Yâ Rab! Yâ Rab!
Yâ Rab! Yâ Rab!
Ne
esir-i taht ne de tâc olayım,
Ne de
muhtacına muhtaç olayım!
Muhtaçlara
muhtaç etme beni yâ Rab!
Bir
tek sana muhtaç olayım…
Muhanetin
derdi çok zordur çok zor,
Muhanetten
iş bitirmeyi istemek ateşten kor…
Ne
derdim varsa hepsinin sende dermanı var;
Koyma
beni dâra düşürme beni zâra Allah’ım!
Razzak’sın,
Kâdiri Mutlak’sın, Rahman’sın ve Rahim
Ahrette
şefaatçim olsun; Rasulün Muhammed habibin İbrahim;
Yolundan
ayırma beni; Allah’ım her daim;
Kurda
kuşa yem etme beni yâ Rab!
Günahım
çok; nefse şeytana çok kanarım;
İman
temeli sağlam; lakin amelde akmayan bir pınarım;
Sen
bana kulum demeyi buyur; ben Cehennem, de olsa yanarım;
Kulluğundan
insanlıktan zerre ayırma beni yâ Rab!
Habibine
ümmet doğdum öyle de öleyim;
Huzuruna
şehadet şerbetini içip de geleyim;
Kanımı
canımı kabul buyur, yoluna kurban olayım;
Beni
doğru yoldan ayırma yâ Rab!
Oradan
oraya savruldum sanki bir saman gibi;
Yandıkça
yandım tüttüm duman gibi;
Sen
yardım etmezsen halimi bilirim yaman gibi;
Beni
bana şeytana ortalığa bırakma yâ Rab!
Âlemlerin
rabbi sen hâlıkı sen sana ortak yoktur;
Cennet’de
Cehennem’de senindir ve de haktır;
Ve
bu günahkârın isyanı günahı çoktur;
Rasulüne
Hira da gösterdiğin rahmet deryana beni de daldır yâ Rab!
Aslında
bilirim beni, ben temizdir özüm;
Rızan
ile olsun, her hareketim her sözüm;
Göster
bana derinleri, açılsın gönül gözüm;
Senden
başka kimim var benim yâ Rab!
Mustafa
ÖZGÜL (Temmuz 2001)
Yorumlar
Yorum Gönder