Hz. Ömer Radiyallahü Anh’ın Vefatı ve Son Sözleri
Hz. Ömer
Radiyallahü Anh’ın Vefatı ve Son Sözleri
Hz. Ömer Radiyallahü Anh, 645
yılının son ayında Ebû Lü’lü Firuz adında Yahudi bir köle tarafından namaz
kılarken şehid edildi. Bu köle Hz. Ömer Radiyallahü Anh’a gelip efendisinden
alınan verginin çok olduğunu iddia etti. Hz. Ömer Radiyallahü Anh:
“- Senden alınan miktar fazla
değildir!” dedi.
Hz. Ömer Radiyallahü Anh’ın bu
sözüne razı olmayıp, düşmanlık gösteren Firuz, Hz. Ömer Radiyallahü Anh’a
kastetmeyi plânladı. Görünüşteki sebep böyle görünmekle beraber işin esası
böyle değildi. İran casusu olarak aldığı emri yerine getiriyordu.
Hz. Ömer Radiyallahü Anh bir
gün esnaf teftişinde iken, Firuz’a:
“- Duydum ki, senin değirmen
yapmanda üzerine yokmuş!” deyince:
Firuz dedi ki:
“- Şayet sağ kalırsam, sana öyle
bir değirmen yapacağım ki, doğuda ve batıda herkes ondan bahsedecek!” demişti.
Hz. Ömer Radiyallahü Anh‘da:
“- Vallahi bu beni tehdit etti!”
buyurmuştu.
Buna rağmen açıkça suç teşekkül
etmediği için cezalandırmamıştı.
Hz. Ömer Radiyallahü Anh ile
vergi tartışmasından bir gün sonra elbisesi içine bir hançer saklayıp, sabah
namazı vaktinde mescide girdi. Beklemeye başladı. Hz. Ömer Radiyallahü Anh
safları düzeltip tekbir alarak namaza durur durmaz, Firuz yerinden fırlayıp Hz.
Ömer Radiyallahü Anh’a arka arkaya altı darbe vurdu. Darbelerden biri karnına
isabet etti. Firuz bir kişiyi daha yaralayıp kaçtı ve yakalanmadan önce intihar
etti.
Hz. Ömer Radiyallahü Anh evine
kaldırıldıktan bir müddet sonra ayılıp:
“- Katilim kimdir?” Diye sordu.
Ebû Lü’lü Firuz olduğu
söylenince:
“- Allah’a şükürler olsun ki
bir Müslüman tarafından vurulmadım...” dedi.
Hz. Ömer Radiyallahü Anh
kendisine suikast yapılıp, ölüm döşeğine yattığı vakit, oğluna şöyle dedi:
“- Oğlum; ben
ölürüm, sen de benim başımı, üzüntü içinde toprağa korsun. Fakat asıl üzüntü
benimdir. Eğer Rabbim bana merhamet etmezse, halim nice olur?”
Bu sözleri
duyan İbn-i Abbas Radiyallahü Anh:
“- Ey
mü’minlerin emiri! Neden bu kadar korkuyorsunuz? Allah’ü Tealâ seninle
İslâmiyyet’e ne kadar yardım yaptırdı. Senin için üzülecek ne var ki?”.
Deyince:
Hz. Ömer Radiyallahü Anh
buyurdu ki:
“- Hesaptan kolaylıkla
kurtulabilsem, benim için yeter. Fazla bir şey istemem.”
Ağır öldürücü bir darbe alan Hz.
Ömer’e kendisinden sonra oğlu Abdullah bin Ömer’i halife tayin etmesi
istenince:
“- Bir aileden bir kurban
yeter!” buyurdu.
Kendinden sonra halife olacak
kimsenin tayini için Eshâb-ı kirâmdan, Cennet ile müjdelenenlerden altı kişiyi
seçti.
Bundan sonra oğlu Abdullah’a:
“- Mü’minlerin annesi Hz.
Âişe’ye git ve O’na Ömer İbni Hattab’ın selâmını söyle, müminlerin emiri deme,
ben bugün müminlerin emiri değilim. O’na Ömer, sahibinin yanına defnedilmek
için izin istiyor de!” buyurdu.
Hz. Âişe, izin verince:
“- Bu benim en büyük dileğimdi”
buyurarak çok memnun oldu.
Vefat ederken oğluna:
“- Başımı yastıktan al da yere
koy, umulur ki, Cenab-ı hak, beni bu halimden dolayı merhamet edip affeder!”
Yaralandıktan yirmi dört saat
sonra, “Kelime-i Şehadet” getirerek vefat etti.
Yorumlar
Yorum Gönder