Bir Varmış Bir Yokmuş

Bir  Varmış  Bir  Yokmuş

 


Yerdik peynirli dürümü.sallardık tırpanı.

Öğlenin sıcağında çıkardı kafanın dumanı.

Harmana getirip sürerdik sapı samanı.

Ama yinede mutluyduk o zaman...

 

Güneş altında su gibi akardı terimiz.

Yılan derisi gibi gavlardı sıcaktan derimiz.

Akşam yatakta sır sır sızlardı her bir yerimiz.

Yinede mutlu yaşardık o zaman...

 

Horoz ötümünde gider akşama dönerdik.

Akşam öğünü için patetesi ateşe gömerdik.

Gözümüz yatakta kalır mum gibi sönerdik.

Yinede mutluyduk o zaman...

 

Bir yanda bostan,ırğatlık,harmanı yaylası.

Azzik götürenin elinde helke.sırtında balası.

İmece ile iş yapadı komşusu dayısı halası.

Yorgunduk ama mutluyduk o zaman...

 

Go sabunla çıkarırdık sırtımızın kirini.

Bir yerimiz ağrısa alıp getirirdik birini.

Doktor yerine kullanırdık aspirini gırıpini.

Yinede mutluyduk o zaman

 

Her dağ’da vardı yayla denen obamız.

Akşam olunca meşeyle dolardı sobamız.

Baş köşede otururdu ana babamız.

Yinede mutlu yaşardık o zaman-

 

Kerpiçden taştan olurdu evin duvarı.

Yan odadaki ahıra dıkardık malı davarı.

Su değirmeninde üğütürdük unu zavarı.

Yinede çok mutluyduk o zaman...

 

Azıcık aşımızla ağrımazdı başımız.

Bir misafirimiz gelse eğilmezdi kaşımız.

Gelene hizmet vardı farketmezdi yaşımız.

Yinede çok mutlu olurduk o zaman...

 

Altımızda ottan döşşek üste mitil yorgan.

İşin yoksa çedeneyi islat döğ yap çul urgan.

Parasızlıktan herkes kesemezdi kurban.

Fakirdik ama mutluyduk o zaman...

 

Büyükler eşşek’le odun getirirdi dağdan.

Çocuklar hırsızlık yapardı bahçeden bağdan.

Haberimiz bile olmazdı günden aydan.

Yokluk vardı ama huzurluyduk o zaman...

 

Ulaşım aracı olarak eşşekle kağnımız.

Gıkımız çıkmazdı çalışırken yansa canımız.

Sopa yemiş gibi ağrırdı her bir yanımız.

Yinede mutluyduk o zaman...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)