemi

Ramazan Orucunun Önemi Hz. Ebû Hüreyre Radiyallahü Anh’dan, Resûlullâh Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Kim (dinen geçerli) hiç bir özrü olmadığı halde Ramazanın bir günü dahi bilerek) oruçsuz geçirirse, Ramazan’m dışında ömrü boyunca oruç tutsa da onun yerini asla tutamaz.” Aralarında Hz. Alî (r.a.) da bulunduğu bazı âlimler bu hadîse dayanarak, “Ramazân orucunu geçerli bir sebep olmadan yiyen kimse ömür boyu oruç tutsa da yine onu kaza edemez.” görüşüne varmışlardır Eğer oruca başlayıp da bozmuş ise kazâ olarak tutacağı bir güne ilâve olarak altmış gün (keffâret) orucu tutar, üzerinden farz borcu kalkmış olur. Elbette mübârek Ramazândaki bereket ve fazîletleri kazanamamış olur. Yukarıdaki hadîste zaten Ramazânda oruç tutmakla elde edilen bereketin (Ramazân dışında tutulan oruçla) elde edilmeyeceği kast edilmiştir. Bütün bunlar oruç sonradan kaza edildiği takdirdedir. Bir de devrimizdeki bazı fasıkların yaptığı gibi daha baştan hiç oruç tutmayan birinin s...

Teravih, Ramazan’ın Tacıdır

Teravih, Ramazan’ın Tacıdır Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Ey iman eden kullarım! Şüphesiz, benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.” (Ankebût, 56) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Kim, inanarak ve sevâbını Allâh’tan umarak Ramazan gecelerini ihyâ ederse, geçmiş günâhları affolunur.” (Buhârî, Terâvih, 1; Muvatta’, es-Salât fi’r-Ramazân, 2) Hz. Âişe Radiyallahü Anha şöyle anlatır: “Bir gece Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Mescidde teravih namazı kıldı. İnsanlar da ona tâbî olarak namaz kıldı, ikinci gece yine kıldı, o gece cemaat çoğaldı. Daha sonra üçüncü veya dördüncü gece cemaat toplandı, fakat Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem mescide çıkmadı. Sabah olunca: “‒Gece toplandığınızı gördüm, ama teravih namazının size farz kılınmasından korktuğum için çıkıp size teravih kıldırmadım.” buyurdu. Bu hadise Ramazanda olmuştu.” (Muvatta’, es-Salât fi’r-Ramazân, 1) Teravih namazı cemaatle k...

Terör Devleti İsrail Kana Doymuyor: Kanlı Pazartesi! 59 Şehit, Binlerce Yaralı...

Resim
Terör Devleti İsrail Kana Doymuyor: Kanlı Pazartesi! 59 Şehit, Binlerce Yaralı... “Goyim” ne demek? Terör Devleti İsrail kana doymuyor. Siyonistler anneden doğma Yahudi olmayanlara “Goyim” diyor. “Goyim”  demek hayvana benzer bir şey demek. Nasıl ki bir kasap ahırındaki tüm hayvanları bir günde hepsini kesse vicdan azabı duymaz. Kazandığı paraya bakar. İsrail de ister batılı olsun, ister doğulu; ister Müslüman olsun, ister Hristiyan… Hepsine “Goyim” diyor. Önüne geleni acımasızca katlediyor. İsrail bir gün Hristiyanları da katledecek! ABD ve Avrupa bugün Müslüman katliamına göz yumup İsrail’i destekliyorlar. Fakat bir gün tüm Hristiyanlar da katledilecek. Çünkü onlar da birer “Goyim” dir. İsrail şimdilik onlardan yararlanıyor; onlar da sıra bize gelmeyecek sanıyorlar. İsrail’in birinci hedefi Nil Fırat arası İsrail önce Nil Fırat arasında dünyanın enerji deposu olan bölgede büyük Ortadoğu denen Büyük İsrail’i kuracak. Sonra Roma başkentli Dünya İs...

Biz, Sana Muhtâcız!

Biz, Sana Muhtâcız! Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Kullarım Sana Ben’i sorduklarında, (bilsinler ki) Ben onlara çok yakınım. Bana duâ edenlerin duâlarını kabûl ederim…” (Bakara, 186) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Kulun Rabbine en yakın olduğu hâl, secde hâlidir. İşte bu sebeple secdede çok duâ etmeye bakın!” (Müslim, Salât, 215) Rasûlullâh Sallallahü Aleyhi Vesellem namazdan sonra salât ü selâm getirmeden duâ eden bir adam gördü. Bunun üzerine: “–Bu adam acele etti.” buyurdu. Sonra o adamı yanına çağırdı ve bütün ümmetine şu tembihte bulundu: “–Biriniz duâ edeceği zaman önce Allâh Teâlâ’ya hamd ü senâ etsin, sonra bana salât ü selâm getirsin. Daha sonra da dilediği şekilde duâ etsin.” (Tirmizî, Deavât, 64/3477)       Fahr-i Kâinât Efendimiz, bir mü’minin din kardeşine gerek huzûrunda gerekse gıyâbında duâ etmesini tavsiye etmiştir. Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri) el-Kayyûm: Zeval bu...

Ne Gelirse Hak’tan Gelir

Ne Gelirse Hak’tan Gelir Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Eğer Allah seni bir zarar uğratırsa, onu kendisinden başka giderecek yoktur. Ve eğer sana bir hayır verirse, (bunu da geri alacak yoktur). Şüphesiz O her şeye kadirdir.” (En’âm, 17) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: بِسْمِ اللّٰهِ تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّٰهِ. اَللّٰهُمَّ اِنِّى اَعُوذُ بِكَ اَنْ اَضِلَّ اَوْ اُضَلَّ اَوْ اَزِلَّ اَوْ اُزَلَّ اَوْ اَظْلِمَ اَوْ اُظْلَمَ اَوْ اَجْهَلَ اَوْ يُجْهَلَ عَلَىَّ “Bismillâh! Allâh’a tevekkül ettim. Allâh’ım! Dalâlete düşmekten ve başkaları tarafından dalâlete sürüklenmekten, kaymaktan ve kaydırılmaktan, haksızlık yapmaktan ve haksızlığa uğramaktan, câhilce davranmaktan ve câhillerin davranışlarına muhâtap olmaktan Sana sığınırım.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 102-103/5094; Tirmizî, Deavât, 35) İbn Abbas Radiyallahü Anh’dan şöyle rivayet edilmiştir. Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’a İran Kisra’sı bir katır hediye etmişti. Rasûlullah Aleyhisselâm katıra eğeri v...