Androkles

Androkles

Vakti zamanında, Androkles isimli bir esir, efendisinden kaçarak bir ormana sığınmıştı. Etrafta gezinirken, birden bire, iniltiler içinde, ızdıraptan kıvranan bir Aslan'ın önüne çıkıverdi:

"Önce dehşetli ürktü; kaçmaya yeltendi, fakat hayvanın, yerinden kımıldamadığını görünce, gerisin geriye dönerek ona doğru yürüdü. Yanına yaklaştığında, Aslan, berbat bir halde şişmiş, kanamakta olan iri pençesini uzattı Androkles, dikkatle bakınca pençeye, büyük bir dikenin girdiğini, bütün bu ızdıraba onun sebep olduğunu anladı.

Dikeni, derhal oradan çıkarıp yarayı temizledikten sonra, gömleğinin kolundan yırttığı parça ile güzelce sardı. Az sonra ise, yine ayağa kalkabilen Aslan, tıpkı bir köpek gibi esirin ellerini yalayarak önüne düşüp onu inine götürdü...  Artık her gün, Androkles'e avladığı etleri taşıyordu. Fakat bu baş başa mes'ut yaşayışları uzun sürmedi…

Çünkü Androkles ve Aslan kralın av partisinde beraberce yakalandılar. Androkles günlerce aç bırakılacak bir Aslana yedirilmek üzere, zindana atıldı. Aslan ise aç ve susuz bir halde hücreye kapatılmıştı.

Nihayet günü gelince, İmparator ile erkânı, arenada localarına yerleşip seyire hazırlanırlarken, esir Androkles de arenanın orta yerine çıkartıldı. Şimdi sıra aslandaydı.

Günlerden beri aç ve susuzluktan yarı çıldırmış bir halde avının üzerine atılmak üzere, kükreyerek ağzından köpükler saçarak ortaya fırlayan Aslan, bütün hırsı ile koştu, tam avına atılacağı sırada, onu, kokusundan tanıyınca derhal önünde, dört ayağının üzerinde yere çöküp, aynen bir köpek sadakatiyle dostunun ellerini yalamaya başladı.

İmparator şaşırmıştı. Esiri yanına çağırttı ve baştan sona, bütün hikâyeyi, olduğu gibi dinledi. Bu anlatılanlar, hükümdarda öyle bir tesir yaptı ki, derhal esirin affedilip hürriyetine kavuşturulmasına, aslanın da, Anavatanı ormana salıverilmesini emretti.
            
Kıssadan Hisse: Dünyanın en vahşi hayvanı bile yapılan iyiliği unutmuyor, nankörlük etmiyor. İnsan ise kendisini yoktan var eden; sayısız nimetler veren Rabbine karşı iman etmeyerek, kendi nefsine ve diğer mahlûkata zulüm yaparak nankörlük ediyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis