Kayıtlar

İsa Aleyhisselâm ve Çamaşırcı Adam

İsa Aleyhisselâm ve Çamaşırcı Adam Bir gün Îsâ aleyhisselâm havarileriyle beraber giderken bir çamaşırcı adama rastlıyorlar, selâm veriyorlar. Biraz sonra Cebrâil aleyhisselâm geliyor ve: - “Yâ Nebiyallah bu adam bu gece ölecek, siz de bunun cenazesine katılacaksınız”, diyor. Ertesi gün bekliyorlar. Gelen yok, ölen yok. Cebrâil aleyhisselâm yine geliyor ve bu defa: - “Yâ Nebiyallah o adamın çamaşır sepetine bakınız.” Bakınca, orda çok zehirli ölü bir yılan görüyorlar. Cebrâil aleyhisselâm: - “Bu adam size selâm verdikten sonra fakir birisine sadaka verdi. O verdiği sadaka sebebiyle Allahü teâlâ da onu kazadan, ölümden kurtardı ve ömrünü uzattı”. İşte hadîs-i şerîf; sadaka belâyı önler, ömrü uzatır. Bu dünyada cenâb-ı Hakkın en çok hoşuna gidecek sadaka kitap vermektir, buyurmuşlardır. Çünkü bir kitap verildiği vakit, “Onu okuyan okuyacak ve kurtulacak ”. Bundan daha büyük iyilik olur mu? Buyurmuşlardır. Onun için her şey söylendi, her şey bildirildi. Bunları dinleye...

Şükretmeyen Dilenci

Şükretmeyen Dilenci Cenâb-ı Peygamberin torununun torunu İmâm-ı Ca’fer-i Sâdık rahmetüllahi aleyh Mina’da oturmuş sohbet ederlerken, yanlarına bir dilenci geliyor. Onlar o sırada üzüm yiyiyorlarmış. Dilenci: - “Bana bir şeyler verin!” diyor. Onlar da koparıp bir salkım üzüm uzatıyorlar. Dilenci: - “Ben üzüm istemem, bana para verin”, diyor. İmâm da: - “ Para yok!” diyor. Dilenci de oradan ayrılıyor. Fakat hemen pişman olup geri dönüyor ve: - “ Tamam üzüm alabilirim! ” diyor. İmâm, sana üzüm yok, yola devam diyor. Bir müddet sonra başka bir dilenci daha geliyor ve o da Allah rızası için bir şeyler istiyor. Ona da üzüm uzatıyorlar. Dilenci üzümü alıp: - “Yâ Rabbi ne merhametlisin, bu âciz kuluna bir salkım üzüm verdin!” deyince, bir salkım daha veriyorlar. Şükre devam edince, İmâm yanındakine: - “Paran var mı?” “Yirmi dirhem var!”, deyince. - “Ver!” deyip onu da dilenciye veriyor. Şükre devam ettikçe, İmâm çıkarıp bu defa gömleğini veriyor. Dilenci ...

Sünnet Olan 10 Amel

Sünnet Olan 10 Amel 1- Yemeğe "Besmele" ile başlayıp "Hamd" ile bitirmek. 2- Eve sağ ayakla ve "Besmele" ile girmek. 3- Ev halkına selam vermek. 4- Tuvalete sol ayakla girmek. 5- Sabah uyanıldığında elleri üç defa yıkamak , burna üç defa su verip temizlemek. 6- Yemeği sağ el ile yemek. 7- Oturarak bevletmek. 8- Sağ omzun üzerine yatmak. 9- Uyumadan önce "İhlâs, Felâk, Nas" sûrelerini okuyup avuçlara üfleyerek vücûda sürme. 10- Oturarak su içme , 3 yudum da bitirme.

Mümine, Saliha, Geçimli Hanımın 24 Özelliği

Resim
Mümine, Saliha, Geçimli Hanımın 24 Özelliği 1- Rabbine kulluğun sadece namazdan, oruçtan geçmediğini, insanî görevlerin de Allah’ın rızası ile ilgili olduğunu bilir. Kocasının hanımı olmayı, karşılığını ancak Cennet’te bulacağı amellerinden biri olarak görür. Gizli ve açık bütün işlerinde ihlâsı esas alır. Riyadan, gösterişten, kimin ne diyeceğinden etkilenmez. 2- Eşinin iffetini, malını korumayı üzerine düşen bir cihad samimiyeti ile eda eder. 3- Eşine karşı mütebessim, ruhu ve bedeni ile güzel, çekici olmaya çalışır. Eşinin dikkatini çekecek, ilgisine mazhar olacak ziynet ve elbiseler giyer, kokular sürünür. 4- Evden çıkışının muhakkak eşinin izni ile olması gerektiğini asla unutmaz. Eşinin müsamahası olmayan yerlere gidemeyeceğini bilir. Eşinin istemediğini eve almaz. 5- Teşekkür eder. Allah’a şükreder. Fakirliğe sabretmesini bilir. İman nimetinden sonra, mutlu bir aile yuvası kurması gibi bir nimeti verdiği için Rabbine sürekli şükreder. Sıhhate, çocukları...

Cuma Gecesi ve Gününün Faziletleri

Cuma Gecesi ve Gününün Faziletleri Cuma, müminlerin bayramıdır. Bugün yapılan ibadetlere en az, iki kat sevab verilir. Bugün işlenen günahlar da, iki kat yazılır. İşte bu gece ve yarınında yapabileceğimiz işler: Cuma gününde ve gecesinde bana çok salat okuyun, böyle yapana kıyamet gününde, şahit ve şefaatçi olacağım. Parlak gecede ve nurlu günde bana çok salat edin, çünkü sizin salatlarınız bana arz edilmektedir. Her kim cuma günü ve gecesi, bana yüz kere salat okursa, Allah’ü Teâlâ onun ahiret isteklerinden yetmiş, dünya hacetlerinden de otuz olmak üzere yüz arzusunu yerine getirir ve size hediyeler geldiği gibi, o salatları da bana arz edecek meleği Allah’ü Teâlâ bu hususta görevlendirir. Şüphesiz benim ölümümden sonraki ilmim, sağken bilmem gibidir. Her kim cuma gecesi Kehf suresini okursa, kendisiyle Kâbe arası o kişi için nur gibi parlar. Her kim cuma gecesi, Duhan suresini okursa, yetmiş bin melek o kişi için sabaha kadar istiğfar eder. Her kim cuma gecesi vey...

Yeni Elbise Ayakkabı ve Benzeri Bir Şey Giyince Yapılacak Dua

Yeni Elbise Ayakkabı ve Benzeri Bir Şey Giyince Yapılacak Dua Ebû Saîd el-Hudrî Radıyallahu Anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yeni bir elbise giydiği zaman, sarık, gömlek, ridâ gibi giydiği şeyin adını anarak şöyle dua ederdi: اَللَّهُمَّ لَكَ اَلحَمْدُ أَنْتَ كَسَوْتَنِيهِ، أَسْأَلُكَ خَيْرَهُ وَخَيْرَ مَا صُنِعَ لَهُ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّهِ وَشَرِّ مَا صُنِعَ لَهُ Okunuşu: “Allahümme leke’l-hamdü ente kesevtenîhi, es’elüke hayrahü ve hayra mâ sunia lehü, ve eûzü bike min şerrihi ve şerri mâ sunia lehü. Anlamı: Allah’ım! Hamd sana mahsustur. Onu bana sen giydirdin. Senden onu hayırlı kılmanı ve yapılışına uygun kullanmanın hayrını nasip etmeni dilerim. Şerrinden ve yaratılış gayesi dışında kullanılmasının şerrinden de sana sığınırım.” Kaynak: (Ebû Dâvûd, Libâs 1; Tirmizî, Libâs 28)

Gıybetçi Adamın Hikâyesi

Gıybetçi Adamın Hikâyesi Köyün birinde çok laf taşıyan, dedikoducu biri varmış. Herkesin dedikodusunu yapıyor insanları birbirine düşürüyormuş. Onun dedikodu ve iftiraları yüzünden çok kavgalar ve küskünlükler olmuş. Bu gıybetçi adam bir gün bir vaaz dinlemiş. “Gıybetin çok kötü olduğunu, ölü kardeşinin etini yemekten daha fena olduğunu” öğrenmiş. Tevbe etmeye karar vermiş. Köyün hocasına gitmiş ve: – Hocam, ben yaptıklarıma tevbe ettim. Acaba af foldum mu? Diye sormuş. Hoca efendi de ona, – Sen yarın köy meydanına gel, orada göreceksin. Yalnız gelirken kuş tüyü dolu bir yastık getir demiş. Ertesi gün adam yastıkla köy meydanına gelmiş. Herkes orada. Hoca, cebinde getirdiği makasla yastığı kesmeye başlayınca, kuş tüyleri rüzgârın tesiriyle etrafa dağılmaya başlamış. Hoca, – Şimdi bütün tüyleri topla, o zaman affedilirsin demiş… Hocam, ne mümkün? Bütün tüyler başka başka yerlere uçup gittiler, hepsini nasıl toplarım! Demiş. Tabii herkes, bu işin hikmeti nedir diye m...

Sözde Sihirleyen Bir Kudret Vardır

Sözde Sihirleyen Bir Kudret Vardır İşsiz ve parasız bir genç, şehrin sokaklarında dolaşarak iş arıyordu. Şehrin büyük şirketlerinden birisine gelip patronla görüşmek istedi. Sekreter, genci başından savıp patronla görüştürmek istemedi. Çünkü gencin dilenciden farkı yoktu. Elbiseleri eski ve kirli, ayakkabıları boyasız, saçları ve sakalları birbirine karışmış, perişan bir haldeydi. Genç ısrar edince, sekreter, patronu aradı ve dilenci kılığında bir adamın, iş için kendisiyle görüşmek istediğini söyledi. Patron biraz meraktan, biraz da acıma hissinden dolayı onunla görüşmeyi kabul etti. Genç içeri girince patron ona şüpheli bir şekilde baktı. Çünkü zahiri görünüşü ona eksi puan veriyordu. Başlangıçta onu bir dakikadan fazla dinlemeye niyeti yoktu. Fakat görüşme dakikalara dönüştü, dakikalar saatlere çıktı. Konuşma hala devam ediyordu. Sonra patron, onu öğlen yemeğine davet etti. En sonunda da ona istediği işi verdi.” Zahiren itici görünen bu gencin, o görüşmedeki muvaffaki...

Mahşer Günü Arşın Gölgesinde Gölgelenmeyi Hak Eden İnsanlar

Mahşer Günü Arşın Gölgesinde Gölgelenmeyi Hak Eden İnsanlar Dünya hesabıyla “elli bin yıl” evet, tam “elli bin yıl” uzunluğunda bir gün! Güneşin bir mızrak boyu yaklaştırıldığı, beyinlerin sıcağın etkisiyle fokur fokur kaynadığı, kendi terinin suyundan oluşan çamurda; kiminin beline, kiminin boynuna, kiminin boğazına kadar terin içine gömüldüğü, kişinin annesinden, babasından, eşinden, kardeşinden kaçtığı zorlu bir gün! İşte böyle bir günde, bir serinlik, bir gölge insan için nasıl bulunmaz bir nimet, paha biçilmez bir hazine olur, varın siz hesap edin! Her zorlukla beraber bir kolaylık ve çıkış yolu yaratan Âlemlerin Rabbi Celle Celâlüh, bu sıkıntılı günde de, sevdiği müminlere selamet ve serinlik olmak üzere, onları Arşının gölgesinde gölgelendirecek ve bu perişan duruma düşürmeyecektir! Sağlam bir rivayetle gelen bir Hadis-i Şerif’te, mahşer gününde Arşın gölgesinde gölgelenecek “Yedi sınıf insan” dan bahsedilir. Bununla beraber, diğer Hadis-i Şerifler de inc...

Bize Düşen İbadet Etmektir

Bize Düşen İbadet Etmektir Anlatıldığına göre, İsrail Oğullarından biri yetmiş senedir Allah’a ibadet etmekteydi. Bir gün Allah’ü Teâlâ, bu kulunun durumunu meleklerine göstermeyi diledi. Meleklerinden birini onun yanına göndererek, bu kadar ibadet etmesine rağmen cennete girmeye layık olmadığını bildirmesini istedi. Melek adamın yanına gelerek bunu haber verince adam,      -Bizler ibadet için yaratılmışız; bize düşen ibadet etmektir, dedi. Melek bu cevabı alınca hemen döndü. Allah’ü Teâlâ Ey Allah’ım, kulunun ne dediğini sen benden daha iyi bilirsin, dedi. Bunun üzerine Allah’ü Teâlâ,      -Mademki o bize ibadet etmekten vazgeçmedi; biz de iyilik ve ihsanımızla ondan vazgeçmeyiz. Ey meleklerim! Şahit olunuz ki ben o kulumu affettim, buyurdu.