Son Nefeste Allah’ü Teâlâ Demek İstiyorsan!
Son Nefeste Allah’ü Teâlâ Demek İstiyorsan!
Mübarek zatlar yani âlimler, evliya zatlar, hep son nefes
korkusundan ağlamışlardır...
Çünkü nice âlimler son nefeste imansız gitmişlerdir...
Din büyüklerimiz
buyuruyorlar ki:
"Son nefeste imansız gitmekten korkmak, şüphe değil iman
alametidir..."
Ehl-i sünnet âlimleri buyuruyorlar ki:
· Son
nefeste Allah’ü Teâlâ demek isteyen, sözünün eri ise, hemen başlasın.
· Sonsuz
kurtuluşa kavuşmak için, üç şey muhakkak lazımdır: İlim, amel ve ihlâs...
· Müslümanın
ömrü üç gün demişler. Dün, bugün ve yarın... Dün, bitti. Yarın, belli değil
gelecek mi gelmeyecek mi. Geriye bugün kaldı. Bugünü değerlendiremeyen kişi
yarını nasıl değerlendirecek! Yarın ya var ya yok. Yarınki fırsat ele ya geçer
ya geçmez. O hâlde, her günü son günün bil, ona göre hareket et!
· İmanda
değişme olursa nimetlerde de değişme olur.
· Dünyaya
zillet, ahirete izzet verilmiştir.
· Kuldan
isteyen zelil, Allah’tan isteyen aziz olur.
· Dünyayı
sevmeyeni Allah’ü Teâlâ sever, insanların elindekini sevmeyeni insan sever.
· Bu
dünyayı mekân sanan hapı yuttu.
· Her
şeyi Allah’ü Teâlâ için yapmalı. Bir şeyin içine dünya menfaati girerse,
zemzeme idrar karıştırmak gibi olur. İsterse bir damla olsun.
· Kalbinde
Allah’ü Teâlâ korkusu çok az olan, dünya sevgisi bulunan, haramlardan
sakınmayan, âlim olduğunu söylerse şaşılır.
· Dünyanın
geçer akçesi paradır. Ahiretin geçer akçesi amel-i salihtir.
· Salih
ameller İslam’ın beş şartıdır. Salih amelleri yapmadan kalb selamette olmaz.
· İhlâs
ile yapılan küçük bir iş, senelerce yapılan ibadetler gibi kazanç (sevap) hâsıl
eder.
· Her
ibadeti seve seve yapmalı. Kul hakkına dokunmamaya, hakkı olanlara hakkını
ödemeye titizlikle çalışmalı.
· Dünya
köprüsünü iman ile geçenler Cennete gidecektir. O köprüyü satın almaya
kalkanlardan olmayın. Sonra kendisi de gülmek ister ama ağlamaktan vakit
bulamaz.
· Gençlik
çağı nefsin kaynadığı şehvetlerin oynadığı insan ve cin şeytanlarının
saldırdığı bir zamandır. Böyle bir çağda yapılan az bir amele pek çok sevap
verilir. İhtiyarlıkta dünya şevkleri azalıp güç kuvvet gidip, arzulara kavuşmak
imkânı ve ümitleri kalmadığı zamanda pişmanlıktan ah etmekten başka bir şey
olmaz. Çok kimselere bu pişmanlık zamanı da nasip olmaz. Bu pişmanlık da tevbe
demektir. Yine büyük bir nimettir. Çokları bu günlere de kavuşamaz...
Ahmet Demirbaş
Yorumlar
Yorum Gönder