Ezelî Nur
Ezelî
Nur
Nûrdan
çehrendeki bu nikâp da ne?
Güneşlere taç
giydiren ışıkken.
Hep hicranla
bunca yıl bunca sene
Geçmiş gidiyor
biz bahar beklerken...
Doğ rûhlara
arştan gelen bürhanla!
İnlet dört bir
yanı altın sadânla!
Hayat üfle
sihirli râyihanla!
Hak adına üfül
üfül eserken.
Konuş ki
hatipler haddini bilsin!
İlâhi nefhanla
rûhlar dirilsin,
Erilecek
zirvelere erilsin;
Başlamış
gökler de bunu dilerken..
Ey mukaddes
Kitap, ey ezelî nûr,
Ey iklimi
ziyâ, etrafı huzûr;
Son demde bir
kere daha ne olur,
Ağar, ışık
karanlığı boğarken!
Bahar olmasa
da sonbahar olsun,
Her taraf
tekmil âvâzınla dolsun;
Namın yeniden
her yanda duyulsun!
Şu fâni
ömürlerimiz biterken...
Nûrdan
çehrendeki bu nikâp da ne?
Güneşlere taç
giydiren ışıkken.
Hep hicranla
bunca yıl bunca sene
Geçmiş gidiyor
biz bahar beklerken...
Doğ rûhlara
arştan gelen bürhanla!
İnlet dört bir
yanı altın sadânla!
Hayat üfle
sihirli râyihanla!
Hak adına üfül
üfül eserken.
Konuş ki
hatipler haddini bilsin!
İlâhi nefhanla
rûhlar dirilsin,
Erilecek zirvelere
erilsin;
Başlamış
gökler de bunu dilerken…
Ey mukaddes
Kitap, ey ezelî nûr,
Ey iklimi
ziyâ, etrafı huzûr;
Son demde bir
kere daha ne olur,
Ağar, ışık
karanlığı boğarken…
Bahar olmasa
da sonbahar olsun,
Her taraf
tekmil âvâzınla dolsun;
Namın yeniden
her yanda duyulsun!
Şu fâni
ömürlerimiz biterken...
Yorumlar
Yorum Gönder