Bir Adalet Örneği
Bir Adalet
Örneği
Rum Kayseri
Herakliyus’un büyük ordularını perişan eden İslam askerlerinin başkumandanı Ebu
Ubeyde bin Cerrah hazretleri, zafer kazandığı her şehirde adamlarını
bağırtarak, Rumlara, Halife Hazret-i Ömer’in emirlerini bildirirdi. Humus
şehrini alınca buyurdu ki
(Ey Rumlar!
Allahü teâlânın yardımı ile ve Halifemiz Ömer’in emrine uyarak bu şehri de
aldık. Hepiniz ticaretinizde, işinizde, ibadetlerinizde serbestsiniz. Malınıza,
canınıza, ırzınıza, kimse dokunmayacaktır. İslamiyet’in adaleti aynen size de
tatbik edilecek, her hakkınız gözetilecektir. Dışardan gelen düşmana karşı,
Müslümanları koruduğumuz gibi sizi de koruyacağız. Bu hizmetimize karşılık
olmak üzere, Müslümanlardan hayvan zekatı ve uşr aldığımız gibi, sizden de,
senede bir kere cizye vermenizi istiyoruz. Size hizmet etmemizi ve sizden cizye
almamızı Allahü teâlâ emretmektedir.)
Humus
Rumları, cizyelerini seve seve getirip, Beyt-ül-mal emini Habib bin Müslime
teslim ettiler. Herakliyus’un, bütün hristiyan ülkelerinden asker toplayarak
Antakya’ya hücuma hazırlandığı haberi alınınca Humus şehrindeki askerlerin de,
Yermük’teki kuvvetlere katılmasına karar verildi. Ebu Ubeyde hazretleri şehirde
memurların şöyle bağırmalarını emretti
(Ey
Hristiyanlar! Size hizmet etmeye, sizi korumaya söz vermiştim. Buna karşılık,
sizden cizye almıştım. Şimdi ise, Halifeden aldığım emir üzerine, Herakliyus
ile gaza edecek olan kardeşlerime yardıma gidiyorum. Size verdiğim sözde
duramayacağım. Bunun için hepiniz Beyt-ül-mala gelip, cizyelerinizi geri
alınız! İsimleriniz ve verdikleriniz, defterimizde yazılıdır.)
Suriye
şehirlerinin çoğunda da böyle oldu. Hristiyanlar Müslümanların bu adaletini, bu
şefkatini görünce, senelerden beri Rum imparatorlarından çektikleri zulümlerden
ve işkencelerden kurtuldukları için bayram yaptılar. Sevinçlerinden ağladılar.
Çoğu seve seve Müslüman oldu. Kendi arzuları ile Rum ordularına karşı İslam
askerine casusluk yaptılar.
İslam
devletlerinin meydana gelmesi, yayılması asla, saldırmakla olmadı. Bu
devletleri ayakta tutan, yaşatan, büyük ve başlıca kuvvet, iman kuvveti idi ve
İslam dininde çok kuvvetli bulunan adalet, iyilik, doğruluk ve fedakârlık
meziyeti idi. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki
(Allah,
adaleti, iyilik yapmayı, akrabaya bakmayı emreder. Hayâsızlığı, fenalığı ve
haddi aşmayı men eder.) [Nahl 90]
(Ey iman
edenler! Bir millete olan öfkeniz, sizi adaletsizliğe sürüklemesin. Adil
olunuz!) [Maide 8]
(Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder