Daha Sağlıklı Kemikler İçin…
Daha Sağlıklı Kemikler İçin…
İyi bir iskelet yapısı erken yaşlarda oluşur. Ancak
yaşamımız boyunca edindiğimiz beslenme ve yaşam tarzımız da ilerleyen yaşlarda
kemik sağlığını belirlemede önemli rol oynar. Sağlıklı yaşamın temeli sağlıklı
kemikler
Kemik Nedir?
Kemik protein matriksine bağlı, minerallerden (kalsiyum,
fosfor, çinko ve magnezyum) oluşan bileşik bir materyaldir. Güç ve esneklik
sağlar. Böylece iskelet, kırılmadan darbeyi emebilir. Vücuttaki toplam
kalsiyumun %99'u kemik ve dişlerde bulunur. Kemik bileşimindeki dengesizlik,
raşitizm (genellikle bacakların eğri olmasına neden olan, yetersiz mineral
nedeniyle çocuklarda görülen yumuşak ve zayıflamış kemikler), osteomalazi
(yetişkinlerde görülen, ağrı, zayıflık ve kırılganlıkla sonuçlanan kemik
yumuşaması) veya osteoporoz (kemiklerin gözenekli ve kırılgan hale gelmesi,
kemiklerin kırılma riskinin artması) gibi bozukluklara neden olabilir. Bu
nedenle kemik bileşimi, kemik sağlığı ve gücü konusunda önemli bir
belirleyicidir.
Yaşam Boyu Kemik Dokusu
Kemik, yaşam süresince değişikliklere uğrayan dinamik bir
dokudur. Çocukluk ve ergenlik döneminde kemiklerin boyutu değişir. Kemik
kütlesinin yaklaşık %90’ı ilk yirmi yılda oluşur. 18-35 yaş arasında kemik
kütlesi doruğa ulaşır. Kemik büyümesi durduğunda, yeniden değişime devam eder -
yaşlı kemik yenisiyle değiştirilir. Bu değişim süreci hasarları onarır ve
esnekliğini kaybedip kırılgan hale gelebilecek yaşlı kemiklerin artışını önler.
Erken yaşlarda kazanılan doruk kemik kütlesi, yaşam boyu kemik sağlığını etkiler.
Bu nedenle, sağlıklı kemikler açısından yaşamın ilk yirmi yılı kritik önem
taşır. Doruk kemik kütlesine ulaşıldıktan sonra, yavaş ancak yaşla artan bir
hızda, kademeli olarak kemik kaybı olur. Özellikle menopoz dönemi, hormonal
değişikliklerden dolayı kemik kaybının hızlandığı bir dönemdir. Kadınlar,
menopoz döneminin öncesi veya sonrasındaki birkaç yılda, yıllık %2'lik kemik
kaybı yaşar. Daha sonra kemik kaybı yavaşlayarak yılda %1-1,5 arasında geriler.
Kemik Sağlığını Etkileyen Unsurlar
Kemik kütlesi kalıtım, cinsiyet, ırk, beslenme, hormonal
durum, egzersiz, vücut ağırlığı ve alkol tüketimi ile sigara gibi yaşam tarzına
ilişkin faktörlerden etkilenir. En önemli unsur ise, insanlar arasındaki
farklılığın %70-75'inin nedeni olan genetik etkidir. Ancak, beslenme ve
fiziksel aktivite gibi değiştirilebilir unsurlar, kemik gelişimi ve kemik
kaybının azalmasında önemli rol oynar.
Beslenme ve Kemik Sağlığı
Kemik sağlığında kilit rol oynayan iki besin ögesi
kalsiyum ve D vitaminidir. Kemikte en çok bulunan mineral kalsiyumdur. Çocukluk
ve ergenlik çağlarında yeterli kalsiyum almak, iskelette depolanan miktarı en
üst düzeye çıkarmak açısından önemlidir. Yetişkinlikte yeterli kalsiyum almak
ise kemik kaybını azaltmada rol oynar.
Kalsiyum çok çeşitli besinlerde bulunur. Süt ve ürünleri
en iyi kalsiyum kaynağı olup günde 2-3 porsiyon süt ve ürünü yenmeli ya da
içilmelidir. İnce kılçıklarıyla birlikte yenen balık (hamsi, sardalye
konservesi gibi) da önemli ölçüde kalsiyum sağlar. Baklagiller, tam tahıllı
ürünler, sert kabuklu kuruyemişler, çekirdek, kurutulmuş meyveler ve bazı yeşil
sebzeler (brokoli, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve lahana) bir miktar kalsiyum
içerir. Ancak bu besinlerin bir kısmında kalsiyuma bağlanarak emilimini önleyen
bileşikler vardır. Örneğin; tam tahıllarda ve baklagillerde bulunan fitatlar,
ıspanakta bulunan oksalat gibi bileşikler kalsiyum emilimini azaltabilir.
Uzmanlar, düşük kemik yoğunluğu gibi rahatsızlıkları olanlara genellikle
kalsiyum desteğini D vitaminiyle birlikte önerirler.
Kalsiyum emilimi ve kemik oluşumu için gerekli D vitamini
de kemik gelişimi ve sağlığı için kritik önem taşır. D vitamini eksikliği,
erken yaşlarda raşitizme, çocuklarda ve yetişkinlerde osteomalaziye neden
olabilir. Düşük D vitamini, osteoporozun oluşması ve yaşlılarda düşme riskinin
artmasıyla da ilişkilendirilebilir.
Temel D vitamini kaynağı güneş ışığıdır. Ellerin, kolların
ve yüzün 10-15 dakika güneşte kalması yeterli D vitamini alımına yardımcı olur.
D vitaminini yeterli almak güneşlenme süresi, gün ve yıl içindeki zaman, enlem
ve ten rengi gibi pek çok faktöre bağlıdır. D vitamini içeriği yüksek olan çok
az besin bulunur. Yağlı balık, yumurta ve karaciğer zengin D vitamini
kaynağıdır. Bebekler, yaşlılar, koyu tenli kişiler (özellikle de daha yüksek
enlemlerde yaşayanlar) veya ciltlerini örtenlere D vitamini desteği tavsiye
edilir.
Kemiğin temel bileşenlerinden olan protein de kemik
gelişimi ve sağlığı açısından kritik öneme sahip. Ancak gerekenden fazla
protein almanın, idrarla atılan kalsiyum miktarını artırıp kemik sağlığına
zararlı olabileceği düşünülüyordu. Yakın zamanda ortaya konulan kanıtlar, bu
artışın aslında proteinin diyetteki kalsiyum emilimini artırmasının bir sonucu
olabileceğini ortaya koydu. Proteinin, özellikle de yaşlılarda, kalsiyum
emilimi ve kemik sağlığı için olumlu olduğu biliniyor.
Kemik sağlığıyla ilgili diğer vitamin ve mineraller ise; C
vitamini, K vitamini, fosfor, magnezyum ve manganezdir. Diyete bolca meyve ve
sebze eklemenin de kemik sağlığını olumlu yönde etkilediği düşünülüyor.
Fiziksel Aktivite ve Kemik Sağlığı
Kemiğin artan yükle büyümesi fiziksel aktivitenin ne kadar
önemli olduğu gerçeğini ortaya koyar. Çalışmalar, çocuklarda egzersizin kemik
alanı, genişliği ve çevresi yanında kemik yoğunluğu ile kütlesini de %1-5
oranında artırabileceğini gösteriyor. Ancak hareketsiz haldeyken (yatak
istirahati veya herhangi bir organın alçıya alınması) kemiğin mekanik yükü
boşaltıldığı için ciddi oranda kemik kütlesi kaybına neden oluyor. Yatalak kişilerde
olduğu gibi tamamen hareketsiz olmak, kemik kütlesinde %40'lık bir kayıpla
sonuçlanabilir. Düzenli ve yeterli yapılan fiziksel aktivite, kemik sağlığını
doğrudan etkilemekle kalmaz, kas kütlesinin muhafaza edilmesini de sağlayarak
ilerleyen yaşlarda düşme ve kırılma risklerini de azaltır. Egzersizin kemik
yoğunluğuna etkileri vücudun bölümlerine göre değişir. Örneğin tenisçilerin
kullandıkları koldaki kemik yoğunluğu, diğerine göre daha fazladır. Bu nedenle,
hoplama, koşma, zıplama, ip atlama ve ağırlık çalışması gibi kemiklere kuvvet
uygulayan aktiviteler özellikle daha yararlıdır. Kemiklere daha az yük bindiren
yüzme veya bisiklet sürme gibi aktiviteler, kaslar ve kalp damar sağlığı için
iyi olsa da, kemik yoğunluğu ve kütlesine çok az etki eder.
Dünya Sağlık Örgütü, 5-17 yaşlarındaki çocukların,
haftada en az üç kez kas ve kemiği güçlendiren aktiviteler
(koşmak, zıplamak, ağaçlara tırmanmak, çekme ve itme aktiviteleri) içerecek
şekilde günde 60 dakika orta seviyeli fiziksel aktivite yapmalarını,
yetişkinler ile yaşlıların haftada iki kez kas
güçlendirici aktivitelerle birlikte haftada 150 dakika fiziksel egzersiz
yapmalarını öneriyor.
Yorumlar
Yorum Gönder