Dünya ve Dünya Sevgisi
Dünya ve Dünya Sevgisi
Dünya ve dünya sevgisini, onun fayda ve zararını; bil sen imdi
ey aziz! Bu dünya dedikleri bir fitnedir, “lâ-şey”dir, âhir yok olsa
gerektir.
Fudayl b. Iyad Rahmetullahi Aleyh buyurdu ki:
“Hak Teâla’dan bana bu erişti ki kıyamet gününde dünya gele
ziynetiyle ve behçetiyle kendini tezyin edip diye:
‘Ya İlâhî, beni şol ednâ kullarına dâr eyle!’ diye. Yani
‘Kullarına duracak yer eyle!’ dese gerek.”
Hak Teâlâ diye kim:
“Ben senden razı değilim, sen benim düşmanımsın, ‘lâ-şey’sin,
hebâen mensûr ol!” diye. Şol saat hebâen mensûr ola, yani toz olup belirsiz
ola, gide.
Uyur idik uyardılar…
Pes, yine hiç nesne oldu. Ve bu hiç nesneye gönül veren ve bunun
yolunda ömür çürüten dahi hiçtir. Hiçten nesne isteyen dahi hiçtir. Ammâ hiçi
hiçe sayan âriftir.
Ve dahi tahkik şöyle bil ki:
Kişiyi Hak yolundan çıkaran ve nefs-i emmârenin yaramaz
hulklarıyla hulklandıran dünyadır ve dünyanın muhabbeti ve bezeğidir ve
ululuğudur ve tefahürüdür ve öğülmeğidir.
Ve dahi tahkik bil ki, Hak Teâlâ dünyayı yarattığından beri
dünyaya bir kez inayet nazarın etmedi ve bu dünyayı düşman tutmuştur ve onları
dahi düşman tutmuştur ki, dünyaya muhabbet eyleye.
İmdi ey aziz!
Bu dünyaya her kim gönül verip cem etmeğe meşgul olduysa, ahir
pişmanlık taşıyla başını çok döver. Velâkin sonraki peşimanlık fayda vermez.
Bugün fırsat elde iken, ömür seninle yâr iken cehd eyleyegör, bu murdardan
ayrılışagör, gönlünü bundan halas edegör.
Ey aziz sen şol sultanları gözet ki dünyaya geldiler velâkin
dünyaya hiç itibar etmediler ve dünyanın ardına düşüp, cehd edip cem etmediler.
Ahiret amellerine meşgul oldular. Çün gördüler ki bu dünya ahiret yolunun
üzerinde bir yol uğrağı imiş, buna aldanmak neye gerektir dediler. Yol
tedarikinde olup kafileden ayrılmadılar, bu dünyaya gönül verip aldanmadılar.
Alıntı: Eşrefoğlu Rûmî, Müzekki’n-Nüfûs Hazırylayan: Abdullah
Uçman, İnsan Yayınları.
Yorumlar
Yorum Gönder