Gıybetçi Adamın Hikâyesi
Gıybetçi Adamın
Hikâyesi
Köyün
birinde çok laf taşıyan, dedikoducu biri varmış. Herkesin dedikodusunu yapıyor insanları
birbirine düşürüyormuş. Onun dedikodu ve iftiraları yüzünden çok kavgalar ve küskünlükler
olmuş. Bu gıybetçi adam bir gün bir vaaz dinlemiş. “Gıybetin çok kötü
olduğunu, ölü kardeşinin etini yemekten daha fena olduğunu” öğrenmiş. Tevbe
etmeye karar vermiş. Köyün hocasına gitmiş ve:
–
Hocam, ben yaptıklarıma tevbe
ettim. Acaba af foldum mu? Diye sormuş.
Hoca
efendi de ona,
–
Sen yarın köy meydanına gel, orada
göreceksin. Yalnız gelirken kuş tüyü dolu bir yastık getir demiş.
Ertesi
gün adam yastıkla köy meydanına gelmiş. Herkes orada. Hoca, cebinde getirdiği
makasla yastığı kesmeye başlayınca, kuş tüyleri rüzgârın tesiriyle etrafa
dağılmaya başlamış. Hoca,
–
Şimdi bütün tüyleri topla, o zaman
affedilirsin demiş…
Hocam, ne
mümkün? Bütün tüyler başka başka yerlere uçup gittiler, hepsini nasıl toplarım!
Demiş.
Tabii
herkes, bu işin hikmeti nedir diye merakla beklerken Hoca,
–
İşte bu tüyleri tek tek toplamak ne
kadar zorsa kimin dedikodusunu yaptıysan, kimin hakkına girdiysen, onların
hepsiyle tek tek helalleşmen gerekir. Bu da mümkün olamayacağına göre o kişiler
yarın mahşerde senden haklarını alacak! O
yüzden kimsenin gıybetini ve dedikodusunu yapmayalım! Demiş...
Yorumlar
Yorum Gönder