Saliha Bir Kadının Verdiği Ders!


Saliha Bir Kadının Verdiği Ders!

Nefsiyle başı dertte olan bir derviş vardır... Bir gün iftar yemeğine davet edilir... Yatsıya yakın bir zamanda, davet edildiği yerden evine gelir ve hanımından, mümkünse kendisi için hemen bir sofra hazırlamasını ister. Karısı ise şaşkına dönmüştür!
Henüz yolun başında olan bir derviş vardır... Nefsin kötü arzularından kurtulmak için uğraşmaktadır...
Tam o günlerde bir iftara davet edilir... Yatsıya yakın bir zamanda, davet edildiği yerden evine döner ve hanımından, mümkünse kendisi için hemen bir sofra hazırlamasını ister.
Karısı şaşkın bir vaziyette sorar:
-A efendi, sen davette değil miydin? Ne yemeği?
Derviş cevap verir:
-Sorma hanım, der: Çok yersem, arkamdan Halis derviş değilmiş! diye konuşmalarından korktum, pek bir şey yiyemedim...
Saliha bir kadın olan hanımı, bu cevap üzerine üzülür ve ona bir ders vermek ister:
-Tamam, efendi, der: Sen şu akşam namazını kıl da, ben o arada sofrayı hazırlayayım.
Derviş, şaşkın bir halde konuşur:
-Hanım, der: Yatsı vakti yaklaştı. Akşam namazı hiç bu vakte kalır mı? Orada namaz kılamadığımı düşündün galiba? Ben akşam namazını orada kıldım.
Zaten bu anı bekleyen kadıncağız cevabı yapıştırır:
-Efendi, efendi, der: Sen arkamdan kötü konuşurlar diye pek yemek yiyemediğine göre, arkamdan iyi konuşsunlar diye de namazı uzatmışsındır! Hadi, yatsı vakti girmeden orada kıldığın akşam namazını iade et de, bu arada ben de sofrayı hazırlayayım...
Hanımının bu ibretli sözlerinden sonra dervişin “aklı başına gelir” ve riyadan kurtulup halis bir mümin olur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)