Mahşerde Allah'ü Teâlâ’yı Görüp Konuşabilecek miyiz?
Mahşerde Allah'ü Teâlâ’yı Görüp Konuşabilecek miyiz?
“Mahşerde de Allah'ü Teâlâ’yı görüp konuşabilecek
miyiz? İslam'a hizmet etmiş birisi, Allah'ım, ben İslam'a hizmet ettim, şehit,
ben yaraları senin yolunda cihat ederken aldım, başkası, malımı senin yolunda
harcadım, Bunları rahatça Allah'ü Teâlâ’ya söyleyebilecekler mi?”
Değerli kardeşimiz,
"Nice yüzler o gün (sürur içinde) ışıldar,
parlar; Rabbine nâzır (onun cemâline bakmaktadır)." (Kıyamet, 75/22-23)
Hasan-ı Basri, Mücahid ve îbn-i Zeyd bu âyeti,
"Kıyamet gününde öyle yüzler vardır ki, onlar sevinçlerinden ve nimetlere
eriştiklerinden dolayı hoşnut ve güzeldirler." şeklinde izah
etmişlerdir.
Mücahid'den nakledilen diğer bir görüşe göre de âyet
şöyle izah edilmiştir: "Kıyamet gününde öyle yüzler vardır ki onlar,
sevinç içindedirler."(1)
İkrime ve Hasan-ı Basri Rahmetullahi Aleyhüma, bu
ayet-i kerimeyi,
"Kıyamet gününde öyle yüzler vardır ki, onlar,
kendilerini yaratan Allah'a bakacaklardır." şeklinde izah etmişler…
Taberi de, hadis-i şerifler zikrederek bu görüşü
tercih etmiştir.
Abdullah b. Ömer, Resulullah Sallallahü Aleyhi
Vesellem'in bu hususta şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Cennetliklerin en aşağı derecesinde olan bir
insan, bahçelerine, hanımlarına, hizmetçilerine ve oturacağı koltuklara bin
yıllık bir mesafeden bakacaktır. (Yani bin yılda gidilebilecek kadar bir sahaya
sahib olacaktır.) Cennetekilerin, Allah katında en üstünü ise her gün sabah
akşam, Allah'ın yüzüne bakacaklardır." Resululah sonra: "O gün öyle
yüzler vardır ki pırıl pırıl parlarlar. Rablerine bakarlar." âyetlerini okudu.(2)
Allah Teala'nın, kıyamet gününde görüleceği
hususunda sahabiler, tabiiler ve selef-i salihîn ittifak etmişlerdir. Allah Teâlâ’nın
görüleceği hususunda Ebu Said el-Hudriden, Ebu Hureyre'den, Cabir b.
Abdullah'tan, Ebu Musa el-Eş'ari'den, Buhari ve Müslim'de, Süheyb-i Rumi'den,
Cabir b. Abdullah'tan Sahih-i Müslim'de, Hz. Ömer Radiyallahü Anh'in oğlu
Abdullah'tan, Tirmizi ve Ahmed b. Hanbel'in müsnedinde hadisler rivayet edilmiş
ve kıyamette Allah tealanın görüleceği, mütevatir hadislerle sabit olmuştur.
Ebu Hureyre Radiyallahü Anh diyor ki:
Bir kısım insanlar:
"Ey Allan'ın Resulü, biz kıyamet gününde
Rabbimizi görecek miyiz?" dediler.
ResuluIIah da:
"Siz, ayın on dördünde ve altında bulutların
bulunmadığı bir anda ayın görülmesini tartışır mısınız?" buyurdu.
Onlar:
"Hayır, Ey Allah'ın Resulü!" dediler.
Resulullah: "Altında bulutların bulunmadığı
bir anda güneşin görülmesi hususunu tartışır mısınız?" buyurdu.
"Hayır!.." dediler.
Resulullah:
"İşte siz, Rabbinizi böylece
göreceksiniz." buyurdu. (3)
Ebu Said el-Hudri diyor ki:
"Resulullah sağ iken bir kısım insanlar ona:
"Ey Allah'ın Resulü, biz kıyamet gününde
Rabbimizi görecek miyiz?" dediler. Resulullah:
"Evet (göreceksiniz) Siz öğle vaktinde, gökte
bulutların olmadığı aydınlık bir anda, güneşin görülmesinde sıkıntı çeker,
birbirinizle tartışır mısınız?" buyurdu.
Onlar:
"Hayır."
dediler.
Resulullah:
"Sizler, ayın on dördünde, gökte bulutların
bulunmadığı aydınlık bir anda ayı gönnekte sıkıntı çeker, birbirinizle tartışır
mısınız?" buyurdu.
Onlar:
"Hayır."
dediler.
Resulullah:
"Sizler kıyamet günüde, Aziz ve CelİI olan
Allah'ı görmekte ancak bu haldeki güneş ve ayı görmekteki sıkıntı ve tartışmanız
kadar bir sıkıntı çekecek ve tartışmada bulunacaksınız." buyurdu.(4)
Cerir b. Abdullah diyor ki:
"Biz Resulullah'ın yanında oturuyorduk. O ayın
ondördünde aya baktı ve şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki sizler, bu ayı gördüğünüz
gibi Rabbinizi göreceksiniz ve onu görmekte, kalabalıktan dolayı sıkıntı
çekmeyeceksiniz."(5)
Ebu Musa el-Eş'ari Radiyallahü Anh Resulullah Sallallahü
Aleyhi Vesellemin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"İki cennet gümüştendir. Kapları ve içlerinde
bulunan her şeyleriyle. İki cennet de altındandır. Kapları ve içlerinde bulunan
her şeyleriyle. İnsanların, altın cennetlerinde Rabblerine bakmaları ile
kendileri arasında, sadece Rablerinin yüzündeki azamet perdesi
bulunacaktır."(6)
Süheyb-i Rumi, Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellemin
şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
"Cennetlikler cennete girdikleri zaman, Allah
tebareke ve teala onlara "Bir şey istiyor musunuz, onu size fazladan
vereyim?" der.
Onlar da:
"Sen bizim yüzümüzü ak etmedin mi? Bizi cennete
koyup cehennem ateşinden kurtarmadın mı?" derler.
Allah perdeyi kaldırır, cennetliklere, aziz ve celil
olan Rablerine bakmaktan daha sevimli bir şey verilmemiş olur."(7)
Dipnotlar:
(1) Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi
Tefsiri, Hisar Yayınevi: 8/503.
(2) Tirmizi, Tefsir, Sure: 75, 2, Hadis no: 3330
(3) Buhari, Ezan, 129, Rikak, 52; Müslim, İman,299,
Hadis no: 182
(4) Buhari, Tefsir el-Kur'an, Sure: 4, 8; Müslim,
İmam, 302, 1 Hadis no: 183
(5) Buhari, Tevhid, bab: 24; Müslim, Mesacid, 211,
Hadis no: 633
(6) Buhari. Tevhid. 24/ Müslim, İman, 296, Hadis no:
180
(7) Müslim, İmam, 297, Hadis no: 181.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
Yorumlar
Yorum Gönder