Dünya niçin lazım?


Dünya niçin lazım?

“Dünya hayatı sizi aldatmasın!” (Lokman 33)

Rasul-i Ekrem Ebu Hureyre Radiyallahü Anh’a hitaben:

- Ey Eba Hureyre sana dünyayı bütün varlığı ile göstereyim mi? buyurdu. Ebu Hureyre Radiyallahü Anh diyor ki:

- Göster ya Rasulallah Sallallahü Aleyhi Vesellem! Dedim. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem elimden tutarak beni Medine çöplüklerinin döküldüğü bir dereye götürdü. Orada insan başları, insan pislikleri, parçalanmış elbiseler ve kemikler vardı. Bunları gösterdikten sonra:

- Gördüğün bu başlar aynı sizin gibi ihtiras ve uzun kuruntular besleyen kimselerdi. Şimdi etsiz kemiksiz olarak kaldılar ve nihayet çürüyüp toz haline geleceklerdir. Bu pislikler onların yedikleri leziz yemeklerdir. Nereden kazandı ise kazandı, sonra da midelerine indirdiler. Şimdi ise herkes bunlardan uzaklaşmaktadırlar. Bu parçalanmış bezler, onların söz elbiseleri idi. Şimdi rüzgâr onları parça parça etmiştir. Bu kemikler onların üzerine binip diyar diyar, dolaştıkları binitlerinin kemikleridir. İşte dünyanın manzarası ve sonu budur. Şimdi dünyalık için ağlamak isteyen ağlasın, buyurdu.

Ebu Hureyre Radıyallahu Anh oradan gözyaşları içinde ayrıldık dedi.

Rivayete göre Allah Teâlâ Âdem Aleyhisselamı yeryüzüne indirdiği zaman Âdem’e “yıkılmak için inşa et, ölüm için doğur” buyurdu.

Ne dünyada ölümden kaçacak bir zaman ve mekân, ne kabirde tekrar geriye dönecek bir imkân, ne de kıyametin şiddetinden sığınacak bir barınak vardır. Abdullah bin Ömer Radıyallahu Anh diyor ki:

“Hazreti Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem beni tuttu ve dünyada tıpkı bir garib hatta bir yolcu gibi davran! Kendini ölülerden ve kabir ehlinden say” buyurdu.

Enes bin Malik radıyallahu anh der ki, yer her gün şu on öğüt ile insana seslenir.

Ey âdemoğlu!

1. Üzerimde gezinip durursun. Hâlbuki dönüşün banadır.

2. Üzerimde türlü günah işlersin hâlbuki içimde azab göreceksin.

3. Üzerimde gülüp eğlenirsin hâlbuki içimde ağlayacaksın.

4. Üzerimde sevinirsin, hâlbuki içimde üzüleceksin.

5. Üzerimde mal toplarsın, hâlbuki içimde pişman olacaksın.

6. Üzerimde haram yersin hâlbuki içimde kurtlar seni yiyecek.

7. Üzerimde böbürlenirsin hâlbuki içimde hor ve hakir olacaksın.

8. Üzerimde neşe ile yürüyorsun, hâlbuki içimde karanlıkta kalacaksın.

9. Üzerimde topluluklar içinde dolaşırsın hâlbuki içime tek başına gireceksin.

10. Üzerimde hilekârlık yapıyorsun, fakat içimde zelil olacaksın.

Ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerle dünyanın ahvali

“Ey iman edenler, sizi mallarınız ve çocuklarınız Allah’ı anmaktan alıkoymasın. Böyle olanlar, hüsrana uğrayacaklar.” (Münafikun 9)

“Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız bir imtihan vesilesidir. Büyük ecir ise Allah katındadır.” (Teğabun 15)

“Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince işte asıl yaşanılacak yerdir, keşke bilmiş olsalardı.” (Ankebut 64)

Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyuruyor.

“Yırtıcı aç iki kurdun salıverildikleri bir koyun ağılına (sürüne) verdikleri zarar, şeref, mal ve mevki sevgisinin, Müslüman kişinin dinine verdiği zarardan daha fazla değildir.”

“Sizden sonra öyle insanlar gelecek ki, türlü ve zevkli yemekler yiyecek, renkli ve rahat binitlere binecek ve güzel kadınlarla evlenecek, kat kat ve nefis kumaşlar giyecektir. Onların bir mideleri var ki az ile doymaz. Onların bir istekleri var ki çoğa da kanaat etmez. Dünyaya bağlanmışlar, akşam sabah, düşündükleri ve taptıkları dünyalıktır. Onu Allah’ın dışında ilah ve rablerinden başka rab kabul ederler. Bütün çabaları dünya içindir. Yalnız heva ve heveslerinin peşinde koşarlar. Abdullah’ın oğlu Muhammed’in kati sözü şudur ki, sizin veya onların peşinden, sizden sonra veya onlardan da sonra gelenlerden o güne yetişenler bunlara selam vermesin, hastalarını ziyaret etmesin. Cenazelerine gitmesin ve büyüklerine hürmet göstermesinler. Zira bunları yapanlar, İslamiyet’in yıkılmasına yardım etmiş olurlar.”

Kaynak: Mumsema

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)