Buna Rağmen Allah’ü Teâlâ’dan Korkuyorum
Ebubekir b. Abdullah Müzeni Radiyallahü Anh’ın rivayet etmiş
olduğu bir hadise şöyle cereyan etmiştir:
“Bir kasap, komşularından birinin kızına tutuldu. Kızın ailesi,
ihtiyaç dolayısıyla kızı başka bir köye gönderdi. Kasap arkasından giderek
yolda kızla cinsi ilişkide bulunmak istedi.
Kız, kasaba:
“Bunu yapma! Çünkü ben, senin bana âşık olmandan daha çok sana âşığım.
Fakat buna rağmen Allah’ü Teâlâ’dan korkuyorum” dedi.
Kasap:
Sen Allah’ü Teâlâ’dan korkuyorsun da ben mi korkmuyorum?”
diyerek geri döndü.
Yolda gelirken ölüm derecesinde susadı. O arada bir peygamberin
elçisine rastladı.
Elçi kendisine:
“Neden böyle oldun?” diye sordu.
Kasap:
“Susuzluk beni bu hale koydu” dedi.
Elçi,
“Gel Allah’ü Teâlâ’ya dua edelim de köye varıncaya kadar bize
bir bulutla gölgelik yapsın!” dedi.
Kasap:
“Benim salih bir amelim yok ki Allah’ü Teâlâ’ya dua edeyim! Bu bakımdan
sen dua et!” dedi.
Elçi:
“Ben dua edeyim, sen de “Âmin!” de” dedi.
Bunun üzerine elçi dua etti, kasap da âmin dedi ve böylece köye
varıncaya kadar bir bulut kendilerini gölgelendirdi.
Köye vardıkları zaman, kasap yerine giderken bulut onunla beraber
kaydı.
Elçi:
“Hani sen benim salih bir amelim yok diyordun? Dua eden; ben, âmin
diyen sendin. Dolayısıyla bulut bizi gölgelendirdi. Şimdi seninle gelmektedir.
Mutlaka bana durumunu haber vereceksin” dedi.
Bunun üzerine kasap başından geçeni elçiye anlattı.
Elçi:
“Tevbe eden bir kimse, Allah’ü Teâlâ nezdinde öyle bir
mertebededir ki hiç kimse oraya varamaz!” dedi.”
(İhya-u Ulumuddin, Şehvet Bahsi)
Yorumlar
Yorum Gönder