Hz. Ebu Bekir Sıddîk Radiyallahü Anh’ın Münâcâtı

Hz. Ebu Bekir Sıddîk Radiyallahü Anh’ın Münâcâtı

 

جُدْ بِلُطْفِكَ يَا اِلٰهِي مَنْ لَهُ زَادٌ قَلِيلٌ

مُفْلِسٌ بِالصِّدْقِ يَأْتِي عِنْدَ بَابِكَ يَا جَلِيل

Lütfunla bolca ver, ya ilâhi, azığımız az bizim!

İflâs etmişiz, ey Rabbim, gelmişiz kapına!

ذَنْبُهُ ذَنْبٌ عَظِيمٌ فَاغْفِرِ الذَّنْبَ الْعَظِيمَ

اِنَّهُ شَخْصٌ غَرِيبٌ مٌذْنِبٌ عَبْدٌ ذَلِيلٌ

Günahı çoktur onun, bağışla, günahı çok olanı!

Garip bir kuldur o, zillete düşmüş töhmet altında!

مِنْهُ عِصْيَانٌ وَنِسْيَانٌ وَسَهْوٌ بَعْدَ سَهْوٍ

 مِنْكَ إِحْسَانٌ وَفَضْلٌ بَعْدَ إِعْطَاءِ الْجَزِيلِ

Karşı gelmiş, sonra unutmuş, hata üstüne hata yapmış o!

Sense verensin cömertçe, verensin yine ihsanını bolca!

قَالَ يَا رَبِّ ذُنُوبِي مِثْلَ رَمْلٍ لَا يُعَدْ

فَاعْفُ عَنِّي كُلَّ ذَنْبٍ فَاصْفَحِ الصَّفْحَ الْجَمِيلَ

Rabbim suçlarım kumlar gibi, hesaba gelmez!

Bağışla suçlarımın hepsini, affa uğrasın onlar da!

كَيْفَ حَالِي يَا اِلٰهِي لَيْسَ لِي خَيْرُ الْعَمَلِ

سُوءُ أَعْمَالِي كَثِيرٌ زَادُ طَاعَاتِي قَلِيـلٌ

Ne olacak halim, ey allahım, hayırlı bir işim yok

Yaramaz işlerim çoktur, yaptığım çok azdır tâatta

عَافِنِي مِنْ كُلِّ دَاءٍ وَاقْضِ عَنِّي حَاجَتِي

إِنَّ لِي قَلْبًا سَقِيمًا اَنْتَ مَنْ يَشْفِي الْعَلِيلَ

Dertlerime deva isterim senden, isteklerimi yerine getirmeni!

Hastadır kalbim, sense şifa verensin onulmaz devasızlara!

قُلْ لِنَارِي اُبْرُدِي يَا رَبِّ فِي حَقِّي كَمَا

 قُلْتَ قُلْنَا يَا نَارُ كُونِي اَنْتَ فِي حَقِّ الْخَلِيلِ

Ateşe söyle de yakmasın ey rabbim, dediğin gibi!

İbrahim’e yaklaşan alevlere, “Ey ateş dur, kulumu yakma!”

اَنْتَ شَافِي اَنْتَ كَافِي فِي مُهِمَّاتِ الْأُمُورِ

 اَنْتَ رَبِّي اَنْتَ حَسْبِي اَنْتَ لِي نِعْمَ الْوَكِيلُ

Sensin ancak şifa veren, yetişen bütün önemli işlerde!

Rabbim ne güzel bir vekilsin, yeten ve koruyan her yerde…

رَبِّ هَبْ لِي كَنْزَ فَضْلٍ اَنْتَ وَهَّابٌ كَرِيمٌ

اَعْطِنِي مَافِي ضَمِيرِي دُلَّنِي خَيْرَ الدَّلِيلِ

Erdem hazinenden ver, cömertsin sen, çok veren, çok bağışlayan!

Gönlümden geçeni de ver, rehber ol ki kalmayayım yolda!

هَبْ لَنَا مُلْكًا كَبِيرًا نَجِّنَا مِمَّا نَخَافُ

رَبَّنَا إِذْ أَنْتَ قَاضِي وَالْمُنَادِي جَبْرَائِيلُ

mülkünden ver bize, çokça bağışla, koru bizi korktuğumuzdan!

sensin hâkim ey rabbim cebrâilin münadi olduğu, ol günde!

اَيْنَ مُوسٰى اَيْنَ ع۪يسٰى اَيْنَ يَحْيَ اَيْنَ نُوحٌ

اَنْتَ يَا صِدِّيقُ عَاصِي تُبْ اِلَى الْمَوْلَى الْجَلِيلِ

Nerde Mûsâ nerde Îsâ, söyle bana nerde Yahyâ nerde nûh!

Uyan ey asi Sıddîk, tevbe kıl yüce Mevlâ’na seni yaradana…

 

(Aleyhimüsssalâtü Vesselâm)

Kaside-i Hz. Ebu Bekir Sıddîk Radiyallahü Anh


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis