En Güzel Duygu: Vermek
En Güzel Duygu: Vermek
Âlimlerden biri, talebesi ile gezerken, bir tarlanın
yanındaki ağaçlardan birinin altında eski bir çift ayakkabı gördüler. Belli ki
civarda çalışan birisinin ayakkabısıydı.
Talebe:
"- Hocam bu ayakkabıyı saklasak da, sahibi
geldiğinde ayakkabısını bulamayınca, o anki halini seyretsek, ne dersin?"
dedi.
Hoca:
"- Sevincimizi başkalarının üzüntüsü üzerine
kurmak doğru değildir. Gel şöyle yapalım; sen zengin bir ailenin çocuğusun, bu
ayakkabının içine bir miktar para bırak, sahibi gelip bunu gördüğü zamanki
sevincini seyredelim!" dedi.
Talebe bu
teklifi daha güzel buldu ve adamın ayakkabısının içine bir miktar para koydu.
Hocası ile görünmeyecek şekilde bir ağacın arkasına saklandılar.
Bir müddet sonra, ayakkabının sahibi geldi.
Elbiselerini değiştirdi, ayakkabısını giyerken içinde bir şey olduğunu fark
etti. Baktığında bunun para olduğunu gördü. Bir müddet etrafına bakındı, hiç
kimseyi göremeyince, dizleri üzerine oturdu ve ellerini açıp:
"- Ya Rabbi, eşimin hasta, çocuklarımın aç olduğu
sence malumdur, verdiğin bu nimet için; sana sonsuz şükürler olsun!" deyip
gözyaşlarına boğuldu ve uzun bir süre ağladı.
Bunu gören Hoca ile talebesi de gözyaşlarını
tutamadılar...
Sonra Hoca talebesine döndü:
"- Bu ilk tekliften daha güzel olmadı mı, şu an
daha mutlu değil misin?" dedi.
Talebesi:
"- Evet, Hocam, daha sevinçliyim. Şimdi, daha
evvel anlamadığım şu cümlenin manasını anladım: Verdiğin zaman, aldığın
zamankinden daha mutlu olursun”.
Hocası dedi ki:
"- Evladım! Güçlü ve haklı olduğunda affetmek:
Vermektir."
"- Yokluğunda kardeşine dua etmek:
Vermektir."
"- Haksız iken özür dileyebilmek: Vermektir."
"- Başkasının ırzına kem gözle bakmamak:
Vermektir.
"İnsanların gönüllerine sevinç ekmek:
Vermektir...
Sevincimizi başkalarının üzüntüsü üzerine değil
sevinci üzerine kurmak dileğiyle.
Yorumlar
Yorum Gönder