Ağıt...


Ağıt...

Ağlayın, parmakları nur,
Sularından kınalı kızlarım…
Ağlasın Meraga göklerinden,
Meraga'ya bakıp yıldızlarım…

Yollara Kürşadlar uzanmış ölü,
Ağlasın Akülke, ağlasın Sütgölü,
Yiğitlerim uyur gurbet ellerde,
Kimi Semerkant'ta bekler beni,
Kimi Caber'de…

Caber yok, Tiyanşan yok, Aral yok,
Ben nasıl varım?
Ağla ey Tanrı dağlarından,
İndirilmiş Tanrım…

Şu yakın suların,
Kolu neden bükülmez?
Fırat niçin, Dicle niçin, Aras niçin?
Benden doğar, bana dökülmez?

Ben ki ateşle konuşurdum, selle konuşurdum,
İdil'le Tuna'yla Nil'le konuşurdum,
"Sangaryos"u "Sakarya" yapan,
"İkonyom"u "Konya" yapan,
Dille konuşurdum…

Arif Nihat Asya

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis