Şemsi Tebrizi Kuddise Sirrûhtan Hikmetli Sözler
Şemsi Tebrizi
Kuddise Sirrûhtan Hikmetli Sözler
01- Hak yolunda ilerlemek
yürek işidir, akıl işi değil! Kılavuzun daima yüreğin olsun.
02- Sevmeyene karınca
yük, sevene filler karınca. Dağı bile taşır insan âşık olup inanınca.
03- Yaşarken
anlayamadıkları değerleri, öldükten sonra anlamanın kimseye faydası yok.
Sevdiğinizi dirileştirmenin yolu, hayatın tazeliğinde itiraf ve ifade etmektir.
04- 'Hakk’ın karşına
çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen
değil, seninle beraber aksın. "Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne
gelir" diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha
iyi olmayacağını?
05- Kadın; bilene
"nefes", bilmeyene "nefs"tir.
06- Her insan için bir âşık
olma zamanı vardır, bir de ölmek zamanı...
07- Şeytanda insandaki
özelliklerin birisi hariç hepsi vardır. Şeytanda eksik olan tek nimet aşk...
Şeytanın insanı çekememesi aşksızlığındandır.
08- Kıyamet günü,
Bedenim, bedenim diyeceksin. Hz. Muhammed, Ümmetim, ümmetim diyecek. Cennet,
Hissem, hissem diyecek. Cehennem, Payım, payım diyecek. Rabbu'l-İzzet, Kulum,
kulum diyecek.
09- Sen nasıl bir
pınarsın Mevlana'm, içtikçe daha çok susadığım...
10- Allah bir insanı
senin elinle ayağa kaldıracaksa, sen nasıl elini uzatmazsın? Allah seni
insanlara sevdirmek istiyor, Allah senin dağılmış parçalarını topluyor. Aşka
nankörlük etme!
11- Ey aşk! Sen öyle
bir kişisin ki, dünya tokları, senin vuslatının açlarıdır.
12- Âşık odur ki,
Allah'tan aldığı aşk emanetini Allah'a verir. Aşk mezhebinde her şey Yüce Aşk'a
kurbandır.
13- Dostluk gül
olmaktır yaprağı ile de dikeni ile de.
14- İnsanlar maşuk
aramıyor, bencil duygularına köle arıyor. Köle buluyor ama aşkı bulamıyor...
15- Ey gönül! Şimdi
sorarım sana, hangi aşk daha büyüktür? Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp
yürek deşen mi?
16- Her şey insanoğluna
feda iken insanoğlu ise kendine cefa olmuştur.
17- Hakiki dost Allah
gibi mahrem olmalıdır. Dostun çirkinliklerine, hoşa gitmeyen hallerine tahammül
etmeli, hatasından incinmemelidir. Dosttan yüz çevirmemelidir, dosta itiraz
etmemelidir. Nitekim rahmeti bol olan Allah kullarının ayıplarından,
günahlarından, noksanlarından dolayı onlardan yüz çevirmez. Tam bir inayet ve
şefkatle, onlara rızkını verir. İşte garazsız, ivazsız dostluk budur...
18- Sığ suları en hafif
rüzgârlar bile coşturabiliyor.
19- Derin denizleri ise
ancak derin sevdalar...
20- Anladım ki, derin
ve esrarengiz olan her şey susuyor.
21- Anladım ki susan
her şey derin ve heybetli…
22- Bu nicelik ve
nitelik dünyasının ucunda
23- Dertli sesiyle
konuşan bir adam durmakta!
24- Gözü
kartallarınkinden bile daha keskin
25- Yüzü şahididir
gönül ateşinin
26- İç ateşinin
yakıcılığı artıyor her zaman
27- Arzuyla dolu bir
ruhtan, yanan bir avuç topraktı
28- Aşk ve sarhoşluktan
nasipsiz bilginler
29- Tedavi için nabzını
hekim eline verdiler...
30- Sende o var bu var,
falan dedi var, falan anlattı var, peki sende senden ne var Mevlana?
31- Gençliğimde
aradığımı yaşlılığımda buldum, neylersin. Ya ben erken geldim ya sen geç kaldın
vuslata, neylersin. Kader!
32- Önce sevgiyi
anlayalım.
33- El âlem şarap içer
sarhoş olur, biz aşk ehliyiz içmeden sarhoş olmuşuz...
34- Musikinin ritminde
bir sır saklıdır; eğer onu ifşa etseydim dünya alt üst olurdu...
35- Her yolun bir adabı
vardır. Allah'ı sevmenin de bir adabı vardır. Derviş sadece gönlü geniş ve ruhu
gezgin bir sofi demek değildir ki.
36- Âlimken arif oldun,
peki âşık olmaya namzet misin?
37- Ey Celalettin,
talipsen yüreğime, yalnızlığını adayacaksın bana.
38- Eğer susarsan
konuşman daha aydınlık olur. Çünkü sükûtta hem sessizliğin ışığı, hem de
konuşmanın faydası gizlidir.
39- Bir şey yap, güzel
olsun. Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir
şey gör veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla.
Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü her insan ölecek yaşta...
40- Anladım ki:
İnsanlar;
41- Susanı korkak.
42- Görmezden geleni
aptal.
43- Affetmeyi bileni
çantada keklik sanıyorlar.
44- Oysaki biz
istediğimiz kadar hayatımızdalar.
45- Göz yumduğumuz
kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar!
46- Sözler hakikat
değildir ağızdan çıkan seslerdir. Hakikati öğrenmek için söze değil yaşamaya
ihtiyaç vardır.
47- Allah'ın bile
insanlar hakkındaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra verdiğine inanırken...
Biz kim oluyoruz da insanları birkaç kez görmek, iki-üç yazı okumak, birkaç
dedikodu dinlemekle, yargılama hakkına sahip olabiliyoruz!
48- Kapımıza değil,
kalbimize vuran buyursun!
49- Hayata tepeden
bakarsan insanların sadece tepesini görürsün. Hayata daima insanlarla aynı
mesafeden bak. O zaman onların hem yüzünü, hem kalbini görürsün.
50- Güzel bir gülü,
güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle,
geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir.
51- Esas kirlilik,
dışta değil içte, kisvede değil, kalpte olur. Yıkamakla çıkmayan tek pislik
kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir.
52- Ne diye böbürlenip
büyükleniyorsun. Doğumun bir damla su, ölümün bir avuç toprak değil mi?
53- Bir gül kadar güzel
ol; ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da
öldür; ama asla yaralı bırakma.
54- Ey İnsan... Kafdağı
kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma, her şeyin bir
hesabı var: Üzdüğün kadar üzülürsün.
55- Hüzün, taze tutar
aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yârimden de.
56- Diyorlar ki Dost
acı söyler? Acıyı söyleyene Dost denilmez ki! Seni sevmeyen acı söyler Dostun,
sana söyleyeceği acı dahi olsa, senin canını acıtmayacak şekilde tatlı dille
söyler.
57- İlim üç şeydir:
Zikreden dil, şükreden kalp, sabreden beden...
58- İnsanoğlunun
edepten nasibi yoksa insan değildir. İnsan ile hayvanı ayıran edeptir...
59- Sen ol da, ister
'yâr' ol, ister 'yara'; lütfun da başım üstüne, kahrın da.
60- Gül, her gönlün
mürşididir; kimini kokusuyla şad eder; kimini de dikeniyle irşad eder.
61- Yolun ucunun nereye
varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacağın ilk
adımı düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliğinden gelir.
62- Sabır nedir? Dikene
bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir.
63- Allah âşıkları,
sabrı gülbeşeker gibi tatlı tatlı emer, hazmeder. Ve bilirler ki, gökteki ayın
hilalden dolunaya varması için zaman gerekir.
64- Kalp midir insana
sev diyen, yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek? Bir muma ateş
olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
65- Sevmek bu kadar
güzelse, kim bilir sevmeyi yaratan ne kadar güzeldir.
66- Arza hacet yok,
halim sana ayandır. Dile gerek yok, sessizliğim sana beyandır. Söze lüzum yok,
susuşum sana kelamdır. Kelama ihtiyaç yok, aşk sana figandır.
67- Sen ol da; ister
yar ol, ister yara; lütfun da başım üstüne, kahrın da.
68- Mum gibi erimiyorsa
insan, yanıyorum dememeli. Yanmaktan korkuyorsa kişi, aşk kapısından girmemeli.
Ya kor yürekli olmalı insan, ya da kor barındıracak yürekli.
69- Sevmeye layık
olmayana hatırlayarak değerli etme. Dönmek mi istiyor, bir şans daha verme.
Unutma sevgi yürekli olana yakışır.
70- Ey benim yetim
gönlüm, bırak gamlı düşünmeyi. Sus ve sabret. Gözyaşının hesabını Rabbim
sorsun. Sen hakkını helal et.
71- Ey sevgili bir
geceliğine değiş tokuş etseydik yüreğimizi taşıyabilir miydin acaba bendeki
seni.
72- Allah bir insanı
senin elinle ayağa kaldıracaksa, sen nasıl elini uzatmazsın? Allah seni
insanlara sevdirmek istiyor, Allah senin dağılmış parçalarını topluyor. Aşka
nankörlük etme!
73- Gel bakalım ateşle
nasıl oynanır göstereyim… Gör bakalım ateş mi seni yakar, sen mi ateşi?
74- Ve bilesin üstüne
aşkı giydirdiğim bu yüreğe ben söz verdim, hiçbir harfi, sensiz bir cümleye
kurban etmedim.
75- Olurda bir gün
mesafeleri aşıp bana gelirsen, yüreğinde rengârenk açan Aşk ile gel.
76- Bana göre âşık öyle
olmalı ki, şöyle bir kalkınca, her tarafı ateşler sarsın; her tarafta
kıyametler kopsun.
77- Gamzelendi gönül
yine devası ahtır. Gönlü mahzun olanın dostu Allah’tır.
78- Allah senin
kapından aşk sarayına bir insan alacaksa, o insana sen nasıl ben seni sevmiyorum
dersin?
79- “Her şeyi senin
için var ettim diyen Rabb’e, her şeyi senin için terk ettim” diyebilmektir AŞK.
80- Kır kalemin ucunu.
Bundan sonraki yolculuğumuz aşk yolculuğudur. Aşkı kalem yazmaz ki kitaplarda
bulasın.
81- Dedim ki: etrafında
dolaşsam beni kınıyorlar? Dedi ki: zaten biz, kınanmadık sevgi görmedik ki…
82- Sanmayasın ki; aşk
akıl işidir. Gül ki her gönlün mürşididir. Kimini kokusuyla şad eder. Kimini de
dikeniyle irşat eder.
Yorumlar
Yorum Gönder