Gerçek Hürriyet Nefis Bağlarından Kurtulmaktır
Gerçek Hürriyet Nefis Bağlarından Kurtulmaktır
Şimdi de gerçek hürriyetin nefis bağlarından kurtulmak olduğuna
dair Gülistan’daki şu hoş nükteyi aktaralım:
Şeyh Sadi bir gün halinden pek hoşnut görünen bir ihtiyara
sorar:
“– Baba sen pek yaşlısın, belin bükülmüş, dizin tutmaz olmuş. Bu
haline rağmen nasıl bu kadar mutlu olabiliyorsun?” Yaşlı şu cevabı vermiş:
“– Ah evlat, gençken sağlıklı ve güçlüydüm ama zahmetim de pek
çoktu. Birçok isteğim başıma efendi kesilmişti. Ben zavallı bir köle gibi bu
birbiriyle geçimsiz efendilerimin her birini memnun etmek için çırpınıp
duruyor, kâh oraya kâh buraya koşturuyordum. Şimdi gerçi gücüm kudretim kalmadı
ama içimdeki bu istekler de öldü ve ben zalim efendilerimden kurtuldum, hür
oldum.” Nüktede Şeyh Sadi zavallı ihtiyarı ihtiyarlığının bedeli olarak
efendilerinden kurtarmış. Ama ideal olanı daha genç ve güçlü iken onlardan
kurtulabilmek. Değil mi?”
İki cihadın hangisi daha zor? Düşmanla cihad ve nefs cihadı.
Acaba bunlardan hangisi daha zor ve daha faziletli? Bu konuda Hz. Ali meşrebli
sufilerden Ayyazi şöyle demiş:
“– Ben tam doksan kere zırhsız olarak cenge girdim. Belki bir ok
veya kılıç yarası alırım da şehadete ulaşırım diye ümid ediyordum. Ama ok bile
her bahtsıza isabet etmiyor. Savaşlarda vücudum yaralarla eleğe döndü fakat ne
kadar çabaladıysam öldürücü bir yarayla şehit olmak nasip olmadı. Bunun üzerine
ben de küçük cihattan büyük cihada döndüm, riyazete girip nefsimi yormaya
başladım. Bir gün aniden sokaktan gazileri cihada çağıran davul sesleri duydum.
İçimden nefsim feryada başladı:”
“– Ne duruyorsun, haydi kalkıp sen de onlara katılsana, gazilik
sevabını kaçırmasana!”
Ben de dedim ki:
“– A aşağılık nefis, sen nerede gazayı düşünmek nerede! Bana
yine ne tuzak kuruyorsun, çabuk doğruyu söyle!”
O zaman nefsim dilsiz dudaksız feryat edip şöyle dedi:
“– Sen burada beni her gün öldürüyorsun. Açlıktan, uykusuzluktan
halim ölümden bin beter. Üstelik ne halde olduğumu bilen kimsede yok. Savaşta
yaralanır ölürsem hem bu eziyetten kurtulmuş olurum, hem de insanlar benim
nasıl bir yiğit olduğumu görürler.”
Dedim ki:
“– A münafık, işin gücü hep riya, hep gösteriş. Madem ki halka
gösteriş peşindesin, bil ki ben seni buradan hiç çıkarmayacağım. Çünkü halvette
yapılanların hepsi sırf Allah rızası içindir, onda “halk görsün” demenin payı
yoktur.”
Yorumlar
Yorum Gönder