Kabir Ziyaretinde Yapılacak Dua
Kabir
Ziyaretinde Yapılacak Dua
Âişe Radiyallahü Anha’dan rivayet
edildiğine göre o şöyle demiştir:
“- Size, Rasûlullah Sallallahü Aleyhi
Vesellem'den bir hadis rivayet edeyim mi?" dedi.
Biz:
“- Evet!" dedik.
Şöyle dedi:
“- Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
benim yanımda kaldığı gece benim yanıma geldi ve ridasını çıkardı,
ayakkabılarını çıkardı ve onları ayak tarafında bıraktı. İzarının bir ucunu
yatağına açtı ve yanı üzere yattı. Fazla zaman geçmeden o benim uyuduğumu
sandı, yavaşça ridasını aldı, yavaşça ayakkabılarını giydi, (yavaşça) kapıyı
açtı ve çıktı. Sonra kapıyı yavaşça kapattı. Ben de örtümü başımın üzerine
saldım, başımı da örttüm. Sonra izarım ile de kapandım. Sonra onun izinden yola
koyuldum. Nihayet Baki Mezarlığı'na geldi. Ayakta uzunca durdu. Sonra üç defa
ellerini kaldırdı, sonra yana saptı, ben de yana saptım. O hızlandı, ben de
hızlandım. Koşmaya başladı, ben de koştum. Daha da hızlı koşmaya başladı, ben
de daha da hızlandım. Onu geçtim, içeri girdim. Daha henüz yeni uzanmıştım ki,
O da Sallallahü Aleyhi Vesellem içeri girdi.”:
“- Ne oluyor ey Âişe? Göğsün inip
kalkıyor, karnın da şişmiş bulunuyor.”
“- Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın
Rasûlü!" dedim ve ben de ona (durumu) bildirdim.
“- O benim önümde gördüğüm karartı sen
miydin?” dedi.
“- Ben: ‘Evet!’ dedim. Göğsüme vurdu.
Sonra şöyle dedi:
“- Allah Rasûlünün sana haksızlık
edeceğini mi zannettin?”
Âişe Radiyallahü Anha dedi ki:
“- İnsanlar her neyi gizlese Allah onu
bilir! Dedim.".
O Sallallahü Aleyhi Vesellem:
“- Evet!” Diye buyurdu ve devamla buyurdu
ki:
“- O gördüğün vakit Cibril Aleyhisselâm
bana geldi, bana seslendi. Sesini senden gizledi. Ben de ona karşılık verdim.
Ona verdiğim karşılığı da senden gizledim. Sen buradayken yanına girmezdi.
Çünkü elbiselerini çıkarmıştın. Ben senin uyuduğunu sanmıştım. Seni uyandırmak
hoşuma gitmedi ve yalnızlıktan korkacağından çekindim.
Cebrail Aleyhisselâm bana dedi ki:
“- Rabbin sana Baki'dekilere gitmeni,
onlar için mağfiret dilemeni emrediyor.”
“- ‘Peki, ey Allah'ın Rasûlü!
(Kabirdekilere ben) nasıl söyleyeyim?’ Diye sordum.”
Şöyle buyurdu:
اَلسَّلاَمُ عَلَيكُمْ
أَهْلَ الدِّيارِ، مِنَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُسْلِمِينَ، وَيرْحَمُ اللَّهُ
الْمُسْتَقدِمِينَ مِنَّا وَالْمُسْتأْخِرِينَ، وَإِنَّا إِنْ شَاءَ اللَّهُ
بِكُمْ لَاحِقُونَ
“- De ki:
Okunuşu: ‘Esselâmu
aleykum ehle'd-diyâri mine'l-mü'minîne ve'l-müslimîn ve
yerhamullâhu'l-mustekdimîne minnâ ve'l-muste'hırîn ve innâ inşâallâhu bikum
lâhıkûn.’
Anlamı: ‘Selâm
size ey Müminlerin ve Müslümanların diyarında bulunanlar! Allah bizden önden
gidenlere de geriye kalanlara da rahmet buyursun. Bizler de inşaallah size
elbette yetişeceğiz.’
Yorumlar
Yorum Gönder