Yetimler ile İlgili Ayetler ve Hadis-i Şerifler
Yetimler ile İlgili Ayetler ve Hadis-i Şerifler
Ayetler
– “Yalnızca
Allah’a kulluk edin ve O’ndan başka hiçbir şeye ilahlık yakıştırmayın. Ana
babaya yakın akrabaya, yetimlere, muhtaçlara kendi çevrenizde olan yakın
komşulara ve uzak komşulara, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve elinizin
altındaki hizmetçi ve işçilere iyilik yapın iyi davranın.” (Nisa 36)
– “…
Mü’minlere kol kanat ger, alçak gönüllü ol ve onları koru.” (Hıcr 88)
– “Ve
Rabbinin hoşnutluğunu umarak sabah akşam O’na yalvarıp yakaranlarla birlikte
sen de sabret. Dünya hayatının cazibesine kapılarak gözlerini onlardan ayırma”
(Kehf 28)
– “Doğrusu
yetimlerin mallarını haksızca yiyip bitirenler, karınlarına sadece ateşle
doldurmuş olurlar. Onlar öteki dünyada da çılgın bir ateşe gireceklerdir.”
(Nisa 10)
– “Erginlik
çağına erişinceye kadar, yetimin mal varlığına onun iyiliği ve faydası için
olmadıkça dokunmayın.” (Enam 152)
– “O halde
yetime haksızlık yapma ve yüzünü ekşitme, yardım isteyeni de hangi çeşit olursa
olsun boş çevirme…” (Duha 9-10)
– “…
Yetimlere nasıl davranacağınız hakkında sana sorarlar. De ki: “Onların
durumlarını düzeltmek onları iyi yetiştirmek en hayırlı olandır.” Ve onların
hayatlarını paylaşırsanız unutmayın ki, onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah
bozgunculuk yapanları da düzeltmeye çalışanları da en iyi bilir.” (Bakara 220)
– “Allah’a
olan sevgileri için veya mala olan sevgilerine rağmen yemeklerini, yoksula,
yetime ve tutsağa verirler, onları doyururlar.” (İnsan 8)
– “Gördün
mü şu dini veya ahiretteki ceza ve mükafatı yalan sayanı. İşte o tip kimseler
yetimi itip kakarlar. Fakir ve muhtaçları doyurmaya çalışmadığı bir yana
başkalarına bu iş için ön ayak bile olmazlar.” (Maun 1-3)
Hadis-i Şerifler
– Hz. Sa’d
ibni Ebi Vakkas (R.A) şöyle demiştir: Biz altı kişi Rasulullah Sallallahü
Aleyhi Vesellem’in yanında oturuyorduk. Bu durumu gören müşrikler: Şunları
yanından kov bize karşı saygısızlık etmeye kalkışmasınlar, dediler. Orada
benden başka Abdullah ibni Mes’ud, Hüzeyl kabilesinden biri, Bilal ve şu anda
isimlerini veremeyeceğim iki kişi daha vardı. Nihayet Rasulullah’ın kalbine
Kureyş büyüklerinin kalblerini islama ısındırmak için bizleri huzurundan
uzaklaştırmak geçmişti ki Allah hemen 6 Enam 52 ayetini indiriverdi: (Rabbinin
hoşnutluğunu umarak sabah ve akşam ona yalvarıp yakaranları kovma).” (Müslim,
Fezailüssahabe 46)
– Beyat-ür
Rıdvan’a katılan sahabilerden Ebu Hübeyre Aiz ibni Amr el Müzeni (R.A)’den
rivayet edildiğine göre bir gün Ebu Süfyan, Selman-ı Farisi, Suheybi Rumi,
Bilal-ı Habeşi’nin bulunduğu bir grup müslümanın yanından geçti. Onu gören bu
zayıf ve fakir müslümanlar: -Allah’ın kılıçları Allah düşmanından hakkını alamamıştır,
dediler. Bunu duyan Ebubekir (R.A) bu sözü Kureyşin büyüğüne ve efendisine mi
söylüyorsunuz, dedi. Sonra da Rasulullah’ın yanına vararak olayı anlattı. O
zaman peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: -Ey Ebubekir! Bu sözünle belki de
onları gücendirdin. Eğer onları gücendirdiysen Rabbını da gücendirmiş ve
gazabını çekmiş oldun”, buyurdu. Hz. Ebubekir hemen o yoksul müslümanların
yanına gelerek: -Kardeşlerim, sizi gücendirip kırdım mı? Diye sordu. Onlar da:
Hayır, bizi gücendirmedin, Allah seni bağışlasın ey kardeşimiz, dediler.
(Müslim, Fezailüssahabe 170)
– Hz. Sehl
İbni Sad (R.A)’dan rivayete göre Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem: “Ben ve
yetimi kollayıp gözetleyen kimse cennette şöyle beraberce bulunacağız”, buyurdu
ve işaret parmağıyla orta parmağını biraz açarak işaret etti. (Buhari, talak
25)
– Hz. Ebu
Hüreyre (R.A)’dan bildirildiğine göre Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
şöyle buyurmuşlardır: “Kendi yetimini veya başkasına ait bir yetimi gözetip
kollayan kimseyle ben cennette şöyle yanyana bulunacağız.” Hadisi bize aktaran
Malik bin Enes peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’in yaptığı gibi işaret
parmağıyle orta parmağını gösterdi. (Müslim, Zühd 42)
– Hz. Ebu
Hüreyre (R.A)’dan bildirildiğine göre Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
şöyle buyurmuşlardır: “Bir iki lokma ve bir iki hurmayla kapılardan
savuşturulan kimse yoksul değildir. Asıl yoksul muhtaç olduğu halde iffetinden
dolayı dilenmeyen kimsedir.” (Buhari, tefsiru Sure-i Bakara 48, Müslim, Zekat
102) Buhari ve Müslim’in diğer bir rivayetlerinde ise şöyledir: “Kapı kapı
dolaşıp birkaç lokma birkaç hurma ile savuşturulan kimse yoksul değildir. Belki
hakiki yoksul kendisini geçindirebilecek mala sahip olmayan, muhtaç olduğu
bilinip te kendisine sadaka verilmeyen ve kimseden bir şey dilenmeyen
kimsedir.” (Buhari, Zekat 53, Müslim, Zekat 101)
– Hz. Ebu
Hüreyre (R.A)’dan bildirildiğine göre Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
şöyle buyurdu: “Dul kadınlarla muhtaç ve yoksulların işlerine yardım eden kimse
Allah yolunda cihad eden gibi sevap kazanır.” Ravi: “O kimse bıkmadan gece
ibadet eden iftar etmeden gündüzleri oruç tutan kimse gibidir, buyurduklarını
zannediyorum.” Diyor.
– Hz. Ebu
Hüreyre (R.A)’dan bildirildiğine göre Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
şöyle buyurdu: “Yemeklerin (davetlerin) en şerlisi fakirlerden esirgenip
zenginlerin çağrıldığı düğün yemekleridir. Mazeretsiz ve canı istemediği için
düğün yemeğine gitmeyen kimse Allah ve peygamberine isyan etmiş sayılır.”
Müslim, Nikah 110) Yine Buhari ve Müslim’in değişik bir rivayetinde Ebu
Hüreyre’den şöyle bildirilmiştir: “Zenginlerin davet edilip fakirlerin
çağrılmadığı düğün yemeği ne fena bir yemektir.” (Buhari, Nikah 72, Müslim,
Nikah 107)
– Hz. Enes
ibni Malik (R.A)’den aktarıldığına göre Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
şöyle buyurdu: “Her kim iki kız çocuğuna ergenlik çağına gelinceye kadar islâmî
eğitimle eğitir ve yetiştirirse, kıyamet günü ben ve o kimse şöylece yanyana
bulunuruz,” buyurmuşlar ve parmaklarını birbirine bitiştirmişlerdir. (Müslim,
Birr 149)
– Hz. Aişe
(R.Anhu)’nın şöyle dediği rivayet olunmuştur: Bir gün beraberinde iki kız
çocuğu olduğu halde bir kadın gelmiş birşeyler istiyordu. Yanımda da tek
hurmadan başka bir şey yoktu. Onu kadına verdim. Kendisi hiç tatmadan çocukları
arasında bölüştürüp kalkıp gitti. Bu sırada peygamber Sallallahü Aleyhi
Vesellem yanımıza geldi. Olup bitenleri haber verince şöyle buyurdu: “Her kime
Allah kız çocuklarından verir de o da onlara iyi davranarak islami bir terbiye
ile yetiştirirse o kız çocukları o kimse için cehenneme karşı perde olurlar.”
(Buhari, Zekat 10, Müslim, Birr 147)
– Hz. Aişe
R.Anhu) şöyle demiştir: Sırtına iki çocuğunu yüklemiş bir kadın bir şeyler
istemek üzere çıkageldi. Ona üç hurma verdim. O da çocuklarına birer hurma
verdi, öteki hurmayı da kendisi yemek üzere ağzına götürmüştü ki çocuklar onu
da istediler. Kadın hurmayı ikiye böldü ve onlara verdi. Kadının bu davranışına
hayran kaldım ve olup biteni Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e anlattım.
O da şöyle buyurdu: “Muhakkak ki Allah bu şefkat ve acıması sebebiyle o kadına
cennetini vermiş veya bu sebeple onu cehennemden kurtarmıştır.” (Müslim, Birr
148)
– Hz. Ebu
Şüreyh Huveylid ibni Amr el Huzai (R.A)’den bildirildiğine göre peygamber Sallallahü
Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Ey Allahım iki zayıfın, kadın ve yetimin
haklarının yenmesinden insanları şiddetle sakındırıyorum.” (Nesai, Sünen
İşretün nisa 64)
– Hz. Sa’d
ibni Ebu Vakkas’ın oğlu Mus’ab (Allah R.A) şöyle demiştir: Babam Sa’d şecaat ve
başka sebeplerle kendisinin üstün olduğunu düşünürmüş. Bunun üzerine Rasulullah
Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuş: “Allah size yardım edip rızık
veriyorsa aranızdaki zayıflar sebebiyle değil midir.”
– Hz. Ebu’d
Derda Uveymir (R.A) şöyle demiştir: Ben Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’i
şöyle buyururken işittim: “Fakirleri kollayıp gözetiniz. Aranızdaki zayıflar
sayesinde Allah’tan yardım görüp rızıklanırsınız.” (Ebu Davut, Cihad 710)
Yorumlar
Yorum Gönder